Buruc suresi 13. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Buruc suresi 13 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Buruc suresi - Al-Burooj aya 13 (The Constellations).
  
   

﴿اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُع۪يدُۚ ﴾ [البروج: 13]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İnnehu huve yubdi-u ve yu’îd(u) [Buruc: 13]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Önce yaratıp sonra bunu tekrar eden O'dur. [Buruc: 13]


Buruc Suresi 13. ayet tefsiri

12. âyetteki اَلْبَطْشُ ( batş ) kelimesi, merhamet etmeden, en ufak bir acıma hissi duymadan kıskıvrak, şiddetle ve sert bir şekilde yakalamak anlamındadır. Böyle iken bir de “ şiddet ” vasfıyla nitelenmesi, o yakalamanın dehşetini iyice artırmaktadır. Bundan maksat, Allah Teâlâ’nın azgın zalimleri yakalayıp hesaba çekmeye ve hadlerini bildirmeye ne ölçüde kudret sahibi olduğunu vurgulamaktır. Burada bu lafzın seçilmesi, kâfirlerin hiçbir acıma hissi duymadan mü’minleri kıskıvrak yakalayıp ateşlerde yakmalarıyla uygunluk arzetmektedir. Allah da onlara kıyamet günü aynı şekilde muamele edecek ve cehennemde yakacaktır. Ceza, amelin cinsinden olacaktır. Çünkü sonsuz kuvet ve hikmet sahibi Allah, varlıkları yoktan yaratan, bunların varlıklarını tekrar eden ve canlıları ölümden sonra diriltecek olandır. O, insanları yoktan var eder, sonra onları yok eder, sonra kıyamet gününde amellerinin karşılığını vermek üzere yeniden diriltir. Kâfir ve zâlimlere mühlet tanıması da bundan ötürüdür. Yoksa ihmalinden değildir. “ Allah, imhal eder ama ihmal etmez ” nüktesi bunu belirtir.

Allah’ın amansız yakalayışı, onuncu ayette ifade edilen kâfirlerin işledikleri cürümlere münasip olduğu gibi, “ Ğafûr ” ve “ Vedûd ” vasıfları da onbirinci ayette zikredilen mü’minlerin halleriyle uyuşmaktadır. Allah Ğafûrdur; mü’min kullarının günahlarını bağışlayandır, örtendir. O Vedûddur; çok seven ve çok sevilendir. Dünya hayatında seven, sevgilisinin her istediğini yaptığı ve ona türlü türlü hediyeler verdiği gibi, Allah da dostlarına şanına yaraşır şekilde daha güzeliyle ikram eder.

Allah’ın kuluna muhabbeti, dünyayı, onun hayatını idame ettirecek imkânlarla donatması, her türlü varlığı hizmetine amade kılması ve kedisine de bu imkânlardan istifade edebilecek akıl, idrak ve kabiliyet vermesidir. Ayrıca, sünnetullahın gereği olarak dünya hayatında bir kısım bela, musibet ve sıkıntılarla karşılaşmasına rağmen, kalbine yerleştirdiği ülvî ve mânevî duyguları coşturarak ve Rabbiyle beraber olma şuuruna erdirerek esrarengiz zevklerle dolu derin bir hayat yaşatmasıdır. Nitekim farz ve nafile ibâdetlere devamla kulun Allah’ın yakınlığını ve muhabbetini kazanacağını, Allah bir kulunu sevdiğinde ise onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olacağını açıklayan hadis-i kudside ( Buhârî, Rikâk 38 ), Allah ile kulu arasındaki muhabbetin izlerini bulmak mümkündür. Kulun Allah’a muhabbeti ise bütün benliği ile O’na yönelmesi, O’na kavuşmayı istemesi, sahip olduğu derin saygı duygularıyla emirlerine titizlikle riayet etmesi ve peygamberinin yolunda gitmesidir. Kulların Allah’a en sevimlisi, karşılık beklemeden kulluk edendir. Zira gerçek muhabbet, karşılık beklenmeden duyulan hâlis bir muhabbet ve katıksız bir aşktır.

Bağışlayıcı, seven ve sevilen yüce Allah, her şeyin sahibi olduğu gibi arşın da sahibi ve malikidir. Büyük küçük bütün yaratıklar üzerinde etkili bir saltanat sahibidir. Cenâb-ı Hak Mecîd’dir; uludur, zâtı şerefli, fiilleri güzel, ihsanı boldur. O, kemal ifade eden bütün isim ve sıfatları kendinde toplamıştır. O, dilediğini yapar, iradesi hiç şaşmaz. Bu sebeple hem tehdit hem de müjdesini yerine getireceğinde asla şüphe yoktur.

Rivayet olunduğuna göre Hz. Ebubekir ( r.a. ), ölüm hastalığına tutulduğu sırada bir grup dostu onu ziyarete gelir ve:

“ – Hastalığınız hayli ciddi, müsaade ederseniz bir doktor çağıralım ” derler. Ebubekr:

“ – Doktor geldi, beni gördü ” der. Ziyaretçiler:

“ – Peki ne tavsiye etti, sana ne söyledi? ” dediklerinde O:

“ – Doktor bana اِنِّى فَعَّالٌ لِمَا اُرِيدُ «Ben dilediğimi yaparım» dedi ” diyerek tebessüm eder. Böylece ecelinin yaklaştığını anlarlar. Zira o, doktorla Allah’ı kastetmiştir. Ondan sonra fazla zaman geçmeden vefat eder.

İnsanlık tarihi boyunca zulüm ve işkence yapanların âkibetini görebilmen için:


Ömer Çelik Tefsiri
Buruc suresi Diyanet

Buruc'den 13 Ayeti'ni dinle


Buruc suresi 13 ayeti anlamı - okunuşu

O’dur her şeyi yoktan yaratan, yarattığını tekrar edip, son olarak âhirette yeniden yaratacak olan.


Mokhtasar tefsiri

Şüphesiz ilk olarak O, yaratmaya ve azap etmeye başlamıştır. Bu ikisini (yaratmayı ve azabı) tekrar O döndürecektir.


Ali Fikri Yavuz

Çünkü O, (mahlûkâtı yoktan var edib) yaratır ve, (sonra öldürüb tekrar) diriltir


İngilizce - Sahih International


Indeed, it is He who originates [creation] and repeats.

Buruc suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Şüphe yok ki o, ilk defa var eder ve ölümden sonra gene de yaratır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Həqiqətən, (insanı) yoxdan var edən və (öldükdən sonra) təkrar dirildən Odur!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Bilin ki O, (kainat yokken) ilk olarak yaratan, (ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirendir.

Buruc suresi (Al-Burooj) 13 ayeti arapça okunuşu

﴿إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ﴾
[ البروج: 13]

innehu hüve yübdiü veyüid

إنه هو يبدئ ويعيد

سورة: البروج - آية: ( 13 )  - جزء: ( 30 )  -  صفحة: ( 590 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Kör için bir sorumluluk yoktur. Topal için bir sorumluluk yoktur. Hastaya da bir sorumluluk yoktur.
  2. Onlar, yılda bir iki defa belaya uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar,
  3. De ki: "Allah her şeyin Rabbi iken O'ndan başka bir rab mi arayayım? Herkesin kazandığı
  4. Mücevheratla işlenmiş tahtlara karşılıklı olarak yaslanırlar.
  5. Yahudiler, "Allah'ın eli sıkıdır" dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı, lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de
  6. Ama bundan sonra, tevbe edip düzelenler bunun dışındadır. Şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.
  7. Siz ne yeryüzünde ve ne de gökte Allah'ı aciz bırakabilirsiniz. Allah'tan başka bir dost ve
  8. "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
  9. Oysa Kuran, alemler için bir öğütten başka bir şey değildir.
  10. Bunda şüphesiz bir ders vardır ama çoğu inanmamıştır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Buruc indirin:

Buruc Suresi mp3 : Buruc suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Buruc Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Buruc Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Buruc Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Buruc Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Buruc Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Buruc Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Buruc Suresi Ammar Al-Mulla
Ammar Al-Mulla
Buruc Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Buruc Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Buruc Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Buruc Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Buruc Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Buruc Suresi Al Hosary
Al Hosary
Buruc Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Buruc Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, November 25, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler