Hud suresi 101. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلٰكِنْ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ فَمَٓا اَغْنَتْ عَنْهُمْ اٰلِهَتُهُمُ الَّت۪ي يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍ لَمَّا جَٓاءَ اَمْرُ رَبِّكَۜ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْب۪يبٍ ﴾ [هود: 101]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemâ zalemnâhum velâkin zalemû enfusehum(s) femâ aġnet ‘anhum âlihetuhumu-lletî yed’ûne min dûni(A)llâhi min şey-in lemmâ câe emru rabbik(e)(s) vemâ zâdûhum ġayra tetbîb(in) [Hud: 101]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine yazık ettiler. Rabbinin buyruğu gelince, Allah'ı bırakıp taptıkları tanrılar kendilerine bir fayda vermedi, kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı. [Hud: 101]
Hud Suresi 101. ayet tefsiri
İbret olsun diye kıssaları anlatılan önceki peygamberlerin kavimlerini Cenâb-ı Hak, isyan ve azgınlıkta ileri gitmeleri sebebiyle çeşitli musibetlerle helak etmiştir. Bunlardan bazılarının iz ve kalıntıları zamanımıza kadar ulaşmıştır. Âd ve Semûd kavminin yurtlarındaki kalıntılar; Mısır’daki piramit ve heykeller gibi. Bugün bile insanlar oraları ziyaret edip ibret almaktadırlar. Bazılarının ise izleri bile silinmiş, hasat edilmiş ekin gibi yok olup gitmişlerdir. Hz. Lût ve Hz. Nûh kavimlerinin beldeleri gibi. Onların bu şekilde helak edilmeleri, tamâmen kendi yaptıkları zulümler sebebiyledir. Yoksa Allah onlara herhangi bir haksızlık yapmış değildir. Başlarına Allah’ın azabı çöktüğü zaman, Allah’tan başka taptıkları putlar onlara hiçbir fayda sağlayamamış; gelen azaptan hiçbir şeyi engelleyememişlerdir. Hatta onların zararını daha da artırmışlardır. Çünkü dünyada helak edildikleri gibi, o putlara tapmaları kendilerine âhiret mükâfâtını da kaybettirmiş, böylece en büyük zarara uğramalarına sebep olmuştur. Allah Teâlâ, sonradan gelenlere mühim bir ders ve günahlardan sakınmaya vesile olacak dehşetli bir ibret olması için, zulmeden o belde halklarını azabıyla yakalamıştır. Gerçekten de Allah Teâlâ’nın yakalaması, çok acı verici ve çok çetindir. Resûlullah ( s.av ): “ Şüphesiz ki Allah, zâlime mühlet verir, fakat sonunda onu yakaladı mı bir daha da bırakmaz ” buyurmuş, sonra da “ Rabbin, halkı zâlim memleketleri yakalayıp cezalandırdığı zaman işte böyle cezalandırır. O’nun cezası, gerçekten çok acı verici ve pek şiddetlidir ” ( Hûd 11/102 ) âyetini okumuştur. ( Buhârî, Tefsir 11/5; Müslim, Birr 61 )
Kula düşen, bu olup bitenlerden gereken ders ve ibreti almaktır:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 101 ayeti anlamı - okunuşu
Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin azab emri geldiğinde, Allah’ı bırakıp da yalvardıkları tanrıları onlara hiçbir fayda sağlamadı. Faydaları dokunmak şöyle dursun, zararlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.
Mokhtasar tefsiri
Onların üzerine göndermiş olduğumuz helak ile zulmetmedik. Fakat onlar, Allah Teâlâ`yı inkâr etmek sureti ile kendilerini helaka götürecek şeylere sürükleyerek kendi nefislerine zulmettiler. -Ey Resul!- Allah’ın dışında dua edip, yalvardıkları ilahları onların helak olmaları için Rabbinin emri olan azap indiğinde azabı onlardan uzaklaştıramadılar. İlahları, onların hüsranından ve helakından başka bir şey arttırmadı.
Ali Fikri Yavuz
Biz,onlara zulüm yapmadık, fakat onlar (küfre varmakla) kendilerine zulmettiler. Allah’dan başka taptıkları tanrıları, (Ey Rasûlüm) Rabbinin emri geldiği zaman, kendilerine hiç bir fayda vermedi ve zararlarını artırmaktan başka bir şey yapmadı
İngilizce - Sahih International
And We did not wrong them, but they wronged themselves. And they were not availed at all by their gods which they invoked other than Allah when there came the command of your Lord. And they did not increase them in other than ruin.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Biz zulmetmedik onlara, fakat onlar, kendi kendilerine zulmettiler; Rabbinin emri gelince, Allah'ı bırakıp da kulluk ettikleri tanrıları, onlara hiçbir fayda veremedi ve ziyanlarını arttırmaktan başka bir şey yapamadı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Biz onlara zülm etmədik. Onlar özləri özlərinə zülm etdilər. Allahdan qeyri ibadət etdikləri tanrılar Rəbbinin əmri gəldikdə onlara heç bir fayda vermədi (əsla əzabdan xilas edə bilmədi), əksinə, yalnız ziyanlarını artırdı.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlara biz zulmetmedik; fakat, onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.
Hud suresi (Hud) 101 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلَٰكِن ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ ۖ فَمَا أَغْنَتْ عَنْهُمْ آلِهَتُهُمُ الَّتِي يَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ مِن شَيْءٍ لَّمَّا جَاءَ أَمْرُ رَبِّكَ ۖ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْبِيبٍ﴾
[ هود: 101]
وما ظلمناهم ولكن ظلموا أنفسهم فما أغنت عنهم آلهتهم التي يدعون من دون الله من شيء لما جاء أمر ربك وما زادوهم غير تتبيب
سورة: هود - آية: ( 101 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 233 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Bir rüzgar göndersek de yeşilliklerin sarardığını görseler hemen nankörlüğe başlarlar.
- İnsana bir darlık gelince, yan yatarken, oturur veya ayakta iken bize yalvarıp yakarır; biz darlığını
- Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister, şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa girmenizi isterler.
- Orada yüksek yüksek sabit dağlar var edip size tatlı sular içirmedik mi?
- Sana "Kuran'ı kendiliğinden uydurdu" derler, de ki: "Uydurdumsa suçu bana aittir; oysa ben sizin işlediğiniz
- Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin.
- Hiçbir şey O'na denk değildir.
- İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
- İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, -sakınırlar, inanırlar, yararlı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve
- Sana Zülkarneyn'i sorarlar, "Onu size anlatacağım" de.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler