Hud suresi 112. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Hud suresi 112 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Hud suresi - Hud aya 112 (Hud).
  
   

﴿فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْاۜ اِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ ﴾ [هود: 112]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Festakim kemâ umirte vemen tâbe me’ake velâ tetġav(c) innehu bimâ ta’melûne basîr(un) [Hud: 112]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Sen, beraberindeki tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı gitmeyin, doğrusu Allah yaptıklarınızı görür. [Hud: 112]


Hud Suresi 112. ayet tefsiri

İstikâmet, sağa ve sola sapmaksızın tek bir yön üzere devam etmektir. Esas mânası, Allah Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmek, yasaklarından kaçmak üzere dosdoğru yürümektir. Tuğyân ise haddi aşmaktır. Âyetin emri hem Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’e, hem de ona iman eden, kıyâmete kadar da iman edecek olan mü’minleredir.

 Süfyan b. Abdullah es-Sakafî, Allah Resûlü ( s.a.s. )’e gelerek:

“ - Ey Allah’ın Rasûlü! İslâm’a dair bana öyle bir söz söyle ki, onun hakkında senden sonra hiç kimseye soru sormayayım ” dedi. Efendimiz ( s.a.s. ):

“ - Allah’a iman ettim, de, sonra da istikamet üzre  ol! ” buyurdu. ( Müslim, İman 62 )

İbn Abbâs ( r.a. ), huzuruna gelip nasihat isteyen Osman b. Hâdır el-Ezdî’ye şöyle der:

“ Allah’a karşı takvâ sahibi olmaya ve dâimâ istikâmet üzere bulunmaya dikkat et. Kur’an ve sünnete uy, bid’atçi olma! ” ( Dârimî, Mukaddime 19 )

Diyarbakırlı Saîd Paşa şu öğütte bulunur:

“ Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni

Hîlekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni.

Dest-i a’dâdan soğuk su içme kandırmaz seni,

Müstekîm ol, Hazret-i Allah utandırmaz seni. ”[ 1 ]

Hakiki bir mü’min şahsiyeti kazanıp Allah’ın rızâ ve muhabbetine erebilmek için istikametten başka yol yoktur. Bu bakımdan her hususta istikamet kadar yüksek bir makam ve onun kadar zor başarılacak hiçbir emir yoktur. Hangi iş veya hedef olursa olsun ona ulaşmanın en kısa yolu doğruluktur. Fakat bu noktada doğru olanı tespit edip o istikamette yürümenin iç içe zorlukları vardır. Şöyle ki:

  Her şeyden önce bir işte doğrunun hangi çizgide olduğunu tayin ve tespit etmek çok zordur.

  Dosdoğru olan o çizgi üzerinde sarsılmadan yürüyebilmek daha zordur.

  İstenilen hedefe ulaştıktan sonra aynı şekilde o doğruluk üzere, hiç eğilmeden devam ve sebat edebilmek büsbütün zordur.

Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri istikâmetin zorluğu ile alakalı şu açıklamayı yapar: “ İstikamet ancak şeriat, tarikat, mârifet ve hakikat mertebelerinin hakkını tam olarak vermekle mümkün olur. Hükümlerde âdil olmak şeriatın hakkına riâyete dâhildir. Tabîat mertebesinde istikâmet, şeriata riâyet iledir. Nefis mertebesinde istikâmet, tarikata riâyet iledir. Rûh mertebesinde istikâmet, mârifete riâyet iledir. Sır mertebesinde istikâmet ise mârifet ve hakikate riâyet ederek mümkün olur. Bütün bunlara riâyet edebilmek, son derece zordur. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 254-255 )

Bu sebeple Efendimiz ( s.a.s. ):

“ Hûd sûresi ve kardeşleri olan Vâkıa, Hâkka, Mürselât, Nebe’ ve Tekvîr gibi sûreler beni ihtiyar­lattı ” ( Tirmizî, Tefsir 57/3297 ) buyurmuştur.

İnsanın kemale ermesi, harikulade şeyler göstererek değil, bu mertebeleri kemale erdirmek sure­tiyledir. Nitekim Şeyh Ebû Saîd’e: “ Falanca su üze­rinde yürüyor ” denince, “ Balıklarla kurbağalar da öyle ” der. “ Falanca havada uçuyor ” denince, “ Kuşlar da öyle ” der. “ Falanca bir anda doğuya ve batıya ulaşıyor ” denince “ İblîs de öyle ” der. “ Peki öyleyse sana göre kemale ermenin ölçüsü nedir? ” dediklerinde ise Ebû Saîd: “ Zâhirî olarak yaratılanlarla, bâtınî olarak da Hak ile birlikte olabilmektir ” diye cevap verir. ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 255 )

İstikametin en mühi şartı zâlimlerden uzak tutmaktır:

[ 1 ] Dest-i a’dâ: Düşman eli. Müstekîm ol: Her işinde doğru ve dürüst ol.


Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi Diyanet

Hud'den 112 Ayeti'ni dinle


Hud suresi 112 ayeti anlamı - okunuşu

Öyleyse sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Daha önce gittikleri yanlış yolları bırakarak Allah’a yönelen ve senin maiyetine girenler de dosdoğru olsunlar! İstikâmeti terk edip doğru yoldan dışa taşmayın. Hiç şüphesiz Allah, ne yapıyorsanız hepsini hakkiyle görmektedir.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Peygamber!- O halde Allah`ın sana emrettiği gibi dosdoğru yol üzerinde olmaya devam et! O`nun emirlerini yerine getir ve yasakladıklarından uzak dur! Müminlerden seninle beraber tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Ve sakın günah işleyerek haddi aşmayın! Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. Yaptıklarınızdan hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Buna göre size karşılığını verecektir.


Ali Fikri Yavuz

Onun için sen, emrolunduğun şekilde, beraberinde tevbe edenlerle dosdoğru hareket et. Aşırı gitmeyin; çünkü Allah, yaptıklarınızın hepsini kemaliyle görücüdür


İngilizce - Sahih International


So remain on a right course as you have been commanded, [you] and those who have turned back with you [to Allah], and do not transgress. Indeed, He is Seeing of what you do.

Hud suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Artık sen, sana nasıl emredildiyse öylece dosdoğru hareket et ve seninle beraber bulunan ve tövbe etmiş olanlar da dosdoğru hareket etsinler ve taşkınlıkta bulunmayın, çünkü şüphe yok ki o, ne yapıyorsanız hepsini de görür.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) Sənə əmr edildiyi kimi, düz (yolda) ol. Səninlə birlikdə iman gətirənlər (tövbə edib ardınca gedənlər) də düz (yolda) olsunlar. (Allahın əmrlərini pozub) həddi aşmayın, çünki O sizin nə etdiklərinizi görəndir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.

Hud suresi (Hud) 112 ayeti arapça okunuşu

﴿فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَمَن تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْا ۚ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
[ هود: 112]

festekim kema ümirte vemen tabe meake vela tatgav innehu bima tamelune besir

فاستقم كما أمرت ومن تاب معك ولا تطغوا إنه بما تعملون بصير

سورة: هود - آية: ( 112 )  - جزء: ( 12 )  -  صفحة: ( 234 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Kendilerine bir mucize gösterilirse, mutlaka ona inanacaklarına dair bütün güçleriyle Allah'a yemin ederler. De ki:
  2. Kendisine böylece yazık ederek bahçesine girerken: "Bu bahçenin batacağını hiç zannetmem. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum.
  3. Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
  4. Allah kendi katından bir güven işareti olarak sizi hafif bir uykuya daldırmıştı. Sizi arıtmak, sizden
  5. Allah'ın yüksek tutulmasına ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde, insanlar sabah akşam O'nu tesbih
  6. Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü
  7. Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
  8. Kadınları boşadığınızda, müddetleri sona ermişse, kocaları ile birbirleriyle güzellikle anlaşmışlarsa evlenmelerine engel olmayın. İçinizden Allah'a
  9. Vaktaki Allah katından onlara, kendilerinde olanı tasdik eden Kitap geldi ki onlar bundan önceleri, inkar
  10. Yahudilerin haksızlıklarından, çoklarını Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmişken faiz almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemelerinden

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:

Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Hud Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Hud Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Hud Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Hud Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Hud Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Hud Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Hud Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Hud Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Hud Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Hud Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Hud Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Hud Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Hud Suresi Al Hosary
Al Hosary
Hud Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Hud Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, October 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler