Nahl suresi 113. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَقَدْ جَٓاءَهُمْ رَسُولٌ مِنْهُمْ فَكَذَّبُوهُ فَاَخَذَهُمُ الْعَذَابُ وَهُمْ ظَالِمُونَ ﴾ [النحل: 113]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelekad câehum rasûlun minhum fekeżżebûhu feeḣażehumu-l’ażâbu vehum zâlimûn(e) [Nahl: 113]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
And olsun ki, aralarından kendilerine bir peygamber gelmişti, onu yalancı saydılar. Haksızlık ederlerken azaba uğradılar. [Nahl: 113]
Nahl Suresi 113. ayet tefsiri
Burada şöyle bir ülke tasviri yapılmaktadır: Bu ülkenin halkı gayet emniyet ve güven içinde yaşamaktadır. Komşu ülkelerle ilişkileri dostâne ve iyidir. Düşman istilası, baskın tehlikesi, anarşi ve terör söz konusu değildir. Havası hoş, suyu güzel, tabiî güzellikleri müstesnâdır. Hiçbir korku, sıkıntı, darlık ve endişeleri bulunmamaktadır. İhtiyaç duydukları bütün rızıklar her yerden bol bol gelmekte; sebzeler, meyveler, ürünler yağmur gibi yağmaktadır. Yiyecek, içecek, giyecek gibi tabii ihtiyaçlar bol miktarda bulunmaktadır. Dolayısıyla hiçbir kıtlık ve açlık korkusu yoktur. Halk, ülkelerinden pek memnun olup, burayı bırakarak başka bir yere göçmeyi düşünmüyorlar.
Fakat bu ülkede yaşayan halkın Allah’ın kendilerine bahşettiği nimetlerin kıymetini bilmedikleri, onlara karşılık Allah’a gerektiği şekilde şükretmedikleri, hatta Allah’ın nimetlerine nankörlükle mukabelede bulundukları anlaşılmaktadır. Allah’ın nimetleri içinde yüzüyor, fakat O’na isyan ediyorlar. Günahlara dalıyor, işlemedikleri günah, yapmadıkları rezalet kalmıyor. Daha da önemlisi kendi aralarından bir peygamber çıkıyor, onları kötülüklerden vazgeçmeye ve iyilik yapmağa çağırıyor. Fakat bunlar, yaptıkları yetmiyormuş gibi o peygamberi de yalanlıyor, ona eziyet ediyor ve onun tâbilerine olmadık işkenceler yapıyorlar. Böylece Allah’ın rahmet ve merhametinden uzaklaşıp gazabına uğruyorlar. Yapmakta oldukları suçlar yüzünden Allah onlara azap ediyor. Yıllarca süren kıtlıklar verip onları aç ve çaresiz bırakıyor. Emniyetlerini kaldırıp üzerlerine her taraftan korku kapıları açıyor. Düşmanlarının istilasına uğratıp onları soyduruyor, öldürüyor, mahvediyor. Başlangıçta bulunan emniyet, güven, huzur, istikrar, bolluk ve mutluluk gibi güzellikler yerlerini bütünüyle korku, anarşi, açlık, huzursuzluk ve yok oluşa terk ediyor.
Âyet-i kerîmelerde tasvir edilen ülkenin, “ Çevrelerindeki insanlar yakalanıp götürülürken ve malları yağma edilirken, yaşadıkları Mekke’yi can ve mal emniyeti bakımından güvenilir ve mukaddes bir Harem bölgesi kıldığımızı görmezler mi? ” ( Ankebût 29/67 ) ayeti gereğince emin ve güvenli bir belde kılınan; İbrâhim ( a.s. )’ın, “ Rabbim! Sen de insanlardan bir kısmının gönlünü onlara yönlendir ve onları çeşitli ürünlerle rızıklandır ki sana şükretsinler ” ( İbrâhim 14/37 ), “ Rabbim! Burayı emniyetli bir belde kıl; halkından Allah’a ve âhiret gününe iman edenleri de çeşit çeşit ürünlerle rızıklandır... ” ( Bakara 2/126 ) şeklindeki duaları bereketiyle rızkı her taraftan gelen Mekke olduğu belirtilmektedir. Fakat şurası bir gerçektir ki, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, huzur, güven vs. gibi Allah’ın verdiği her türlü nimete nankörlük eden, onları Allah’a taat yolunda yerli yerince kullanmayan, İsrâf edip saçıp savuran ve hatta onları Allah isyan yolunda kullanan her ülkenin akıbeti işte böyledir. Böyle kötü bir âkıbete uğramamak için Allah’a kulluk etmeli, nimetlerine şükretmeli, haramlardan uzak durarak helâl, temiz ve hoş şeylerle nezih bir hayat sürülmelidir:
Ömer Çelik Tefsiri
Nahl suresi 113 ayeti anlamı - okunuşu
Onlara bizzat kendilerinden bir peygamber de geldi, fakat onu yalanladılar. Zulme gömülmüş giderlerken, çok geçmeden, onları azap kıskıvrak yakalayıverdi.
Mokhtasar tefsiri
Mekke halkına güvenilirlik ve doğrulukla tanıdıkları bir peygamber geldi. Bu peygamber Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`dir. Ancak onlar bu peygamberi Rabbinin indirdiği ayetler hususunda yalanladılar. Bu yüzden Allah’ın açlık ve korkuyla olan azabı üzerlerine iniverdi. Onlar, AllahTeâlâ’ya şirk koşup peygamberini yalanlayıp, kendilerini helak olmaya sürüklediler. Böylece kendilerine zulmettiler.
Ali Fikri Yavuz
Yemin olsun ki, Peygamberi inkâr eden o nankörlere içlerinden bir Rasûl geldi de onu yalanladılar. Zulüm yaparlarken azab da kendilerini yakalayıverdi. (Bu azab, müşriklerin Bedir felâketidir)
İngilizce - Sahih International
And there had certainly come to them a Messenger from among themselves, but they denied him; so punishment overtook them while they were wrongdoers.
Nahl suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Andolsun ki onlara, kendi cinslerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar, onları helak ediverdi azap ve onlardır zulmedenler.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlara özlərindən bir peyğəmbər gəlmişdi. Onlar onu yalançı saydılar, buna görə də əzab (Bədr müharibəsi) onları zülm edərkən (zülm etdikləri zaman) yaxaladı.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de onu yalanladılar. Onlar zulmederlerken azap onları yakalayıverdi.
Nahl suresi (An-Nahl) 113 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَقَدْ جَاءَهُمْ رَسُولٌ مِّنْهُمْ فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمُ الْعَذَابُ وَهُمْ ظَالِمُونَ﴾
[ النحل: 113]
ولقد جاءهم رسول منهم فكذبوه فأخذهم العذاب وهم ظالمون
سورة: النحل - آية: ( 113 ) - جزء: ( 14 ) - صفحة: ( 280 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İbrahim de şüphesiz O'nun yolunda olanlardandı.
- Doğrusu suçlular, temelli kalacakları cehennemin azabı içindedirler.
- Oysa onu daha önce inkar etmişler, uzak bir yer olan dünyadan görünmeyene dil uzatmışlardı.
- Deveden iki, sığırdan iki yaratmıştır; de ki: "İki erkeği mi, yoksa iki dişiyi mi veya
- Ama doğru yola girmiş olsalardı, onları bu hususta denememiz için onlara bol su içirirdik; kim
- Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı.
- Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse
- Orada çağlar boyunca (nice devirler) kalacaklardır.
- Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin buyruğundan çıkan nice kasabalar halkını Biz, çetin bir hesaba çekmiş, onları,
- Sonra Biz Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarır, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nahl indirin:
Nahl Suresi mp3 : Nahl suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler