Fussilet suresi 15. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Fussilet suresi 15 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Fussilet suresi - Fussilat aya 15 (Expounded).
  
   

﴿فَاَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ اَشَدُّ مِنَّا قُوَّةًۜ اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَهُمْ هُوَ اَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةًۜ وَكَانُوا بِاٰيَاتِنَا يَجْحَدُونَ ﴾ [فصلت: 15]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Fe-emmâ ‘âdun festekberû fî-l-ardi biġayri-lhakki ve kâlû men eşeddu minnâ kuvve(ten)(s) eve lem yerav enna(A)llâhe-lleżî ḣalekahum huve eşeddu minhum kuvve(ten)(s) ve kânû bi-âyâtinâ yechadûn(e) [Fussilet: 15]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ad milleti, yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamış, "Bizden daha kuvvetli kim vardır?" demişti. Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın onlardan daha kuvvetli olduğunu görmüyorlardı değil mi? Ayetlerimizi bile bile inkar ediyorlardı. [Fussilet: 15]


Fussilet Suresi 15. ayet tefsiri

Göklerin ve yerin yaratılışında serdedilen bu kadar ilâhî kudret delillerine rağmen, üstelik ardı ardına gelen peygamberlerin her yolu deneyerek ısrarla sadece Allah’a kulluk edilmesi gerektiğini bildirmelerine rağmen, inatla Allah’ın birliğini reddeden ve O’na kulluğu kabullenmeyen münkirlerin artık cezalandırılmaya müstahak oldukları anlaşılmaktadır. Burada misal olarak da Âd ve Semûd kavimleri seçilmiş; onları çarpıp helak eden kasırga ve yıldırım nazar-ı dikkate sunulmuştur:

Âd kavminin kötülüğü, yeryüzünde hakları olmadığı halde büyüklenmeleri, kendilerini çok güçlü ve kuvvetli görmeleri ve Allah’ın âyetlerini bile bile inkâr etmeleri idi. Öyle ki Allah’ı da unutarak, kendilerinden daha güçlü hiç kimsenin olmadığını söyleyecek bir küstahlık içinde idiler. Böylece gazab-ı ilâhîyi celbettiler. Üzerlerine, yedi gece sekiz gün süren ve uğradığı yeri darmadağın eden dondurucu bir kasırga gönderildi. ( bk. Ahkāf 46/24-25; Zâriyât 51/42; Hakka 69/6-7 ) Kibirleri kırıldı, alçaldılar, burunları sürtüldü ve helak oldular. Âhirette ise daha alçaltıcı, rezil rüsvâ edici bir azaba uğrayacaklardır.

Semûd kavminin kötülüğü, Allah’ın gösterdiği doğru yolu terk edip cehâlet karanlıkları içinde küfür ve inkâr körlüğünü tercih etmeleri idi. Böyle olunca hep zulüm ve haksızlık yaptılar. Kahr-ı ilâhîyi celbettiler. Kendilerini çarpan alçaltıcı bir yıldırım azabıyla helak edildiler.

Her iki kavmin helaki sırasında da Allah Teâlâ iman edenleri, gönülleri Allah korkusu ve saygısıyla dopdolu olup günahlardan sakınanları kurtarmıştır.

Burada örnek verilen Âd ve Semûd kavimlerinin, Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’e karşı çıkan müşrik Araplarla ortak yönleri dikkat çekmektedir. Müşrikler de Âd kavmi gibi kibirli idiler. İnsandan peygamber olmayacağını ve peygamberlerin ancak meleklerden gönderilebileceğini düşünüyor, Hz. Muhammed ( s.a.s. ) ile birlikte bir meleğin gelmesini istiyorlardı. ( bk. En‘âm 6/8-9; Hûd 11/12; İsrâ 17/94-95 ) Yine onlar aynen Semûd kavmi gibi, içinde bulundukları küfür, şirk ve sapıklığı Peygamber ( s.a.s. )’in getirdiği doğru yola tercih ediyorlardı. İşte müşrikler, aynı özellikleri taşıyan toplumların başına gelen felâketler hatırlatılarak uyarılmakta ve İslâm yoluna çağrılmaktadırlar.

Bu âyet-i kerîmelerin, indikleri dönemdeki müşrikler üzerinde bıraktığı tesiri göstermesi itibariyle şu hâdise gerçekten dikkat çekicidir:

İslâm davetinin günden güne gelişmesi üzerine iyice telâşa kapılan müşrikler, bir toplantı yaparak bu gidişâtın önünü alabilmek için çâreler düşündüler. Mes’ele hakkında Efendimiz ( s.a.s. ) ile konuşması için Utbe bin Rebîa’yı gönderdiler. Utbe, müşriklerin daha önce yapmış oldukları zenginlik, evlilik, makam ve şöhret gibi teklifleri fazlasıyla tekrar ederek uzun uzun konuştu. Sözlerini bitirinceye kadar Allah Resûlü onu sessizce dinledi Sonra da:

“ - Ey Ebu’l-Velîd! Söyleyeceklerin bitti mi? ” diye sordu. Utbe, “ Evet! ” deyince Resûlullah ( s.a.s. ) “ Şimdi de sen beni dinle! ” buyurdu ve Besmele çekerek Fussılet sûresini okumaya başladı. Secde âyeti olan 37. âyeti de okuyup secde ettikten sonra:

“ −Ey Ebu’l-Velîd! Okuduklarımı dinledin. Artık işte sen, işte o! ” buyurdu.

Utbe kalkıp arkadaşlarının yanına dönerken, onu gören müşrikler:

“ −VAllahi Ebu’l-Velîd gittiğinden çok farklı bir yüzle geliyor. Hâli çok değişmiş?! ” dediler. Yanlarına geldiğinde heyecanla Utbe’ye: “ Ne oldu, anlatsana? ” dediler.  Utbe:

“ −VAllahi, öyle bir söz dinledim ki şimdiye kadar bir benzerini hiç işitmemiştim. O ne şiir, ne sihir, ne de kehânettir! Muhammed:

«Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini yıldırım gibi çarpan korkunç azabın sizi de çarpabileceği gerçeğine karşı uyarıyorum!» ( Fussılet 41/13 ) dediği zaman, daha fazla okumasın diye elimle ağzını tutarak, akrabalığımız hakkı için yemin ettim. Muhammed’in söylediği her şeyin aynen vuku bulduğunu bildiğim için üzerimize azap ineceğinden korktum. Ey Kureyş cemaati! Gelin beni dinleyin! O’nu kendi işiyle baş başa bırakın, aradan çekilin! Eğer onu Araplar öldürürse, başkası vâsıtasıyla O’ndan kurtulmuş olursunuz. Şâyet Araplara hâkim olursa, O’nun hâkimiyeti sizin hâkimiyetiniz, O’nun kudret ve şerefi sizin kudret ve şerefiniz demektir. Böylece Muhammed sâyesinde insanların en mutlusu olursunuz! ” dedi. ( İbn Hişâm, es-Sîre, I, 313-314; İbn Kesîr, Bidâye, III, 111-112 )

Bahsedildiği üzere inkârcı toplumlar dünyada bir kısım felâketlerle helak edildiler. Bunların âhirette uğrayacakları azaba gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Fussilet suresi Diyanet

Fussilet'den 15 Ayeti'ni dinle


Fussilet suresi 15 ayeti anlamı - okunuşu

Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: “Bizden daha güçlü kim varmış?” dediler. Kendilerini yaratan Allah’ın, onlardan daha güçlü olduğunu görmüyorlar mıydı? Doğrusu onlar, bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı.


Mokhtasar tefsiri

Hud`un kavmi Âd`a gelince; Allah`a (iman etmek yerine) küfredip, haksız yere yeryüzünde kibirlendiler ve etraflarındakilere zulmettiler. Güçlerine aldanarak: "Bizden daha kuvvetli kim var?" dediler. Kendilerinden daha güçlü olmadığını iddia ettiler. Yüce Allah onlara cevap olarak: "Bunlar Allah`ın kendilerini yarattığını ve aşırıya gittikleri o kuvvetlerini onlara verdiğini şahit olup bilmediler mi? O, onlardan daha güçlüdür. Onlar, Hûd -aleyhisselam-`ın getirdiği Allah`ın ayetlerini küfrediyordı.


Ali Fikri Yavuz

Sonra Âd kavmi, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve şöyle dediler: “-Bizden daha kuvvetli kim var?” Onlar, kendilerinden daha kuvvetli olduğunu anlamadılar mı, (bunu düşünmediler mi?) Fakat onlar, âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı


İngilizce - Sahih International


As for 'Aad, they were arrogant upon the earth without right and said, "Who is greater than us in strength?" Did they not consider that Allah who created them was greater than them in strength? But they were rejecting Our signs.

Fussilet suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Âd'a gelince: Gerçekten de yeryüzünde, haksız yere ululanmaya kalkıştılar ve kimdir dediler, bizden daha kuvvetli? Görmediler mi ki şüphe yok, onları halkeden Allah, onlardan da kuvvetlidir; ve onlar, delillerimizi bilebile inkar ediyorlardı.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Ad qövmünə gəlincə, onlar yer üzündə nahaq yerə təkəbbür göstərib dedilər: “Bizdən daha qüvvətli kim ola bilər?!” Məgər onlar düşünmədilərmi ki, özlərini yaratmış olan Allah onlardan daha qüvvətlidir?! Onlar ayələrimizi inkar edirdilər.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah'ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim ayetlerimizi (mucizelerimizi) inkar ediyorlardı.

Fussilet suresi (Fussilat) 15 ayeti arapça okunuşu

﴿فَأَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ أَشَدُّ مِنَّا قُوَّةً ۖ أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّ اللَّهَ الَّذِي خَلَقَهُمْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةً ۖ وَكَانُوا بِآيَاتِنَا يَجْحَدُونَ
[ فصلت: 15]

feemma adün festekberu fil 'ardi bigayril hakki vekalu men eşeddü minna kuvveh evelem yerav ennel lahel lezi halekahüm hüve eşeddü minhüm kuvveh vekanu biayatina yechadun

فأما عاد فاستكبروا في الأرض بغير الحق وقالوا من أشد منا قوة أولم يروا أن الله الذي خلقهم هو أشد منهم قوة وكانوا بآياتنا يجحدون

سورة: فصلت - آية: ( 15 )  - جزء: ( 24 )  -  صفحة: ( 478 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda bir ders vardır, fakat çoğu inanmamıştır.
  2. Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin ki, bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak sürçebilir; Allah
  3. "Biz sana kimseyi misafir kabul etmeyi yasak etmemiş miydik?" dediler.
  4. Biz insana, ana ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Annesi onu, güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak
  5. İnananları gördükleri zaman: "Doğrusu bunlar sapık olanlardır" derlerdi.
  6. Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, "Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin"
  7. Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
  8. Allah: "Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: "Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı.
  9. Özür beyan etmeyin, inandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, suçlarından ötürü bir
  10. Rahman'ın katında bir ahd almış olandan başkası asla şefaatte bulunamıyacaktır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fussilet indirin:

Fussilet Suresi mp3 : Fussilet suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Fussilet Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Fussilet Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Fussilet Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Fussilet Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Fussilet Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Fussilet Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Fussilet Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Fussilet Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Fussilet Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Fussilet Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Fussilet Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Fussilet Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Fussilet Suresi Al Hosary
Al Hosary
Fussilet Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Fussilet Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Friday, October 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler