Ali İmran suresi 158. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَئِنْ مُتُّمْ اَوْ قُتِلْتُمْ لَاِلَى اللّٰهِ تُحْشَرُونَ ﴾ [آل عمران: 158]
ayet arapça & türkçe okunuşuVele-in muttum ev kutiltum le-ila(A)llâhi tuhşerûn(e) [Ali İmran: 158]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
And olsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız. [Ali İmran: 158]
Ali İmran Suresi 158. ayet tefsiri
İnsan nasıl ölürse ölsün, neticede Allah’ın huzûruna varıp ömrünün hesâbını verecektir. O zor günde Allah’ın rahmet ve mağfiretinden başka hiçbir yardımcı bulamayacaktır. O hâlde bu dünyadayken O’nun rızâsını kazanmak için ihlâsla amel-i sâlihler işlemeli, Allah’ın her emrini canla başla yerine getirmelidir.
Allah Teâlâ, önceki âyette mücâhitleri Allah’ın mağfiretine koşmaya teşvik etmişti, burada ise derecelerini daha da yükselterek Allah’ın huzurunda toplanmaya teşvik etmektedir. Cenâb-ı Hak, önceki âyette evvelâ; “ Allah’ın mağfireti ” buyurdu ki bu, ikâbından korkarak kendisine ibâdet eden mü’minlere işarettir. Sonra “ ve rahmeti ” buyurdu ki bu, mükâfatını elde etmek için kendisine ibâdet edenlere işarettir. Bu âyette de: “ Sonunda hepiniz muhakkak Allah’ın huzurunda toplanacaksınız! ” ( Âl-i İmrân 3/158 ) buyurmak sûretiyle Allah’a sırf Rab olduğu için ve kulluk sebebiyle ibâdet edenlere işaret etmiştir. İşte bu son grubun hâli, kulluktaki derecelerin en yükseği ve makamların en yücesidir. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, IX, 49 )
Rivayete göre Hz. İsa, bedenleri zayıf düşmüş ve yüzleri sararmış bir topluluğa rastlamıştı. Üzerlerinde ibâdet emareleri görünce:
“ –Ne elde etmek istiyorsunuz? ” diye sordu. Onlar:
“ –Biz, Allah’ın azabından korkuyoruz ” dediler. Bunun üzerine Hz. İsa:
“ –O hâlde Kerîm olan Allah size azap etmez ” dedi. Daha sonra bir başka cemaate rastladı. Onların üzerinde de aynı emare ve işaretleri görünce aynı şeyi sordu. Onlar:
“ –Biz cenneti ve Allah’ın rahmetini istiyoruz ” dediler. Îsâ ( a.s. ) da:
“ –Öyleyse, O sizden rahmetini esirgemez. O, bundan münezzeh ve çok Kerîm’dir ” dedi. Daha sonra üçüncü bir topluluğa rastladı. Onların üzerinde daha çok kulluk izleri gördü ve aynı soruyu sordu. Onlar:
“ –Biz, bir korku veya arzumuzdan dolayı değil, sırf bizim ilâhımız olduğu ve bizim de O’nun kulları olduğumuz için Allah’a ibâdet ediyoruz ” dediler. Bunun üzerine Hz. İsa:
“ –İhlâslı olanlar ve gerçek ibâdet edenler sizlersiniz ” buyurdu. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, IX, 48-49 )
Âyetteki “ Sonunda hepiniz muhakkak Allah’ın huzurunda toplanacaksınız! ” ( Âl-i İmrân 3/158 ) ifadesi meçhul olarak kullanılmıştır. Bütün akıl sahipleri kesin olarak bilir ki, bu işi yapabilecek yegâne zât Cenâb-ı Hak’tır. Dolayısıyla burada fâilin sarahaten açıklanmayışı, Allah’ın azâmet ve kudretine daha fazla delâlet etmektedir.
Önceki âyetlerde müslümanlara, ayaklarının kaydığı bazı noktalar ve bunun sebepleri hatırlatılmıştı. Ancak Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti gâlip gelerek söz hemen yumuşak muameleye ve affa getirildi. Allah’ın rahmeti hatırlatıldıktan sonra her şeye rağmen hatâlı mü’minleri affedip onlar için Allah’tan mağfiret talebi emredilerek buyruluyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 158 ayeti anlamı - okunuşu
Rahat döşeğinizde ölseniz de, Allah yolunda öldürülseniz de, sonunda hepiniz Allah’ın huzûrunda toplanacaksınız.
Mokhtasar tefsiri
Sizler hangi hal üzere ölür yada öldürülürseniz, sonunda hepiniz tek olan Allah`a döndürüleceksiniz. Böylece O, sizlere amellerinizin karşılığını verecektir.
Ali Fikri Yavuz
And olsun, eğer ölür veya Allah yolunda öldürülürseniz muhakkak ki Allah’ın huzurunda toplanacak, hesaba çekileceksiniz
İngilizce - Sahih International
And whether you die or are killed, unto Allah you will be gathered.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Andolsun ki ölseniz de mutlaka Allah tapısında toplanacaksınız, öldürülseniz de.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Ölsəniz də, öldürülsəniz də, (axırda) mütləq Allahın hüzuruna toplanacaqsınız!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Ali İmran suresi (Al Imran) 158 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَئِن مُّتُّمْ أَوْ قُتِلْتُمْ لَإِلَى اللَّهِ تُحْشَرُونَ﴾
[ آل عمران: 158]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ama bundan sonra, tevbe edip düzelenler bunun dışındadır. Şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.
- "Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan
- Allah bu iki taifeden birini size vadetmişti; siz, kuvvetsiz olanın size düşmesini istiyordunuz. Oysa, suçluların
- Doğrusu seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar, siz de Allah'a ve Peygamberine
- Onları biz yeryüzüne yerleştirirsek namaz kılarlar, zekat verirler, uygun olanı emrederler, fenalığı yasak ederler. İşlerin
- "Hiç şüphesiz artık Rabbinizin azab ve öfkesini hakettiniz. Allah'ın hiçbir delil indirmediği, isimlerini de siz
- Sonunda sihirbazlar: "Biz Musa ve Harun'un Rabbine inandık" deyip secdeye kapandılar.
- "Ey Musa! Gerçek şu ki, Ben, güçlü ve hakim olan Allah'ım"
- Gökleri ve yeri yaratan, yukardan indirdiği su ile rızık olarak ürünler yetiştiren, emri gereğince denizde
- Kitap ehlinden Allah'a huşu duyarak inanıp, Allah'ın ayetlerini az bir değere değişmeyenler vardır. İşte onların
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler