Araf suresi 170. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَالَّذ۪ينَ يُمَسِّكُونَ بِالْكِتَابِ وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَۜ اِنَّا لَا نُض۪يعُ اَجْرَ الْمُصْلِح۪ينَ ﴾ [الأعراف: 170]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelleżîne yumessikûne bilkitâbi veekâmû-ssalâte innâ lâ nudî’u ecra-lmuslihîn(e) [Araf: 170]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. "Biz nasıl olsa affedileceğiz" diyerek Kitap'ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar; yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı? Kitap'da olanları okumamışlar mıydı? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz. [Araf: 170]
Araf Suresi 170. ayet tefsiri
Âhiret yurdu kendileri için daha hayırlı olan takvâ sahipleri, Allah’ın hidâyet rehberi olarak gönderdiği kitabın buyruklarına sımsıkı sarılan, onu hayatının her alanına ulaştıran, o kitap muhtevasında diğer ibâdetlere devamla birlikte, özellikle namazı dosdoğru kılmaya itina gösteren kimselerdir. İşte bunlar hem kendi hallerini ıslah eden, hem de başkalarını ıslaha çalışan olgun kimselerdir. Allah Teâlâ, bu şekilde hep iyilik ve ıslah yolunda çalışan kullarının ecrini asla zayi etmeyecek; onlara bol bol ihsanda bulunacaktır. Ameldeki ihlas ve titizliklerinin derecesine göre bire on, bire yüz, bire yedi yüz ve daha fazla olmak üzere onlara kat kat mükâfâtlar verecektir.
Kitaba sımsıkı sarılmakla alakalı bir misal olmak üzere Hasan Basrî ( k.s. )’un ashâb-ı kirâm hakkındaki şu müşahedesi câlib-i dikkattir: “ Bedir savaşına katılmış yetmiş sahâbî gördüm. Onlar helâllerden, sizin haramlardan sakındığınızdan daha çok sakınırlar; belalara, sizin iyiliklere sevinmenizden daha çok sevinirlerdi. Siz onları görseydiniz deli derdiniz. Onlar, sizin en hayırlılarınızı görselerdi, «Bunların herhalde âhiretten hiç nasibi yok» derlerdi. Şerlilerinizi görselerdi, onların hesap gününe inanmadıklarına hükmederlerdi. Kendilerine, helâl olan şeylerden verilmek istense, kalplerinin bozulması korkusuyla almazlardı. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, III, 345 )
Şimdi kitabın emirlerine sıkı sarılmayan yahudilere, daha önce tâbi tutuldukları bir imtihan hatırlatılmaktadır:
Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi 170 ayeti anlamı - okunuşu
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz ki biz, hem kendilerinin, hem de toplumun ıslahına adanmışların mükâfatını asla zâyi etmeyiz.
Mokhtasar tefsiri
Kitaba sımsıkı sarılıp içindekilerle amel edenlere ve namazlarını dosdoğru vakitlerinde kılanlara, şartlarına, farzlarına, vaciplerine ve sünnetlerine dikkat edenlere Allah yapmış oldukları bu amellerinin sevabını verecektir. Allah salih amel işleyenlerin ecrini zayi etmez.
Ali Fikri Yavuz
Kitaba sarılanlar (Kur’an’ın hükümlerine göre amel edenler) ve namazı gereği üzere yerine getirenler var ya, o iyilik edenlerin mükâfatını biz hiç bir zaman zayi etmeyiz
İngilizce - Sahih International
But those who hold fast to the Book and establish prayer - indeed, We will not allow to be lost the reward of the reformers.
Araf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kitaba sarılıp namaz kılanlara gelince: Biz, iyiliğe çalışanların mükafatını zayi etmeyiz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Kitabdan (möhkəm) yapışanlar, (vaxtlı-vaxtında, lazımınca) namaz qılanlar (bilsinlər ki) Biz əməlisalehlərin mükafatını zay etmirik!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.
Araf suresi (Al-Araf) 170 ayeti arapça okunuşu
﴿وَالَّذِينَ يُمَسِّكُونَ بِالْكِتَابِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ إِنَّا لَا نُضِيعُ أَجْرَ الْمُصْلِحِينَ﴾
[ الأعراف: 170]
والذين يمسكون بالكتاب وأقاموا الصلاة إنا لا نضيع أجر المصلحين
سورة: الأعراف - آية: ( 170 ) - جزء: ( 9 ) - صفحة: ( 172 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun.
- Kitabı sağından verilen; "Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum" der.
- "Ey Musa! Gerçek şu ki, Ben, güçlü ve hakim olan Allah'ım"
- Allah, gerçekle hükmeder. O'nu bırakıp da yalvardıkları putlar bir şeye hüküm veremez. Şüphesiz Allah işitir
- Firavun, milletine şöyle seslendi: "Ey milletim! Mısır hükümdarlığı ve memleketimde akan bu ırmaklar benim değil
- De ki: "Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, tükenir korkusuyla yine de cimrilik ederdiniz. Zaten
- Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini
- Doğrusu onun katımızda yakınlığı ve güzel bir istikbali vardır.
- İşte azap böyledir; ama ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler!
- (Onlara uyanlar;) "Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bunu başımıza getiren sizsiniz; ne kötü bir
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:
Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler