Müminun suresi 110. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِيًّا حَتّٰٓى اَنْسَوْكُمْ ذِكْر۪ي وَكُنْتُمْ مِنْهُمْ تَضْحَكُونَ ﴾ [المؤمنون: 110]
ayet arapça & türkçe okunuşuFetteḣażtumûhum siḣriyyen hattâ ensevkum żikrî vekuntum minhum tedhakûn(e) [Müminun: 110]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin" diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır" der. [Müminun: 110]
Müminun Suresi 110. ayet tefsiri
Böyle feci bir âkıbete uğramalarının sebebi şöyle beyân buyrulur:
Bunlar dünyada, Allah’a iman edip O’na kulluk yapmaya çalışan, bu yolda bilerek veya bilmeyerek yaptıkları hatalarını bağışlamasını ve kendilerine merhamet etmesini Rablerinden niyaz eden samimi müslümanlarla alay etmişlerdi. Sanki yapılacak başka mühim işler yokmuş gibi bunu kendilerine meslek edinmişlerdi. Bu işe kendilerini o derece vermişlerdi ki, Allah’ı unuttular, O’nun emir ve yasaklarını akıllarına getiremez oldular. Üstelik namaz kılan, oruç tutan, İslâm’ın tesettür emrine uyan, hayatının her safhasında haram ve helâle dikkat eden, imkânları ölçüsünde Allah yolunda fedakârlık yapmaya çalışan müslümanlara gülüyorlardı. Onları akılsızlıkla, beyinsizlikle suçlayıp, küçük görüyorlardı. Fakat müslümanlara düşman olmanın Allah’ın gazabını celbedip, başlarına böyle ebedî bir felâketin gelmesine sebep olacağını hiç düşünmemişlerdi. Şimdi ise o bedbahtlar cehennemi doldururken, bir taraftan kulluğun zorluklarına bir taraftan da kâfirlerin ezâ ve cefâlarına katlanan mü’minler, bizzat Rablerinden beratlarını alarak ebedî kurtuluş müjdesinin huzur ve surûru içinde cennetlerdeki makamlarına yerleşeceklerdir.
Sonra Yüce Allah, ebedî âhiret hayatının mezrası olan ve fakat boşa geçirdikleri dünya hayatının kısalığını beyân etmek üzere inkâr edenlere:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 110 ayeti anlamı - okunuşu
“Ama siz onları hep alaya alırdınız. Sonunda bu tutum ve davranışlarınız size beni anmayı unutturdu; çünkü hep onlara gülüp duruyordunuz.”
Mokhtasar tefsiri
Sizler, Rablerine davet eden Müminleri alay konusu edinerek onlarla dalga geçiyordunuz. Ta ki onlar ile alay etmek ile meşgul olmanız size, Allah`ın zikrini (O`nu hatırlayıp anmayı) unutturdu. Siz, dalga geçerek ve alay ederek onlara gülüyordunuz.
Ali Fikri Yavuz
Siz, onları, alaya aldınız. Nihayet bu hareketiniz, bana ibadet etmeyi size unutturdu. Onlara (istihza suretiyle) gülüyordunuz
İngilizce - Sahih International
But you took them in mockery to the point that they made you forget My remembrance, and you used to laugh at them.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Halbuki siz, onları alaya aldınız da sonunda beni anmayı unutturdu size bu hal ve siz onlara gülerdiniz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Siz isə onları məsxərəyə qoyurdunuz. (Bu məsxərə, lağlağı başınızı o qədər qatmışdı ki) Məni yada salmağı belə sizə unutdurmuşdu. Siz (istehza ilə) onlara gülürdünüz.
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte siz onları alaya aldınız; sonunda onlar (ile alay etmeniz) size beni yadetmeyi unutturdu, siz onlara gülüyordunuz.
Müminun suresi (Al-Muminun) 110 ayeti arapça okunuşu
﴿فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِيًّا حَتَّىٰ أَنسَوْكُمْ ذِكْرِي وَكُنتُم مِّنْهُمْ تَضْحَكُونَ﴾
[ المؤمنون: 110]
فاتخذتموهم سخريا حتى أنسوكم ذكري وكنتم منهم تضحكون
سورة: المؤمنون - آية: ( 110 ) - جزء: ( 18 ) - صفحة: ( 349 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Birine ölüm gelip de: "Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar ertelesen de, sadaka versem, iyilerden
- O da onların tanrılarına gizlice yönelip: "Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?" dedi.
- Musa'nın annesi, gönlü bomboş sabahı etti, oğlundan başka bir şey düşünemiyordu. Allah'ın vaadine iyice inanması
- Göklerde ve yerde azamet O'nundur, O, güçlüdür, Hakim'dir.
- İnananlara rastladıkları zaman, "İnandık" derler, elebaşılarıyla baş başa kaldıklarında, "Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay
- "Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır?" derler.
- Gerçek dua ve ibadet ancak O'nadır. O'ndan başka çağırdıkları putlar kendilerine hiçbir cevap vermezler. Durumları,
- Doğrusu Benim mümin kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter."
- Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Öyle iken, inkar edenler
- Bizi doğru yola eriştir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler