Kehf suresi 18. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Kehf suresi 18 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Kehf suresi - Al-Kahf aya 18 (The Cave).
  
   

﴿وَتَحْسَبُهُمْ اَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌۗ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَم۪ينِ وَذَاتَ الشِّمَالِۗ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَص۪يدِۜ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا ﴾ [الكهف: 18]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vetahsebuhum eykâzan vehum rukûd(un) ve nukallibuhum żâte-lyemîni veżâte-şşimâl(i)(s) vekelbuhum bâsitun żirâ’ayhi bilvasîd(i)(c) levi-ttala’te ‘aleyhim levelleyte minhum firâran velemuli/te minhum ru’bâ(n) [Kehf: 18]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Mağara ehli uykuda iken sen onları uyanık sanırdın. Biz onları sağa ve sola döndürürdük. Köpekleri dirseklerini eşiğe uzatmıştı. Onları görsen, için korkuyla dolar, geri dönüp kaçardın. [Kehf: 18]


Kehf Suresi 18. ayet tefsiri

Bu iki ayette dikkat çekici ve hayret verici bir üslupla gençlerin mağaradaki durumları aktarılmaktadır. Hadise, oradaki manzaraları aksettiren hareketli bir film şeridi gibi gözümüzün önünde canlandırılmaktadır. Mağaranın üzerine güneş doğuyor, fakat güneşin ışınları mağaranın içine sızmadan sanki şuurlu olarak yana sapıyor. Güneş batarken de ışınları onların sol taraflarına kayıyor. Onlarsa, mağaranın geniş tabanına dağılmış durumda yatmaktalar. Kendilerine rüzgârın serinliği ve temiz hava ulaşmaktadır. Ashâb-ı Kehf mağarada uyuyarak geçirdikleri zamanda herhangi bir değişikliğe uğramamışlardır. Güneş doğduğunda mağaranın sağ tarafında; battığında da solunda oluyordu. Böylelikle güneşin ışığı, mağaranın içine giremiyor, ama oradakilere uygun temiz hava içeri girebiliyordu. Güneş ışınları tam üzerlerine düşüp onları yakmıyor, çok uzaklarına düşerek de rutubetten çürümelerine yol açmıyordu. Allah Teâlâ onların, bozulmadan, çürümeden kalabilmelerini sağlayacak bir zemin hazırlamıştı.

Abdullah b. Abbas ( r.a. ) diyor ki: “ Şayet güneş tam üzerlerine düşmüş olsaydı onları yakacaktı. Onlar mağarada sağa sola da çevrilmemiş olsalardı çürüyeceklerdi. ” ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XV, 264 )

Kur’ân-ı Kerîm, onların bu hayret verici durumları üzerine bir değerlendirme yaparak bunun Allah’ın âyetlerinden biri olduğunu beyân eder. Hak Teâlâ’nın bu uzun müddet içinde onları mağarada muhafaza edişi, O’nun yüce kudretini ve hikmetini gösteren delillerdendir. Onların mağaranın içinde güneş ışınlarından etkilenmemeleri, güneş ışınlarının sadece yakınlarından geçmesi, ayrıca onların bulundukları yerde ölmeden, fakat hareket de etmeden öylece kalmaları Allah’ın mûcizelerindendir. Allah, bu tür mûcizelere ibretle bakan ve bu vesileyle gerçeği öğrenmek isteyenleri doğru yola kavuşturur. Doğru yola götürecek sebeplere sarılmayanları ise saptırır.

18. âyet, bu hayret verici sahneyi tamamlamak üzere şöyle devam ediyor: Ashâb-ı Kehf uykudalar, fakat görenler onları uyanık zannediyor. Mağarada yıllarca süren uzun uykularında sabit durmuyorlar, ilâhî kudret eliyle bir yandan öbür yana çevriliyorlar. Köpekleri de mağaranın kapısının eşiğine yakın yatmış, ön ayaklarını uzatmış, adeta onlara bekçilik yapıyor. Onlar bu görünümleriyle karşılarına çıkacak birinin içine korku salıyorlar. Çünkü onlar, uyanıkmış gibi uyuyorlar, gâh sağ yanlarına gâh sol yanlarına çevrilip dururlarken uyanmıyorlar. Şüphesiz bu, önceden belirlenen süre dolmadan hiç kimse onları rahatsız etmesin diye yüce Allah’ın takdir buyurduğu mûcizevî bir plandır.

Burada dikkat çeken hususlardan biri, Ashâb-ı Kehf’in köpekleridir. O, büyük bir aşk ve sadakatle o imanlı gençlerin peşine düşmüş, izlerini takip etmiş ve onlara dost olmuştu. Cenâb-ı Hak da bu nasipli hayvancağıza o gençlere yaptığı muameleyi yaptı; onlarla beraber uyuttu, onlarla beraber uyandırdı; âhirette de onlarla beraber cennete girdirecektir. Mevlâna Hazretleri, insanlara bir ibret ve ikaz mâhiyetinde o köpeğin halini şöyle arzeder:

“ Ashâb-ı Kehf’in köpeği ki, o cezbe ile, o feyz-i ilâhî sayesin­de murdarlıktan kurtuldu. Pâdişâhlar sofrasının başına oturdu. O köpek, Ashâb-ı Kehf’in sohbetini tercih etmiş oldu­ğu için mağara kapısı önünde çanaksız, çömleksiz olarak rahmet-i ilâhîye suyunu ârifler gibi içti. ”

 “ Bil ki, içi ilâhî aşk ve muhabbetle dolu olmayan insan, ne kadar zavallıdır; belki hayvandan daha aşağıdır. Zira Ashâb-ı Kehf’in köpeği dahî aşk ehlini aradı, buldu, ruhanî bir safâya erişti ve o has kullarda fânî olarak cenneti kazandı. ”

Şâh-ı Nakşibend ( k.s. )’la ilgili şu menkibe gerçekten ibretlidir:

Çocuğun biri mektepten çıkmıştı. Mushaf-ı Şerifi’de elindeydi. Şâh-ı Nakşibend ile karşılaştı, selam verdi. Nakşıbend Efendimiz çocuğun selamına karşılık verdi. Sonra çocuğun mushafını açtı. Kur’an’da 18. sırada yer alan Kehf sûresinin 18. âyetindeki “ Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmaktaydı ” kısmı çıktı. Bu ifadeyi okuduktan sonra:

“ - Ben de onun gibi olmak isterdim ” dedi. ( el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 555 )

Bir sonraki safhada uyku hâlinde bulunan bu kutlu yiğitlerin birdenbire canlanıp kıpırdanmaya başladıkları görülür:


Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi Diyanet

Kehf'den 18 Ayeti'ni dinle


Kehf suresi 18 ayeti anlamı - okunuşu

Onlar uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Tek yanlarına yatıp zarar görmemeleri için biz onları kâh sağa kâh sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmaktaydı. Eğer onları bu halleriyle görseydin dönüp kaçardın ve onlar yüzünden için korkuyla dolardı.


Mokhtasar tefsiri

Ey (Ashâb-ı Kehf`in) haberlerini takip eden!- Onlar uykuda oldukları halde gözleri açık olduğundan dolayı sen onları uyanık sanırsın. Hâlbuki gerçek manada uykudadırlar. Onlar uyurken, toprağın cesetlerini çürütmemesi için biz onları bazen sağ taraflarına ve bazen sol taraflarına döndürüyorduk. Onlarla beraber olan köpekleri de mağaranın ağzında ayaklarını uzatmış yatmaktaydı. Eğer onların bu durumlarına muttali olup görseydin; onlardan korktuğundan dolayı yüz çevirip kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı.


Ali Fikri Yavuz

Bir de onları, (gözleri açık olduğu için) uyanık kimseler sanırsın, halbuki onlar uykudalardır. Biz onları, (yanları incinmesin diye) sağa ve sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın giriş yerinde iki kolunu uzatıp yatmaktaydı. Eğer durumlarını göreydin, (heybetlerinden ötürü) muhakkak kendilerinden (ürküp) döner kaçardın ve onlardan, içine korku dolardı


İngilizce - Sahih International


And you would think them awake, while they were asleep. And We turned them to the right and to the left, while their dog stretched his forelegs at the entrance. If you had looked at them, you would have turned from them in flight and been filled by them with terror.

Kehf suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Onları uyanık sanırsın, halbuki uyuyor onlar ve biz onları sağ ve sol taraflarına çevirip durmadayız ve köpekleri de mağaranın girilecek yerinde, ön ayaklarını yere uzatmış, yatmada. Hallerini anlasaydın mutlaka onlardan kaçardın ve mutlaka onların halinden korku dolardı içine.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Gözləri açıq olduğu üçün) onlar yuxuda ikən sən onları oyaq sanardın. (Torpağın rütubəti bədənlərini çürütməsin deyə) Biz onları sağa-sola çevirirdik. Onlar iti də iki əlini (qabaq pəncələrini mağaranın) astanasına uzadıb yatmışdı. Əgər sən onları (bu vəziyyətdə) görsəydin, yəqin ki, (qorxudan) dönüb qaçar, dəhşət səni bürüyərdi.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Kendileri uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmakta idi. Eğer onların durumlarına muttali olsa idin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı.

Kehf suresi (Al-Kahf) 18 ayeti arapça okunuşu

﴿وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ ۚ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ ۖ وَكَلْبُهُم بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ ۚ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا
[ الكهف: 18]

vetahsebühüm eykazav vehüm rukud ve nükallibühüm zatel yemini vezateş şimal vekelbühüm basitun ziraayhi bilvesid levit talate aleyhim levelleyte minhüm firarav velemüli'te minhüm ruba

وتحسبهم أيقاظا وهم رقود ونقلبهم ذات اليمين وذات الشمال وكلبهم باسط ذراعيه بالوصيد لو اطلعت عليهم لوليت منهم فرارا ولملئت منهم رعبا

سورة: الكهف - آية: ( 18 )  - جزء: ( 15 )  -  صفحة: ( 295 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Allah gökleri ve yeri gerçekle yaratmıştır; her cana, kazandığının karşılığı verilir, onlara zulmedilmez.
  2. Musa ve kardeşi: "Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden veya azgınlığının artmasından korkarız" dediler.
  3. Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya'nın himayesine bıraktı.
  4. Allah onlara yine: "Yeryüzünde kaç yıl kaldınız" der.
  5. Ad milleti, yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamış, "Bizden daha kuvvetli kim vardır?" demişti. Onlar, kendilerini
  6. And olsun ki, üstünüzde yedi tabaka yarattık. Biz, yarattığımızdan habersiz değiliz.
  7. Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun,
  8. Allah hepsini toplayacağı gün, "Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız" der, insanlardan onlara uymuş
  9. Musa da: "And olsun ki, bunları göklerin ve yerin Rabbinin açık belgeler olarak indirdiğini biliyorsun.
  10. Yapısını, Allah'tan sakınmak ve Onun hoşnudluğuna ermek için yapan kimse mi daha hayırlıdır; yoksa, yapısını

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:

Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Kehf Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Kehf Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Kehf Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Kehf Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Kehf Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Kehf Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Kehf Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Kehf Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Kehf Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Kehf Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Kehf Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Kehf Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Kehf Suresi Al Hosary
Al Hosary
Kehf Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Kehf Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler