Müddessir suresi 11. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ذَرْن۪ي وَمَنْ خَلَقْتُ وَح۪يدًاۙ ﴾ [المدثر: 11]
ayet arapça & türkçe okunuşuŻernî vemen ḣalaktu ve hîdâ(n) [Müddessir: 11]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. [Müddessir: 11]
Müddessir Suresi 11. ayet tefsiri
Rivayete göre bu âyet-i kerîmeler, müşriklerin liderlerinden Velid b. Muğîre hakkında nâzil olmuştur. Ancak sebep bu olsa da, âyet-i kerîmeler Peygamberimiz ( s.a.s. ) ve Kur’ân-ı Kerîm karşısında kıyâmete kadar aynı inkârcı tavrı sergileyen her kâfiri hedef almaktadır. Velid’le alakalı kaynaklarımızda yer alan şu hâdise, bu âyet grubunun daha kolay ve güzel bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak keyfiyettedir:
Velîd b. Muğîre, birgün Resûlullah ( s.a.s. )’in yanına gidip kendisine Kur’ân okumasını istemişti. Allah Resûlü ( s.a.s. ) ona:
“ Şüphesiz Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir ” ( Nahl 16/90 ) âyetini tilâvet etti. Velîd:
“ –Bunu bana bir daha oku! ” dedi. Peygamberimiz âyeti tekrar okuyunca, Velîd:
“ –Vallahi, bu sözde öyle bir tatlılık, öylesine bir güzellik ve parlaklık var ki, dalları bol yemişli, kökü sulak, yemyeşil bir ağaca benziyor. bir insanın böyle bir söz söylemesi mümkün değildir. Hiç şüphesiz bu söz her şeye üstün gelir. Ona ise hiçbir şey gâlip gelemez, muhâliflerini mutlaka mağlup eder ” demekten kendini alamadı. Hayretler içinde kalan Velîd, kalkıp Hz. Ebubekir’in evine gitti ve ona Kur’ân-ı Kerîm hakkında birtakım sorular sordu. Sonra Kureyşlilerin yanına giderek:
“ –Ebû Kebşe’nin oğlunun söylediği şeyler, doğrusu hayrete şâyandır! Vallahi o ne şiir, ne sihir, ne de bir deli saçmasıdır! O’nun söylediği, hiç şüphesiz Allah kelâmıdır ” dedi. Onun bu sözleri Ebû Cehil’e ulaşınca:
“ −Vallahi Velîd dîninden dönecek olursa bütün Kureyş de dîninden döner ” dedi ve hemen yanına giderek:
“ −Ey amca! Kavmin sana vermek üzere mal topluyorlar. Muhammed’e gitmiş ve ondan bir şeyler istemişsin galibâ ” dedi. Velîd:
“ −Kureyş beni iyi bilir, onların en zengini benim ” dedi. Ebû Cehil:
“ −O hâlde Muhammed hakkında öyle bir şey söyle ki, senin O’nu inkâr ettiğini ve O’ndan hoşlanmadığını kavmin bilsin ” dedi. Velîd:
“ –Ne söyleyeyim? Vallahi, içinizde şiiri, recezi ve kasîdeyi benden daha iyi bilen kimse yoktur. O’nun söyledikleri bunlardan hiçbirine benzemiyor. Vallahi, Muhammed’den az önce öyle bir söz dinledim ki, ne insan sözü ne de cin sözüne benziyordu. Onun muhteşem bir tatlılığı ve hoşluğu var ” dedi. Ebû Cehil ısrâr ederek:
“ −Kavmin, O’nun aleyhinde bir şey söylemediğin müddetçe senden râzı olmayacak ” dedi. O da:
“ −Bırak beni, biraz düşüneyim ” dedi. Sonra da:
“ Bu Kur’an olsa olsa eski zamanlardan beri büyücülerin nakledegeldiği çok etkili bir büyüden ibarettir. Bu bir insan sözünden başka bir şey değildir! ” ( Müddessir 74/24-25 ) hezeyânında bulundu. ( bk. Hâkim, el-Müstedrek, II, 550/3872; Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXIX, 195-196; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 468 )
İşte hususiyle 18-25. âyetler onun, gönlündeki gerçek düşünceyi bastırmaya çalışarak Kur’an hakkında karar verip bir şeyler söyleme sürecinde yaşadığı sıkıntılı ruh halini, yüz ve kaş hareketlerini, şekilden şekle girişini son derece tesirli tasvirî bir üslup ile gözler önüne serer. Fakat çektiği bu kadar zihnî, kalbî ve ruhî sıkıntıdan sonra ulaştığı netice çok berbat bir netice olmuş, Kur’an’ın Allah kelamı olduğunu reddederek kendini ebedî bir hüsranın, son derece yakıcı bir ateşin içine yuvarlamıştır:Ömer Çelik Tefsiri
Müddessir suresi 11 ayeti anlamı - okunuşu
O azgın inkârcıyı sen bana bırak ki, onu önce âciz, malsız, mülksüz, yapayalnız yarattım.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Peygamber!- Annesinin karnında herhangi bir malı veya çocuğu olmadan tek başına yarattığım o kimseyi bana bırak. (Bu kimseden kasıt, el-Velid b. el-Muğira`dır.)
Ali Fikri Yavuz
(Mal ve evlâdsız olarak) tek başına yarattığım o kâfiri (Velid İbni Muğîre’yi) bana bırak
İngilizce - Sahih International
Leave Me with the one I created alone
Müddessir suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bırak beni ve yarattığımı yapayalnız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Peyğəmbər!) Məni Öz yaratdığım kimsə ilə tək burax! (Vəlid ibn Müğirə kimi kafirin cəzasını yalnız Mənə tapşır!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
Tek olarak yarattığım, kimseyi bana bırak,
Müddessir suresi (Al-Muddaththir) 11 ayeti arapça okunuşu
﴿ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا﴾
[ المدثر: 11]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Doğrusu, Biz, Kuran'ı kadir gecesinde indirmişizdir.
- Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik
- Yusuf'u böylece o memlekete yerleştirdik; istediği yerlerde oturabilirdi. Rahmetimizi tıpkı bu misalde olduğu gibi istediğimize
- Sen, sana bu Kitap'ın verileceğini ummazdın. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Öyleyse sakın inkarcılara yardımcı
- Doğrusu sana vahyedilen bu Kitap, Levhi Mahfuz'da bulunan şanlı bir Kuran'dır.
- Yusuf babasına: "Babacığım! "Rüyamda onbir yıldız, güneş ve ayın bana secde ettiklerini gördüm" demişti.
- De ki: "Allah'a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa erişemezler."
- Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi.
- Rabbinin peygamberine baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine Rableri onları şiddeti arttıkça artan bir şekilde yakaladı.
- Ve ümit edeceğini yalnız Rabbinden iste.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müddessir indirin:
Müddessir Suresi mp3 : Müddessir suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler