Kaf suresi 16. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Kaf suresi 16 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Kaf suresi - Qaf aya 16 (Qaf).
  
   

﴿وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِه۪ نَفْسُهُۚ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَر۪يدِ ﴾ [ق: 16]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve lekad ḣaleknâ-l-insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihi nefsuh(u)(s) ve nahnu akrabu ileyhi min habli-lverîd(i) [Kaf: 16]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız. [Kaf: 16]


Kaf Suresi 16. ayet tefsiri

İnsanı yaratan Cenâb-ı Hak’tır. İlim ve kudretiyle ona kendi şah damarından daha yakındır. Bu sebeple onun içinden geçen en ince hisleri, her türlü düşünceyi bile bilir. Bu yakınlığı ifade etmek üzere Mevlânâ Celâleddîn Rûmî:

“ Benimle değil ama bendedir sevgili,

Sevgi hakkına pek şaşırtıcı bu belli… ” der.

Mevlânâ Sadedin Kaşgârî ise bu beyt üzerine şöyle bir izah yapmaktadır:

“ Bir insan bin sene bu yolda yürüyüp gitse, anlamaz ki «O’nunla olmadan O’nda olmak…» ne demektir. Yüce Allah’ın yakınlığı nasıl kavranabilir ki… Ancak Allah Teâlâ, ciddi bir gayret sonunda bu yakınlığı tattırır, yakîne dayalı bir duygu verir. İşte o zaman insan anlar ve der ki: «Allah benimleymiş… Daha önce ben gâfil gâfil gezermişim…»

Bu yakınlık Allah’ın velî kullarına gelir. Bunda ne tereddüt var, ne de şüphe. Bu yakınlık elde edilirken, Yüce Allah’ın varlığında şüpheye düşülmeyeceği gibi, O’nun beraberliği için de bir tereddüde yer yoktur. Anlayan anlar. Bir kimse, kendi varlığından, kendisinin kendisine yakınlığından şüphe edebilir mi? Bir kimse, üzerine değişik elbiseler giyse de, gözünü yumup kendisini görmese de, yine kendisini unutmaz. ” ( el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 623 )

Cenâb-ı Hakk kullara bu şekilde yakın olmakla birlikte her insan üzerine iki de melek gönderilmiştir. Onlar insanın söylediği her sözü ve yaptığı her işi teker teker kaydederler. Hiçbir söz ve hareket onların kayıtları dışında kalamaz. Bu sebeple Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ) şöyle uyarmaktadır:

“ Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de, bu yüzden cehennemin, doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider. ” ( Buhârî, Rikâk 23; Müslim, Zühd 49-50 )

Mü’minde olması gereken ihsân ve murakabe hâlini izah bakımından şu misaller pek mânidârdır:

Bir vâiz kürsüde âhiret ahvâlini anlatmaktaydı. Cemaatin arasında Şeyh Şiblî Hazretleri de vardı. Vâiz, Cenâb-ı Hakk’ın âhirette soracağı suâllerden bahisle:

“ –İlmini nerede kullandın, sorulacak! Malını-mülkünü nerede harcadın, sorulacak! Ömrünü nasıl geçirdin, sorulacak! İbâdetlerin ne durumda, sorulacak! Harama-helâle dikkat ettin mi, sorulacak!.. Bunlar sorulacak; şunlar sorulacak!.. ” diye uzun uzadıya birçok husus saydı. Bu kadar teferruata rağmen meselenin özüne dikkat çekilmemesi üzerine Şiblî Hazretleri, vâize seslendi:

“ –Vâiz efendi! Suâllerin en mühimini unuttunuz! Allah Teâlâ kısaca soracak ki: Ey kulum! Ben her an seninleydim, sen kiminleydin? ”

Ölüm döşeğindeyken, Allah dostlarından Ebûbekir Kettânî ( k.s. )’a hayâtında ne gibi bir ameli olduğu sorulduğunda, şu güzel sözlerle mukâbele etmiştir:

“ –Ölümümün yaklaştığını bilmeseydim, riyâ olacağı endişesiyle size amelimden bahsetmezdim. Tam kırk yıl kalbimin kapısında bekçilik yaptım. Onu Allah Teâlâ’dan başkasına açmamaya çalıştım. Kalbim o hâle geldi ki, Allah’tan başkasını tanımaz oldum. ”

Âyette ifade edildiği üzere vazifeli meleklerin nasıl kayıtta bulunduklarını tam olarak anlama imkânımız yoktur. Fakat günümüzde sesleri ve görüntüleri kaydeden nice aletler geliştirilmiştir. Bu bize kayıt işlemiyle alakalı bir fikir vermektedir. Ancak Allah’ın melekleri ne bu aletlere muhtaçtırlar, ne de bu kayıtlara bağlıdırlar. İnsanın kendi vücudu ve çevresindeki her şey, onun bütün konuşmalarını ve hareketlerini en ince ayrıntıları ile kaydeden bir kamera gibi olduğu artık bilinmektedir. İnsanoğlu kıyamet günü bütün konuştuklarını bizzat kendi kulağıyla duyacak ve bütün yaptıklarını bizzat kendi gözüyle görecektir. Dolayısıyla bunların doğruluğunu inkâr edemeyecektir. Allah Teâlâ kulun her şeyini bilmesine rağmen, adâletin bütün şartları tamamlanması için şâhitler getirecek, kula amellerini gösterecek ve daha sonra cezasını verecektir.

Bütün bu işlerin yapılacağı âhiret âleminin giriş kapısı ölümdür:
Ömer Çelik Tefsiri
Kaf suresi Diyanet

Kaf'den 16 Ayeti'ni dinle


Kaf suresi 16 ayeti anlamı - okunuşu

Gerçek şu ki, insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını da çok iyi biliyoruz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.


Mokhtasar tefsiri

Ant olsun, insanı biz yarattık ve biz, nefsinin kendisine fısıldadığı düşünceleri biliriz. Biz ona kalbe bağlı olan ve boynunda bulunan damardan/şah damarından daha yakınız.


Ali Fikri Yavuz

And olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler verdiğini de biliriz; biz ona şah damarından daha yakınız (her halinden haberdarız ve her an kudretimiz altındadır)


İngilizce - Sahih International


And We have already created man and know what his soul whispers to him, and We are closer to him than [his] jugular vein

Kaf suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve andolsun ki biz insanı yarattık ve nefsi, onu ne gibi vesveselere düşürür, biliriz ve biz, ona, şah damarından daha yakınız.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


And olsun ki, insanı Biz yaratdıq və nəfsinin ona nə vəsvəsə etdiyini də Biz bilirik. Biz ona şah damarından da yaxınıq! (İnsanın adi hərəkətlərindən tutmuş ürəyindən keçən ən gizli hisslər, duyğular belə Allaha mə’lumdur!)


Kuran Araştırmaları Vakfı


Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.

Kaf suresi (Qaf) 16 ayeti arapça okunuşu

﴿وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ ۖ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
[ ق: 16]

ve lekad halaknel 'insane venalemü ma tüvesvisü bihi nefsüh venahnü akrabü ileyhi min hablil verid

ولقد خلقنا الإنسان ونعلم ما توسوس به نفسه ونحن أقرب إليه من حبل الوريد

سورة: ق - آية: ( 16 )  - جزء: ( 26 )  -  صفحة: ( 519 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler


türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kaf indirin:

Kaf Suresi mp3 : Kaf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Kaf Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Kaf Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Kaf Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Kaf Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Kaf Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Kaf Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Kaf Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Kaf Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Kaf Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Kaf Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Kaf Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Kaf Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Kaf Suresi Al Hosary
Al Hosary
Kaf Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Kaf Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Saturday, August 3, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler