Nahl suresi 126. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Nahl suresi 126 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Nahl suresi - An-Nahl aya 126 (The Bee).
  
   

﴿وَاِنْ عَاقَبْتُمْ فَعَاقِبُوا بِمِثْلِ مَا عُوقِبْتُمْ بِه۪ۜ وَلَئِنْ صَبَرْتُمْ لَهُوَ خَيْرٌ لِلصَّابِر۪ينَ ﴾ [النحل: 126]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve-in ‘âkabtum fe’âkibû bimiśli mâ ‘ûkibtum bih(i)(s) vele-in sabertum lehuve ḣayrun lissâbirîn(e) [Nahl: 126]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Eğer ceza vermek isterseniz size yapılanın aynıyla mukabele edin. Sabrederseniz and olsun ki bu, sabredenler için daha iyidir. [Nahl: 126]


Nahl Suresi 126. ayet tefsiri

Âyetlerin şöyle bir hâdise üzerine indiği rivayet edilir:

Müşrikler Uhud’u terk edip gittikten sonra Resûlullah ( s.a.s. ) öldürülenlerin yanına gitti. Hoşuna gitmeyen bir manzarayla karşılaştı. Çok sevdiği amcası Hz. Hamza’nın karnının yarıl­mış olduğunu, burnunun ve kulaklarının kesilmiş olduğunu görünce şöyle dedi:

“ Eğer kadınlar üzülmeyecek, yahut benden sonra izlenecek bir yol olmayacak olsaydı, Allah onu yırtıcı hayvanların ve kuşların karnından kı­yamet gününde dirilteceği vakte kadar o halde bırakırdım. Yemin ederim ki, onun ye­rine müşriklerden yetmiş kişiye müsle yapacağım. ”

 Daha sonra bir örtü getirilmesini iste­di, onunla Hamza ( r.a. )’ın yüzünü örttü, ayakları dışarıda kaldı. Resûlullah ( s.a.s. ), bu örtüy­le yüzünü kapattı, ayaklarının üzerine de izhir otu koydu. Sonra onu öne ge­çirerek üzerinde on defa tekbir getirdi. Daha sonra şehitler birer birer ge­tirilip cenaze namazları kılınmak üzere konuluyordu. Hz. Hamza ise konduğu yerde duruyordu. Böylece Hz. Hamza’nın üzerine yetmiş defa cenâze namazı kılmış oldu. Çünkü Uhud’da şehit edilenlerin sayısı yetmiş idi. Şehitlerin defnedilme işi bitirildikten sonra bu âyetler nâzil oldu. Allah Resûlü ( s.a.s. ) sabretti ve kimseye müsle yapmadı. ( Dârekutnî, IV, 118 )

Allah Teâlâ buyuruyor:

“ Fakat aşırı gitmek yasaktır. Çünkü kötülüğün karşılığı, ona denk bir cezadır. Bununla beraber kim affeder ve böylece düşmanlığı sona erdirip barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Doğrusu O, zâlimleri hiç sevmez. ” ( Şûrâ 42/40 )

Bir kimse Hak dostlarından birinin yanında zâlim Haccâc’a, zulmü sebebiyle hakâret etmişti. Hak dostu ona şu dersi verdi:

“ –Ona hakârette o kadar ileri gitme! Zira Cenâb-ı Hak, malına ve canına kıydığı kimselerden dolayı Haccâc’a ceza verecektir. Fakat iş bu kadarla kalmaz. Sonra Cenâb-ı Hak, Haccâc’ın hakkını alarak onun haysiyetine tecâvüz edenlere de cezalarını verir. ”

Yâni bir kul zulme uğrar, sonra kendisine zulmedene o kadar hakâret eder ve kötü şeyler söyler ki, zâlimin günahı seviyesine çıkar. Hattâ daha da ileri gittiği için zâlimin ondan alacağı olur ve bu sebeple mazluma kısas yapılır.

Demek ki, kötülüğe misliyle karşılık vermek adâlet, kötülüğü sabırla karşılayıp yapanı affetmek ise büyük bir fazilettir. Bu âyetler, Resûlullah ( s.a.s. )’in şahsında bütün mü’minlere dâimâ itidalle ve faziletle hareket etmeyi, sabırlı olmayı, iyi ve güzel davranmayı öğütlemektedir. Şâirin terennümüyle:

“ Bir gün olur dâğ-ı derûn şûledâr olur

Sabreyleyen belâ-yı gama kâmkâr olur. ” ( Âsaf, Ahmet İzzet Paşa zâde Süleyman )

“ Elbette bir gün bu gönül yarası iyileşir. Gam ve keder gibi belâlara karşı sabır ve metânetle karşı koyan insan murâdına erer ”:


Ömer Çelik Tefsiri
Nahl suresi Diyanet

Nahl'den 126 Ayeti'ni dinle


Nahl suresi 126 ayeti anlamı - okunuşu

Size yapılan bir kötülüğe karşılık verecekseniz, size yapılan muâmelenin aynısıyla mukâbele edin. Yok, eğer sabrederseniz, böyle davranmak, sabredenler için elbette daha hayırlıdır.


Mokhtasar tefsiri

Eğer düşmanınızı cezalandırmak isterseniz, aşırıya gitmeden size yaptığının aynısıyla onu cezalandırın. Buna güç yetirebildiğiniz halde, sabreder ve onu cezalandırmazsanız, bu durum sabredenler için onların sizleri cezalandırmasının öcünü almaktan daha hayırlıdır.


Ali Fikri Yavuz

(Ey müminler, düşmandan intikam almak için) eğer bir ceza ile mukabele edecek olursanız, ancak size yapılan azab ve cezanın misli ile yapın (daha fazla ileri gitmeyin). Sabrederseniz (cezayı terk ederseniz) andolsun ki, bu tahammül edenler için daha hayırlıdır


İngilizce - Sahih International


And if you punish [an enemy, O believers], punish with an equivalent of that with which you were harmed. But if you are patient - it is better for those who are patient.

Nahl suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Mücazatta bulunacaksanız sizi cezalandırdıkları gibi ve o kadar cezalandırın onları, fakat sabrederseniz elbette bu hareket, sabredenlere daha da hayırlıdır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ey mö’minlər! İntiqam almaq məqsədilə birinə) cəza verəcək olsanız, sizə nə cəza verilibsə, eynilə həmin cəzanı verin. (Artıq cəza isə zülm etməkdir ki, bu da günahdır). Əgər (onlardan intiqam almayıb) səbr etsəniz, bu, səbr edənlər üçün daha xeyirlidir. (Əfv etmək, rəhm göstərmək savab qazanmağa çox gözəl vəsilə olduğu üçün, sözsüz ki, qisas almaqdan daha üstündür).


Kuran Araştırmaları Vakfı


Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır.

Nahl suresi (An-Nahl) 126 ayeti arapça okunuşu

﴿وَإِنْ عَاقَبْتُمْ فَعَاقِبُوا بِمِثْلِ مَا عُوقِبْتُم بِهِ ۖ وَلَئِن صَبَرْتُمْ لَهُوَ خَيْرٌ لِّلصَّابِرِينَ
[ النحل: 126]

vein akabtüm feakibu bimisli ma ukibtüm bih velein sabertüm lehüve hayrul lissabirin

وإن عاقبتم فعاقبوا بمثل ما عوقبتم به ولئن صبرتم لهو خير للصابرين

سورة: النحل - آية: ( 126 )  - جزء: ( 14 )  -  صفحة: ( 281 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. O gün Allah onlara seslenir: "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" der.
  2. Etrafındakiler: "Bir takım karışık rüyalar; biz böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz" dediler.
  3. Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun:
  4. "Ey Allah'ın kulları! Bana gelin, doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."
  5. Rabbin, onların işlerinin karşılığını elbette tamamen verecektir. O, şüphesiz, onların yaptıklarını bilir.
  6. Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister, şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa girmenizi isterler.
  7. Musa onlara, apaçık olarak, mucizelerimizle gelince: "Bu sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik"
  8. Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler, dört ay bekleyebilirler; eğer yeminlerinden dönerlerse, bilsinler ki Allah bağışlar ve
  9. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak
  10. Onlar doğruluk yerine sapıklığı, mağfiret yerine azabı alanlardır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nahl indirin:

Nahl Suresi mp3 : Nahl suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Nahl Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Nahl Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Nahl Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Nahl Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Nahl Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Nahl Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Nahl Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Nahl Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Nahl Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Nahl Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Nahl Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Nahl Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Nahl Suresi Al Hosary
Al Hosary
Nahl Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Nahl Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler