Mümin suresi 18. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْاٰزِفَةِ اِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِم۪ينَۜ مَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ حَم۪يمٍ وَلَا شَف۪يعٍ يُطَاعُۜ ﴾ [غافر: 18]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe enżirhum yevme-l-âzifeti iżi-lkulûbu ledâ-lhanâciri kâzimîn(e)(c) mâ lizzâlimîne min hamîmin velâ şefî’in yutâ’(u) [Mümin: 18]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onları, yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları, yaklaşan kıyamet günü ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenecek şefaatçisi olur. [Mümin: 18]
Mümin Suresi 18. ayet tefsiri
“ Ey iman edenler! Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının ve herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın. Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının; çünkü Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır ” ( Haşr 59/18 ) buyurmaktadır.
O gün öyle dehşetlidir ki, yürekler korkunun şiddetinden yerlerinden kopup yukarı çıkacak, âdeta boğaza yapışacak ve ne yerine dönüp nefes alarak rahatlayacak ne de tam olarak çıkıp ölmek suretiyle sıkıntıdan kurtulabilecektir. O yüreklerin sahipleri bir taraftan da sıkıntı ve kederlerini yutkunacaklar. Bu ikisiyle dopdolu oldukları halde hiçbir şey söyleyemeyecekler. Hem sıkıntılarının şiddetinden hem de kendilerini kaplayan tasadan dolayı konuşup içlerindeki üzüntü ve korkuyu açıklama fırsatı bile bulamayacaklar. Bu durum onların çektiği sıkıntının büyüklüğünü gösterir. Zira üzüntü ve pişmanlık içindeki biri, konuşarak sızlandığı noktaları dile getirebiliyorsa bir tür hafiflik bulur ve bir miktar sakinleşir. Ancak buna bile imkân yoksa, artık ıstırabın büyüklüğünü tasavvur etmek lazımdır. İnsan dünyada sıkıntıya düştüğü zaman, bir dostuna müracaat eder, yardım dilenir, imdat bekler. Fakat o gün zâlimler için ne güler yüzlü bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi bulunabilecektir.
Çünkü imansızlar farkında olmasa da:Ömer Çelik Tefsiri
Mümin suresi 18 ayeti anlamı - okunuşu
Rasûlüm! Onları yaklaşan o kıyâmet günüyle korkut! O vakit insanlar kederlerini dehşet içinde yutkunurlarken yürekler gırtlaklara dayanır. Artık zâlimler için ne sıcak bir dost bulunur, ne de sözü dinlenir bir şefaatçi.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Kıyamet günü ile onları korkut. O kıyamet günü yaklaşmış ve gelecektir. Her gelecek olan şey yakındır. O günün şiddetli korkusundan kalpler, o kimselerin boğazlarına kadar yükselir. Rahman`ın izin verdikleri hariç, onlardan hiçbiri konuşamaz ve konuşmadan sessizce beklerler. Kendi nefislerine şirk ve günah ile zulmedenler için o gün bir dost ya da yakın yoktur. Eğer ona şefaat edecek olduğu farz edilse, sözü dinlenecek bir şefaatçisi de yoktur.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm, o müşrikleri gelmesi yakın) kıyamet günü ile korkut. O vakit kalbler, hüzünle dolu olarak gırtlaklara çıkmış yutkunur dururlar. Kâfirlerin ne bir yakını var, ne de şefaatı makbul bir şefaatçisi
İngilizce - Sahih International
And warn them, [O Muhammad], of the Approaching Day, when hearts are at the throats, filled [with distress]. For the wrongdoers there will be no devoted friend and no intercessor [who is] obeyed.
Mümin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve onları, yaklaşmakta olan o günle korkut, o gün, korkudan yürekler, ağızlara gelir, gönüller, dertle dolar, zalimlere ne yardımı dokunacak bir dost bulunur, ne şefaati kabul edilecek bir şefaatçi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Peyğəmbər!) Onları (hövldən) ürəklərin ağıza gələcəyi (udquna belə biməyəcəkləri və ya ürəkləri qəm-qüssə ilə dolacağı) yaxın günlə (qiyamət günü ilə) qorxut. (O gün) zalımların nə bir dostu, nə də sözü keçən bir şəfaətçisi olar!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Çünkü o onda dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenir şefaatçısı vardır.
Mümin suresi (Ghafir) 18 ayeti arapça okunuşu
﴿وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ ۚ مَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ حَمِيمٍ وَلَا شَفِيعٍ يُطَاعُ﴾
[ غافر: 18]
وأنذرهم يوم الآزفة إذ القلوب لدى الحناجر كاظمين ما للظالمين من حميم ولا شفيع يطاع
سورة: غافر - آية: ( 18 ) - جزء: ( 24 ) - صفحة: ( 469 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Fakat kulak hırsızlığı yapan olursa, parlak bir ateş onu kovalar.
- Biz sizden azabı az bir süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz.
- İnkar edenler: "Biz ve babalarımız toprak olduğumuzda mı, doğrusu bizler mi tekrar çıkarılacağız? Bununla biz
- Allah'ın gökten bir su indirip, onu yerdeki kaynaklara yerleştiren, sonra onunla çeşitli renklerde ekinler yetiştiren
- Yalanlamış olanların o gün vay haline!
- Ey inananlar! Eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler olur, onlardan sakının; ama, siz affeder, suçlarını
- "Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Rableri tarafından Musa, İsa ve
- Doğrusu o vahyolunanı kalbine yerleştirmek ve onu sana okutturmak Bize düşer.
- Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.
- Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice şehri yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Mümin indirin:
Mümin Suresi mp3 : Mümin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler