Bakara suresi 137. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Bakara suresi 137 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Bakara suresi - Al-Baqarah aya 137 (The Cow).
  
   

﴿فَاِنْ اٰمَنُوا بِمِثْلِ مَٓا اٰمَنْتُمْ بِه۪ فَقَدِ اهْتَدَوْاۚ وَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّمَا هُمْ ف۪ي شِقَاقٍۚ فَسَيَكْف۪يكَهُمُ اللّٰهُۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُۜ ﴾ [البقرة: 137]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Fe-in âmenû bimiśli mâ âmentum bihi fekadi-htedev(s) ve-in tevellev fe-innemâ hum fî şikâk(in)(s) feseyekfîkehumu(A)llâh(u)(c) vehuve-ssemî’u-l’alîm(u) [Bakara: 137]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Sizin inandığınız gibi inanmış olsalar, doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse, şüphesiz onlar çıkmazdadırlar. Onlara karşı sana Allah yetecektir. O, işitir ve bilir. [Bakara: 137]


Bakara Suresi 137. ayet tefsiri

Sûrenin 135. âyet-i kerîmesi, Medine’deki yahudi ileri gelenleriyle Necran Hristiyanları hakkında nâzil olmuştur. Bunlar din hususunda müslümanlarla münakaşa etmiş ve en üstün dinin kendi dinleri olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yahudiler: “ Yahudi olun, çünkü bizim peygamberimiz Mûsâ, peygamberlerin en üstünüdür. Kitabımız Tevrât kitapların en iyisidir, dînimiz ise dinlerin en mükemmelidir ” deyip Hz. İsa’nın peygamberliğini ve İncil’i, yine Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini ve Kur’ân’ı inkâr ettiler. Hıristiyanlar ise: “ Hıristiyan olunuz. Çünkü peygamberimiz İsa, peygamberlerin en üstünüdür, kitabımız İncil kitapların en iyisidir, dînimiz de dinlerin en mükemmelidir ” diyerek, Hz. Mûsâ’yı ve Tevrât’ı, Hz. Muhammed ( s.a.s. )’i ve Kur’ân’ı inkâr ettiler. ( Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 44; Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 743 )

Allah Teâlâ, bu âyet-i kerîmede gerçek dinin hangi din olduğunu haber vermektedir. Bu din, Hz. İbrâhim’in şirk ve küfür gibi her türlü bâtıl inançlardan uzak, dosdoğru tevhid dinidir. Buna Kur’an, “ hanif dini ” demektedir. İbrâhim, hiçbir zaman müşriklerden de olmamıştır. Dolayısıyla bütün bâtıl ve muharref dinleri bir kenara bırakarak işte bu dine tabi olmak gerekir. Doğru yolu bulabilmek için yahudilerin de, Hristiyanların da müşriklerin de bu dini kabul etmeleri lazımdır.

Hz. İbrâhim’in getirdiği tevhid dininin mensubu olabilmek, onun gereklerini yerine getirebilmek, hatta onu ihya edip yenileyerek yepyeni bir müslüman ümmet oluşturabilmek için öncelikle şöyle külli bir inanç sisteminin kabulüne ihtiyaç vardır: Allah’a iman ilk sırada yer almaktadır. Çünkü o, inanç esaslarının en temel umdesidir. Sonra insanlık tarihi boyunca Allah’ın gönderdiği peygamberler ve onlara indirdiği vahiylere iman sözkonusu edilmektedir. Bir müslüman, Allah’a ve Kur’an’a inandığı gibi daha önce gönderilmiş bulunan bütün peygamberlere ve onlara gelen kitaplara, suhuflara ve diğer vahiylere inanır. Hepsinin Allah’ın gönderdiği peygamber ve Allah’ın indirdiği vahiy olması açısından, bunlar arasında bir ayırım yapmaz. Bunlardan bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr etmek gibi dinin tabiatına aykırı bir davranış içine giremez. Ancak o, bütün benliği ile Allah’a ve O’nun emirlerine teslim olur.

Allah’ın rızâsına uygun müslüman ve mü’min olabilmenin gereği budur. Bu bakımdan diğer insanlar; yahudi, Hristiyan ve müşrikler, müslümanların inandıkları gibi inandıkları takdirde hidâyete erecek, doğru yolu bulacaklardır. Dolayısıyla onlara, Peygamberimiz Hz. Muhammed ( s.a.s. )’e ve Kur’an’a iman etmeleri şart koşulmaktadır. Böyle bir imanı kabul etmediklerinde ise tevhitten kopacak ve ihtilaf, anlaşmazlık, tefrika ve münakaşanın içine yuvarlanacaklardır. İslâm’la dostluk ve ülfet yolunu terk edecek, ona ve taraftarlarına düşmanlık yolunu seçmiş olacaklardır. Bu noktada Cenab-ı Hak Peygamber Efendimizi teselli etmektedir. Özellikle yahudi ve Hristiyanların menfi düşünce ve davranışları karşısında üzülmemesini, zira Allah’ın yardımının onun için yeterli olacağını haber vermektedir. O, her şeyi işitmekte ve görmektedir. Nitekim Allah Teâlâ, bu yüce va‘dini, Benî Kurayza yahudilerinin öldürülmesi ve esir edilmesiyle, Benî Nadir yahudilerinin Medine dışına çıkarılıp Şam ve diğer yerlere sürülmesiyle ve Necrân Hristiyanlarının da zelîl bir şekilde cizye vermeyi kabul etmeleriyle yerine getirmiştir. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 792 )

138. ayette “ Allah’ın boyası ” şeklinde tercüme edilen صِبْغَةُ اللّٰهِ  ( sıbğatullah ) ifadesine müfessirler: “ İslâm, İslâm boyası, Allah’ın ezelî-ebedî değişmez dini, Allah’ın insan tabiatına lütfet­miş olduğu temiz fıtrat, sünnetullah dediğimiz ilâhî kanunlar, Allah’ın hücceti ” gibi mânalar vermişlerdir. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 792; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, IV, 78-79 ) Dolayısıyla bu ifade ile inanç, ibâdet, ahlâk ve muâmelâtıyla Allah yanında yegane din olan İslâm dini kastedildiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda bu hak dine uyma ve onu yaşama sayesinde elde edilen ruhî ve ahlâkî kemal de sözkonusu edilmektedir.

Diğer taraftan ayette dolaylı olarak Hristiyanların vaftiz uygulamalarının yanlışlığı ortaya konmaktadır. Zira onlar, yeni doğan çocukları sarımtırak boya­lı bir suya batırarak gerçek Hristiyanlığa soktuklarına, onunla boyadıklarına ina­nırlardı. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 792 ) Kur’an’a göre, böyle göstermelik işler ve sembolik uygulamalarla gerçek din­darlığa ulaşılamaz. Gerçek iman, sadece boyalı suya girip çıkmakla kazanılamaz. Hakiki iman ancak Allah’ın boyasıyla boyanmak ve insanın temiz fıtratı­nın gereği olan hak dinle bezenmekle elde edilir. Böyle bir dinin muhtevasında yaşayarak öğrettiği güzel ahlâk ile ahlâklanmak, onun mânevî zinetleriyle süslenmek ve örnek bir müslüman şahsiyet seviyesine yükselebilmekten daha güzel bir şey düşünülemez. Hele vaftiz gibi sunî uygulamalar böyle bir dinin ve inancın yerini as­la tutamaz. Maddi âlemde; bitkilerde, ağaçlarda, çiçeklerde, insanların yüzlerinde seyredilen Allah’ın fıtrî boyasından daha güzel boya olamayacağı gibi, mânevî âlemde de iman, İslâm, ihsan, ihlas, takvâ, ilâhî aşk ve muhabbet boyası, boyaların en güzelidir. Dolayısıyla müslüman, kendisine ve genel ola­rak insanlığa bu güzellikleri bahşetmiş olan Allah’a lâyık olduğu şekilde kulluk etmelidir. Bu kulluğunu Biz, yalnızca O’na kulluk ederiz ” ( Bakara 2/138 ) şeklinde bir şükran ifadesi olarak da dile getirmelidir.

Ehl-i kitap böyle bir kulluk anlayışını benimseyecek yerde Allah ve peygamber gibi en temel dinî esasları tartışma konusu yapmışlardır: 


Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi Diyanet

Bakara'den 137 Ayeti'ni dinle


Bakara suresi 137 ayeti anlamı - okunuşu

Eğer onlar, sizin iman ettiğiniz gibi inanırlarsa mutlaka doğru yolu bulurlar. Yok, yüz çevirirlerse, büyük bir anlaşmazlık ve derin bir çıkmaza saplanmış olurlar. Onlara karşı Allah sana kafi gelecektir. O, işiten ve bilendir.


Mokhtasar tefsiri

Şayet Yahudi, Hristiyan ve diğer kâfirler sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, Allah`ın razı olduğu doğru yol üzere ilerlemiş olurlar. Eğer peygamberlerin tamamını ya da bazısını yalanlayarak iman etmekten yüz çevirirlerse onlar ihtilaf ve düşmanlık içindedirler. -Ey Peygamber!- Üzülme, Allah onların eziyetlerine karşı sana yeter. Onların şerrinden seni koruyacak ve onlara karşı sana yardım edecektir. Allah onların sözlerini hakkıyla işiten, niyetlerini ve amellerini hakkıyla bilendir.


Ali Fikri Yavuz

Artık Yahûdi ve Hristiyanlar, sizin bu imanınız gibi iman ederlerse, muhakkak hidayet bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, size karşı ayrılık ve düşmanlık üzeredirler. Ey Habibim, sen onların düşmanlığından endişe etme, Allah sana kâfidir (Yakında onların şerrini senden def edecektir). Allah hakkıyle işiten ve bilendir


İngilizce - Sahih International


So if they believe in the same as you believe in, then they have been [rightly] guided; but if they turn away, they are only in dissension, and Allah will be sufficient for you against them. And He is the Hearing, the Knowing.

Bakara suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse mutlaka doğru yolu buldular demektir. Fakat yüz çevirdiler mi onlar, ancak ayrılık, aykırılık içindedir. Onlara karşı koymak için sana, Allah yeter ve o, her şeyi duyandır, bilendir.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ey mö’minlər!) Əgər onlar da siz inandığınız kimi (Allaha) inanırlarsa, şübhəsiz ki, doğru yolu taparlar. Yox, əgər (imandan) üz döndərərlərsə, (sizə qarşı) ədavət bəsləmiş olarlar. (Ya Rəsulum! Belə olduqda sən onların düşmənçiliyindən qorxma!) Allah sənə (tezliklə sənin intiqamını) onlardan (almağa) kifayət edər. O, (hər şeyi) eşidəndir, biləndir.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir.

Bakara suresi (Al-Baqarah) 137 ayeti arapça okunuşu

﴿فَإِنْ آمَنُوا بِمِثْلِ مَا آمَنتُم بِهِ فَقَدِ اهْتَدَوا ۖ وَّإِن تَوَلَّوْا فَإِنَّمَا هُمْ فِي شِقَاقٍ ۖ فَسَيَكْفِيكَهُمُ اللَّهُ ۚ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
[ البقرة: 137]

fein amenu bimisli ma amentüm bihi fekadi htedev vein tevellev feinnema hüm fi şikak feseyekfikehümül lah vehüves semiul alim

فإن آمنوا بمثل ما آمنتم به فقد اهتدوا وإن تولوا فإنما هم في شقاق فسيكفيكهم الله وهو السميع العليم

سورة: البقرة - آية: ( 137 )  - جزء: ( 1 )  -  صفحة: ( 21 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık
  2. Yiyiniz, biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu sizler suçlularsınız.
  3. Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: "Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma
  4. Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde
  5. Bu böyledir; onları başka bir millete miras bıraktık.
  6. Vay o namaz kılanların haline ki:
  7. Eğer evde kimseyi bulamazsanız, yine de size izin verilmedikçe içeriye girmeyiniz. Size "Dönün" denirse dönün.
  8. Her ümmete bir şahid getirdiğimiz ve seni de bunlara şahid getirdiğimiz vakit durumları nasıl olacak?
  9. İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
  10. Allah onlara temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük kurtuluş budur.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:

Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Bakara Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Bakara Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Bakara Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Bakara Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Bakara Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Bakara Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Bakara Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Bakara Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Bakara Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Bakara Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Bakara Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Bakara Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Bakara Suresi Al Hosary
Al Hosary
Bakara Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Bakara Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, August 14, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler