Yasin suresi 18. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالُوا إِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْ ۖ لَئِن لَّمْ تَنتَهُوا لَنَرْجُمَنَّكُمْ وَلَيَمَسَّنَّكُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ﴾
[ يس: 18]
ḳâlû innâ teṭayyernâ biküm. leil lem tentehû lenercümenneküm veleyemessenneküm minnâ `aẕâbün elîm.
Diyanet Kur'an-ı Kerim
"Doğrusu sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık; vazgeçmezseniz and olsun ki sizi taşlayacağız ve bizden size can yakıcı bir azap dokunacaktır" dediler.
Yasin suresi DiyanetYasin suresi 18 ayeti okunuşu
Mokhtasar tefsiri
Belde halkı, gönderilmiş olan elçilere şöyle dediler: "Şüphesiz siz, bize uğursuz geldiniz. Eğer bizleri tevhide davet etmekten vazgeçmezseniz; sizi ölünceye kadar taşlamakla ve acıklı bir azap ile cezalandıracağız."
Ali Fikri Yavuz
(Onlar, elçilere) dediler ki: “- Doğrusu biz, sizinle uğursuzlandık. Eğer (bu sözünüzden) vaz geçmezseniz, muhakkak sizi taşla öldürürüz; ve her halde size bizden çok acıklı bir azap dokunur.”
İngilizce - Sahih International
They said, "Indeed, we consider you a bad omen. If you do not desist, we will surely stone you, and there will surely touch you, from us, a painful punishment."
Yasin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Demişlerdi ki: Gerçekten de sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğramadayız, andolsun ki bu işten vazgeçmezseniz elbette taşlarız sizi ve elbette bizden, elemli bir azaba uğrarsınız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Antakiyalılar) dedilər: “Biz sizdə bir nəhslik gördük. (Sizin ucbatınızdan bizi bədbəxtlik basdı, bizə uğursuzluq üz verdi. Gəlişinizlə aramıza nifaq düşdü, yurdumuzun bərəkəti çəkildi, yağışımız kəsildi). Həqiqətən, əgər (Allahın elçiləri olmaq iddianızdan) əl çəkməsəniz, sizi mütləq daşqalaq edəcəyik və bizdən sizə mütləq bir şiddətli əzab toxunacaqdır”.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Bunun üzerine onlar:) Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler.
Yasin suresi (Ya-Sin) 18 ayeti arapça okunuşu
kalu inna tetayyerna biküm leil lem tentehu lenercümenneküm veleyemessenneküm minna azabün elimقالوا إنا تطيرنا بكم لئن لم تنتهوا لنرجمنكم وليمسنكم منا عذاب أليم
سورة: يس - آية: ( 18 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 441 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat
- "Doğru sözlü iseniz bildirin bu azap sözü ne zamandır?" derler.
- Öğüt ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.
- Rumlar en yakın bir yerde yenildiler. Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir.
- Yoksa, Allah'ın dinde izin vermediği bir şeyi onlara meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer kesin
- Doğrusu bir zakkum ağacından yiyeceksiniz.
- Onları, kovulmuş her şeytandan koruduk.
- And olsun ki, insanı kuru balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık.
- Onların yürüyecek ayakları mı var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da görecek gözleri mi
- Doğrusu size Rabbiniz'den açık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yasin indirin:
Yasin Suresi mp3 : Yasin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler