Kamer suresi 28. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَنَبِّئْهُمْ اَنَّ الْمَٓاءَ قِسْمَةٌ بَيْنَهُمْۚ كُلُّ شِرْبٍ مُحْتَضَرٌ ﴾ [القمر: 28]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe nebbi/hum enne-lmâe kismetun beynehum(s) kullu şirbin muhtedar(un) [Kamer: 28]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara, sıralarına göre suyun kendileriyle o deve aralarında pay edilmiş olunduğunu söyle." [Kamer: 28]
Kamer Suresi 28. ayet tefsiri
Semûd, Sâlih ( a.s. )’ın kavmidir. Bu kavmin özellikleri, niçin ve nasıl helak edildikleri önceki sûrelerde anlatılmıştı. ( bk. A‘râf 7/73-79; Hud 11/61-68; Şuarâ 26/141-159 )
Bunlar, peygamberlerini yalanlamışlar, ona iman ve itaati gururlarına yedirememişlerdir. Ona inanmamak için şu sebepleri ileri sürmüşlerdir:
› Hz. Sâlih bir insandır, dolayısıyla diğer insanlardan farklı bir yönü yoktur.
› Kavminin içinden çıkmış bir şahıstır ve kendilerinden üstün değildir.
› O, sıradan bir şahıstır. Ne bir kabilenin reisi, ne bir grubun lideri ne de bir gücün sahibidir. Arkası ve taraftarı olmayan tek başına bir şahıstır.
› Hatta o, peygamberliği bahane edip başlarına geçmek isteyen yalancı şımarık biridir. O halde Hz. Sâlih’in üstünlüğünü kabul etmek için haklı bir gerekçe görülmemektedir.
Nitekim Mekkeli müşrikler de aynı cehalet içindeydiler. Zira onlar da Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini reddedebilmek için aynı gerekçeleri öne sürüyorlardı. Yani “ Hz. Muhammed ( s.a.s. ) de sıradan insanlar gibi alış veriş yaptığı halde ve içimizde doğmuş büyümüşken, şimdi kalkmış Allah’ın kendisine peygamberlik verdiğini iddia etmektedir ” diyorlardı.
Semûd kavmi, Hz. Sâlih’ten mûcize talebinde bulunup, kayadan dişi bir deve çıkarmasını istediler. İstedikleri oldu. Yalnız su sıkıntısı çekilen bir dönemde ilâhî emirle deve onların sularına ortak kılındı. Kuyudan çıkan su, bir gün devenin, bir gün diğer insan ve hayvanların olacaktı. Böyle bir müddet devam edildi. Deve nöbeti olduğu günde kuyunun tüm suyunu içiyor, geriye hiçbir şey kalmıyordu. Buna dayanamayan azgınlar, Hz. Sâlih’in deveye bir kötülük yapmamaları yönünde ısrarlı uyarılarına rağmen, çareyi deveyi öldürmekte buldular. Bu işi yapmak üzere de azgınlığıyla meşhur bir arkadaşlarını çağırdılar. O da bıçağını kapıp deveyi ayaklarından biçerek öldürdü. Allah Teâlâ onların üzerine korkunç bir çığlık gönderdi. Neticede helak edildiler. Ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler. Çoban ağılının etrafına hususi bir mekân olmak üzere çekilen çalı çırpının dökülüp çiğnenerek çürümüş olan kırıntıları gibi, yahut çobanın ağılında yaktığı çalı çırpının yanık kırıntıları gibi kırılakaldılar. Onların bu hali de, şüphesiz düşünüp ders ve öğüt alacaklar için büyük bir ibrettir.
Lût kavmine gelince:Ömer Çelik Tefsiri
Kamer suresi 28 ayeti anlamı - okunuşu
“Suyun deve ile onlar arasında nöbetleşe olacağını kendilerine haber ver. İçme sırası kiminse o gelip suyunu alsın!”
Mokhtasar tefsiri
Onlara kuyularından çıkan suyun kendileri ve dişi deve arasında ortak olduğunu haber ver. Sıra bir gün dişi devenin, bir gün onlarındır. Kendine tahsis edilen günü geldiğinde herkes tek başına orada hazır bulunsun.
Ali Fikri Yavuz
Hem onlara haber ver ki, (kuyudan istifade edecekleri) su, (deve ile kendi) aralarında nöbetledir. (Bir gün deveye, bir gün onlara.) Her su nöbetinde, sahibi hazır bulunmuş olsun
İngilizce - Sahih International
And inform them that the water is shared between them, each [day of] drink attended [by turn].
Kamer suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve haber ver onlara, su, aralarında paylaştırılmıştır, her bölük, nöbetinde hazır olur, su alır.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Və onlara suyun (dəvə ilə) onlar arasında bölüşdürüldüyünü xəbər ver! (Suyu bir gün onlar, bir gün də dəvə içəcəkdir). Hərə öz növbəsində hazır olsun!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlara, suyun aralarında paylaştırıldığını haber ver. Her biri kendi içme sırasında gelsin.
Kamer suresi (Al-Qamar) 28 ayeti arapça okunuşu
﴿وَنَبِّئْهُمْ أَنَّ الْمَاءَ قِسْمَةٌ بَيْنَهُمْ ۖ كُلُّ شِرْبٍ مُّحْتَضَرٌ﴾
[ القمر: 28]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Din konusunda, onlara belgeler verdik; ancak, kendilerine ilim geldikten sonra birbirini çekememezlikten ayrılığa düştüler. Rabbin
- Ey Allah'a eş koşanlar! Siz de O'ndan başka dilediğinize kulluk edin." De ki: Hüsrana uğrayanlar
- Dönüşünüz ancak Allah'adır. O her şeye Kadir'dir.
- O gün hepsi azabda birleşirler.
- Onlara denir ki: "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi Biz de sizi unuttuk; varacağınız yer ateştir, yardımcılarınız
- Zira; o, bir daha dirilip dönmeyeceğini sanmıştı.
- Yusuf'u oturup bir kuyunun derinliklerine bırakmayı kararlaştırdılar. Biz ona, kardeşlerinin bu işlerini kendileri farkına varmadan
- Bir gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın diriltip bir araya toplarız.
- De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza
- Elif, Lam, Ra. Bu Kitap, hakim ve haberdar olan Allah tarafından, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kamer indirin:
Kamer Suresi mp3 : Kamer suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler