Enam suresi 151. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Enam suresi 151 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Enam suresi - Al-Anam aya 151 (The Cattle).
  
   

﴿قُلْ تَعَالَوْا اَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ اَلَّا تُشْرِكُوا بِه۪ شَيْـًٔاۜ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَانًاۚ وَلَا تَقْتُلُٓوا اَوْلَادَكُمْ مِنْ اِمْلَاقٍۜ نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَاِيَّاهُمْۚ وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَۚ وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّت۪ي حَرَّمَ اللّٰهُ اِلَّا بِالْحَقِّۜ ذٰلِكُمْ وَصّٰيكُمْ بِه۪ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ﴾ [الأنعام: 151]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kul te’âlev etlu mâ harrame rabbukum ‘aleykum(s) ellâ tuşrikû bihi şey-â(en)(s) vebilvâlideyni ihsânâ(en)(s) velâ taktulû evlâdekum min imlâk(in)(s) nahnu nerzukukum ve-iyyâhum(s) velâ takrabû-lfevâhişe mâ zahera minhâ vemâ betan(e)(s) velâ taktulû-nnefse-lletî harrama(A)llâhu illâ bilhakk(i)(c) żâlikum vassâkum bihi le’allekum ta’kilûn(e) [Enam: 151]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

De ki: "Gelin size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik yapın, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin ve onların rızkını veren Biziz, gizli ve açık kötülüklere yaklaşmayın, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır." [Enam: 151]


Enam Suresi 151. ayet tefsiri

Bu âyet-i kerîmelerde, önceki bütün şeriatlerde de yer alan ve hiç neshedilmeyen on mühim hususa yer verilir. Bunlar, toplumların ve asırların değişmesiyle değişmeyen ilâhî esaslardır.  Bu esaslar sırasıyla şöyledir:

Birincisi; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın. İslâm’ın en mühim esası tevhiddir. Bu sebeple ilk olarak şirk yasaklanmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de, ne kadar büyük olursa olsun Allah Teâlâ’nın diğer günahları affedilebileceği fakat şirk günahını asla affetmeyeceği tekitle beyân buyrulur. ( bk. Nisâ 4/48, 116 )

İnsan:

  Allah’tan başka bir ilâh, kulluk edilecek bir mabud kabul ettiğinde,

  Kâmil mânada ve her yönüyle yalnızca Allah’a ait olan sıfatları bir başka varlığa daha verdiğinde,

  Kuvvet ve kudretinde Allah’a bir ortak daha tanıdığında,

  Sahip olduğu haklar ve bunların ifâsı hususunda Allah’a bir başka ortak daha tanıdığında şirke düşmüş olur.

Bu sûrenin çeşitli ayetlerinde puta tapmak, yıldızlara, aya ve güneşe tapmak, meleklere ve cinlere tapmak, Allah’a oğul ve kız isnat etmek gibi çeşitli şirk şekillerine işaret edilerek naklî, aklî ve mantıkî delillerle bunların doğru olmadığı ve bunlardan vazgeçmek gerektiği açıklanmıştı. İşte bu esas, bütün şirk türlerinin haram olduğunu belirtmekte; Allah’a hiçbir şeyin: ne putların, ne yıldızların, ne cinlerin ne meleklerin, ne de Allah’ın oğlu veya kızı sayılan şeylerin ortak koşulmamasını emretmektedir.

İkincisi; ana-babaya iyilik yapın. Onlara elinizden geldiği ve imkânlarınız elverdiği ölçüde ihsanda bulunun. Onlara hiçbir kötülük yapmayın ve gönüllerini incitmeyin. Allah’ın hakkından sonra hemen ana-baba gelmektedir. Çünkü insanda Allah hakkından sonra ana-baba hakkı vardır. Allah insanın yaratıcısı, ana-baba da bu yaratılışın başlıca sebepleridir. İnsanı yaratan ve rızıklandıran Allah; yetiştiren, şefkatle terbiye eden, büyüten ve koruyan ana-babadır. Bu hususa ışık tutan bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik yapmanızı kesin olarak emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılık çağına erişirlerse sakın onlara «Öf!» bile deme, onları azarlama, onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle! En içten tevâzu ve merhamet duygularıyla onlara kol kanat ger ve haklarında: «Rabbim! Nasıl onlar beni küçüklüğümde şefkat ve sevgiyle terbiye edip yetiştirdilerse, sen de onlara öyle merhamet eyle» diye dua et! ” ( İsrâ 17/23-24 )

Üçüncüsü; fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Bu emir, açlık korkusu ve geçim endişesiyle hem câhiliye döneminde uygulanan kız çocuklarının diri diri gömülmesini hem de günümüzde sıkça karşılaştığımız gibi değişik yöntemlerle anne karnındaki çocukları öldürmeyi yasaklamaktadır. Çocuk yapmayı engellemek için Allah Resûlü ( s.a.s. ) azil yapmaya yani meniyi rahmin dışına akıtmaya müsaade etmiştir. ( bk. Buhârî, Nikah 96; Müslim, Nikah 125, 134 ) Azlin mübah olması, gebe kalmamak için, başka bir yasağı çiğnememek ve zararlı olmamak kaydıyla, daha başka tıbbî önlemlere başvurmanın da caiz olduğunu gösterir. Çünkü Kur’an gebe kalmamayı değil, çocuk öldürmeyi yasaklamaktadır. Fakat günümüzde anne karnındaki çocukları öldürmede sıkça başvurulan bir yöntem olan kürtaj son derece sakıncalıdır. Âlimlerimizin büyük çoğunluğu, hamileliğin hangi safhasında ve hangi yolla olursa olsun, çocuk düşürme ve aldırmanın haram olduğu görüşünde birleşmektedirler.

Dördüncüsü; kötülüklerin ve zina gibi çirkin işlerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın. “ Fuhş ” kelimesinin çoğulu olan اَلْفَوَاحِشُ ( fevâhiş ), “ çirkin ve yüz kızartıcı, utanç verici söz, fiil ve davranışlar ” demektir. Âyet bu tür kötülüklerin açığını ve gizlisini yapmayı değil, onlara yaklaşmayı yasaklamaktadır. Bunları yapmak haram olduğu gibi, bunların başlangıcı, sebepleri ve yolları da haramdır. Nitekim âyet-i kerîmede: “ Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çirkinliği apaçık bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur ” ( İsrâ 17/32 ) buyrularak, sadece zinâ değil, ona götüren sebepler de yasaklanmıştır.

Beşincisi; haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. İslâm, insan hayatını korunması gereken kutsal bir değer olarak kabul etmiş ve haksız yere cana kıymayı en büyük günahlardan saymıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de bir insanın öldürülmesini gerektiren haklar üç tane olarak beyân edilmiş, Allah Resûlü ( s.a.s. ) de buna ikisini daha ilâve etmiştir. Kur’an, insan hayatına kıymayı şu üç durumda helâl tanır:

  Bir başka insanı kasten öldürmek,

  Savaş dışında bir ihtimal bırakmayacak şekilde İslâm’a karşı çıkmak; İslâm’ın hâkimiyet ve yerleşmesini engellemeye çalışmak,

  İslâm devletinin hudutları içinde karışıklık çıkarmak veya İslâmî hükümleri ortadan kaldırmaya çalışmak.

Peygamber Efendimiz’in bunlara ilâve ettiği iki husus da şudur:

  Evliyken zina etmek,

  İmanından sonra küfredip İslâm toplumunu terk etmek.

İnsanı öldürmenin helâl olduğu yollar yalnızca bu beşi olup ister müslüman, ister zımmî[ 1 ] veya kâfir olsun, bu beş durum dışında insanın canına kıyılamaz.

Altıncısı; kötü niyetlerle yetimin malına yaklaşmayın. Yetim, babası ölmüş ve henüz bülüğ çağına ermemiş çocuğa denir. Yetimin velisi, onun haklarını korumada çok dikkatli olmalı, onun malını haksız bir şekilde yemek hususunda Allah’tan korkmalıdır. Çünkü bu konuda çok ciddî ikaz ve tehditler vardır. Bunlardan biri şöyledir: Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, aslında karınlarına sadece ateş doldurmuş oluyorlar. Onlar pek yakında çılgın alevli bir ateşe gireceklerdir. ” ( Nisâ 4/10 ) Ancak velî, yetimin malını iyi niyetle ve yetimin yararına kullanabilir. Geliştirmek ve yetime kazanç sağlamak niyetiyle o malı ticârî ve zirâî işlerde çalıştırabilir. O maldan yetime yetecek kadar alabilir, yetimin masraflarını o maldan karşılayabilir. Yetişkinlik çağına geldiğinde de malını kendisine teslim eder.

Yedincisi; ölçüyü ve tartıyı adâletle tam yapın. Hem ölçtüğünüz ve tarttığınız aletleriniz doğru olsun, eksik veya fazla olmasın; hem de ölçüp tartarken eksik veya fazla yapmayın. Dolayısıyla yetim malı olmasa bile, başkasının hakkına tecavüz de haram kılınmıştır. İnsan bu konuda gücü yettiği nispette adil olmaya çalışacaktır. Gücünü aşan noktalarda ilâhî af devreye girecektir. Zira Cenâb-ı Hak, “ Biz hiç kimseyi gücünün üstünde bir şeyle sorumlu tutmayız ” ( En‘âm 6/152 ) prensibini bir daha hatırlatmaktadır. Şu kıssa nazarlarımızı, ölçü ve tartıya dikkatin ehemmiyetine celbeder:

Allah dostlarından birisi, sağlığında tartı ile ticaret yapan bir adamın ölüm döşeğinde ziyaretine gider. Ona: “ Haydi Lâ ilâhe illallah de! ” diyerek kelime-i tevhidi telkîn edince can çekmekte olan kişi şöyle cevap verir: “ O dediğini söyleyemiyorum. Sanki terazinin dili, dilimin üzerine oturmuş “Lâ ilâhe illallah ” dememe mani oluyor.” Ziyarete giden zat: “ Sen tartıyı doğru yapmıyor muydun? ” diye sorar. Adam: “ Elbette doğru yapıyordum, fakat bazı zamanlar farkında olmadan terazinin içinde tozlar kalıyordu ” der.

Sekizincisi; akraba bile olsa konuştuğunuz zaman adâletli olun. Gerek hüküm verirken, gerek şâhitlik yaparken, gerekse herhangi bir hususta söz söylediğinizde, akrabanızın aleyhinde bile olsa doğrusunu söyleyin, taraf tutmayın. Hak ve adâlet neyi gerektiriyorsa o şekilde davranın. Çünkü hak ve adâlete aykırı davranmak haram kılınmıştır.

Dokuzuncusu; Allah’a ve Allah için verdiğiniz sözleri yerine getirin. Gerek Allah’ın size teklif etmiş olduğu ahitleri, emirleri, yasakları ve gerek sizin Allah’a veya Allah adına başkalarına verdiğiniz ahitleri, nezirleri, yeminleri, akitleri, geçerli olan her çeşit taahhütleri tamamen yerine getiriniz. Çünkü ahdi bozmak da haramdır.

Son olarak; şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur, öyleyse ona uyun; başka yollara uymayın. Bu esas, önce sayılan bütün emir ve yasakları içine almaktadır. Allah’ın dosdoğru yolu olan İslâm’a uygun yaşamayı ve İslâm dışındaki yolardan uzak durmayı talep etmektedir. Çünkü İslâm dışındaki düşünce ve hayat tarzları, insanı Allah’ın yolundan ayırıp uzaklaştıracaktır. Resûlullah ( s.a.s. ), bu âyeti okuyunca önüne düzgün bir çizgi çekti ve “ İşte bu Allah’ın dosdoğru yoludur ” buyurdu. Sonra o düz çizginin sağından ve solundan çeşitli çizgiler çekti ve “ Bunlar da şeytanın insanları çağırdığı yollardır ” buyurdu ve bu âyeti okudu. ( İbn Mâce, Mukaddime 1 ) Bu sebeple biz, kıldığımız namazların her rekâtında Rabbimize “ Bizi dosdoğru yola eriştir ” ( Fâtiha 1/5 ) diye dua ediyoruz.

Allah Teâlâ, bu âyetlerde sayılan emirleri bir zamanlar İsrâiloğulları’na da bildirmişti:

[ 1 ] Zimmî: İslâm devletinin müslüman olmayan uyruğu


Ömer Çelik Tefsiri
Enam suresi Diyanet

Enam'den 151 Ayeti'ni dinle


Enam suresi 151 ayeti anlamı - okunuşu

Onlara şöyle de: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri bildireyim: O’na hiçbir şeyi ortak koşma­yın. Ana-babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla ço­cuk­la­rınızı öldürmeyin; çünkü sizi de onları da biz rızıklan­dırıyoruz. Açık olsun, gizli olsun hiçbir günaha ve kötülüğe yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. İşte bunlar, akıl erdirmeniz için Allah’ın size emrettiği hususlardır."


Mokhtasar tefsiri

-Ey Resul!- İnsanlara de ki: "Gelin Allah’ın sizlere haram kıldıklarını okuyayım. O sizlere yaratmış olduğu canlılardan bir şeyi ortak koşmanızı, anne ve babalarınıza kötülük etmenizi haram kıldı. Bilakis onlara iyilikte bulunmanız gerekir. Cahiliye halkının yaptığı gibi fakirlik sebebiyle evlatlarınızı öldürmenizi de haram kıldı. Biz size de, onlara da rızık veririz. Açık veya gizlice olan fuhşa yaklaşmak ve evlilik yaptıktan sonra zina etmek, İslam’a girdikten sonra dinden çıkmak gibi (günahlar sebebiyle ölüm cezası vermenin dışında), haksız olarak Allah’ın öldürülmesini yasakladığı canı almayı da haram kıldı. İşte bu zikredilenler sizlere emirleridir. Umulur ki, Allah’ın emirlerini ve yasaklarını düşünürsünüz.


Ali Fikri Yavuz

De ki: “-Geliniz, size Rabbiniz neleri haram etmiştir, okuyayım: Ona hiç bir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik edin, fakirlik yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızıklarını biz veririz. zina gibi kötülüklerin açığına da, gizlisine de yanaşmayın. Allah’ın muhterem kıldığı nefsi (canı) haksız yere öldürmeyin. İşte bu yasaklara riayet etmeyi, Allah size tavsiye etti, olur ki, düşünür ve akıl erdirirsiniz.”


İngilizce - Sahih International


Say, "Come, I will recite what your Lord has prohibited to you. [He commands] that you not associate anything with Him, and to parents, good treatment, and do not kill your children out of poverty; We will provide for you and them. And do not approach immoralities - what is apparent of them and what is concealed. And do not kill the soul which Allah has forbidden [to be killed] except by [legal] right. This has He instructed you that you may use reason."

Enam suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


De ki: Gelin de Rabbiniz, size neleri haram etti, ben okuyup anlatayım: Sakın ona hiçbir şeyi eş ve ortak saymayın, ananıza, babanıza karşı iyilikte bulunun ve yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizi de ancak biz rızıklandırırız, onları da ve açığa çıkan kötülüklere de yaklaşmayın, gizli kalan kötülüklere de ve hiçbir cana kıymayın, çünkü Allah, haklı olmadıkça haram etmiştir bunu. İşte aklınızı başınıza alasınız diye size bunları emretmiştir o.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) De: “Gəlin Rəbbinizin sizə nələri haram etdiyini deyim: Ona heç bir şərik qoşmayın; ata-anaya yaxşılıq edin; kasıblıq üzündən uşaqlarınızı öldürməyin. Sizin də, onların da ruzisini Biz veririk. Açıq və gizlin pis işlərə yaxın düşməyin. Allahın (qətlini) haram buyurduğu cana qıymayın (müsəlman və ya əhli-zimməni haqsız yerə öldürməyin). (Allah) bunları sizə tövsiyə etmişdir ki, bəlkə, düşünüb anlayasınız!


Kuran Araştırmaları Vakfı


De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.

Enam suresi (Al-Anam) 151 ayeti arapça okunuşu

﴿۞ قُلْ تَعَالَوْا أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ ۖ أَلَّا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا ۖ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا ۖ وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُم مِّنْ إِمْلَاقٍ ۖ نَّحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ ۖ وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ ۖ وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ ۚ ذَٰلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
[ الأنعام: 151]

kul tealev etlü ma harrame rabbüküm aleyküm ella tüşriku bihi şey'a vebilvalideyni ihsana vela taktülu evladeküm min imlak nahnü nerzükuküm veiyyahüm vela takrabül fevahişe ma zahera minha vema betan vela taktülün nefsel leti harramel lahü illa bilhakk zaliküm vessaküm bihi lealleküm takilun

قل تعالوا أتل ما حرم ربكم عليكم ألا تشركوا به شيئا وبالوالدين إحسانا ولا تقتلوا أولادكم من إملاق نحن نرزقكم وإياهم ولا تقربوا الفواحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله إلا بالحق ذلكم وصاكم به لعلكم تعقلون

سورة: الأنعام - آية: ( 151 )  - جزء: ( 8 )  -  صفحة: ( 148 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Şöyle söylerlerdi: "Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?"
  2. O, dilerse rüzgarı durdurur, yelkenle giden gemiler o zaman denizin yüzünde durakalır. Bunlarda, sabırlı olan
  3. Göğe ve onu yapana,
  4. Rabbini gönülden ve korkarak içinden hafif bir sesle sabah akşam an, gafillerden olma.
  5. Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.
  6. İnkar edenler, tekrar dirilmeyeceklerini ileri sürerler. De ki: "Evet; Rabbime and olsun ki, şüphesiz diriltileceksiniz
  7. Serilmiş, yumuşak tüylü halılar vardır.
  8. De ki: "Arkadaşları bize gel diye doğru yola çağırırken, şeytanların yeryüzünde şaşırttıkları bir kimse gibi
  9. Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler,
  10. Ama yoldan çıkanların, işte onların varacağı yer ateştir. Oradan çıkmak isteyişlerinin her defasında geri çevrilirler

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enam indirin:

Enam Suresi mp3 : Enam suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Enam Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Enam Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Enam Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Enam Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Enam Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Enam Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Enam Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Enam Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Enam Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Enam Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Enam Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Enam Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Enam Suresi Al Hosary
Al Hosary
Enam Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Enam Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, December 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler