Ali İmran suresi 19. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ali İmran suresi 19 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ali İmran suresi - Al Imran aya 19 (The Family of Imraan).
  
   

﴿اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَاِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ ﴾ [آل عمران: 19]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İnne-ddîne ‘inda(A)llâhi-l-islâm(u)(k) vemâ-ḣtelefe-lleżîne ûtû-lkitâbe illâ min ba’di mâ câehumu-l’ilmu baġyen beynehum(k) vemen yekfur bi-âyâti(A)llâhi fe-inna(A)llâhe serî’u-lhisâb(i) [Ali İmran: 19]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Allah katında din, şüphesiz İslam'dır. Ancak, Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini kim inkar ederse bilsin ki, Allah hesabı çabuk görür. [Ali İmran: 19]


Ali İmran Suresi 19. ayet tefsiri

 

 اَلدّ۪ينُ( din ), sözlükte “ hesap, taat, kulluk, mükâfat veya ceza olarak amellerin karşılığı ” gibi mânalara gelir. Bu yönüyle kelime, itaat edenle itaat edilen arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. İtaat edilen ve hâkimiyeti elinde bulunduran taraf itibariyle sevap ümidi veya azap korkusuyla muhatapları, sorumluluklarını yerine getirmeye çağrıdır. İtaat eden taraf itibariyle ise selamet arzusu, korkuyla ümit arasında çarpan bir kalple itaat ve emre bağlılık mânası ifade eder. Terim olarak din, akıl sahiplerini kendi istek ve iradeleriyle iyiliğe ve mutluluğa yönlendiren, onların seçme özgürlüklerine bağlı fiillerini uhrevî kurtuluş ve saadetleri istikametinde düzenleyen ilâhî bir kanundur.

اَلْاِسْلَامُ ( İslâm ), sözlükte “ teslim olmak, itaat etmek, bağlanmak, sulh ve selâmet içinde olmak ” anlamlarını ifade eder. Terim olarak ise İslâm, “ Allah Teâlâ’nın peygamberleri vasıtasıyla bildirdiği dinî emir ve yasakların tama­mını bütün varlığıyla kabul etmek, gereğini yapmak ve bunu ortaya koyan bir teslimiyet içinde ol­maktır. ” Genelde Allah’tan gelen bütün hak dinlerin ortak adı, özelde de son olarak PeygamberEfendimiz ( s.a.s. )’e indirilen dinin adı, İslâm’dır. Bu dine bağlananlara da “ müslüman ” denilir. İslâm, bir taraftan insanlarla Allah arasında bir mutabakatı ifade edip böylece ya­ratanın iradesiyle yaratılmışların iradesi arasında bir uyumu temin ederken, diğer taraftan irade ve akıl sahibi varlıklar arasında anlaşmazlık ve çekişmeleri önleyip uzlaşma sağlamakta, böylece bütün varlık âlemini mükemmel bir barış ve selâmet iklimine ulaştırmayı hedeflemektedir. Şu âyet-i kerîme bu gerçeği dile getirmektedir:

Yoksa onlar Allah’ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde bulunan herkes isteyerek veya istemeyerek Allah’a boyun eğip teslim olmuş durumdadır ve hepsi O’na döndürülüp götürülmektedir. ” ( Âl-i İmrân 3/83 )

Bu hakîkate binâendir ki İslâm’dan başka bir din kabule şâyan olamayacaktır:

“ Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, şunu bilsin ki, aradığı din ondan asla kabul edilmeyecektir; o, âhirette de  kaybedenlerden olacaktır. ” ( Âl-i İmrân 3/85 )

İşte bu itibarla Allah katında geçerli olan tek din, İslâm’dır; Allah’ın emirlerine kayıtsız şartsız tam teslimiyettir. Allah Teâlâ’nın gönderdiği peygamberler ve indirdiği kitaplarla kullarına öğrettiği din budur. Cenâb-ı Hak, kullarına bu ilâhî kanununa göre muamele edecek, nimet ve mükafatını bununla verecek ve neticede ebedî selâmete ermek de sadece bununla mümkün olacaktır.

Şâirin dediği gibi:

“ Hiç ululuk yok cihanda rütbe-i İslâm’dan bihter.

İzzet ü rif’at istersen, ni’met-i İslâm yeter. ”

“ Dünyada İslâm rütbesinden, müslüman olmaktan daha iyi, yüce, şerefli ve güzel hiçbir ululuk yoktur. Eğer sen izzet, şeref ve yücelik istersen İslâm nimeti yeter! ”

Ancak kendilerine kitap verilen ve önceden dinin ne olduğu hususunda bilgileri bulunan yahudi ve Hristiyanlar, kendilerine gerçek ilim yani vahiy, Kur’an ve apaçık deliller geldikten sonra, sırf menfaat düşüncesi, nefsâni arzu, hırs ve hasetleri sebebiyle anlaşmazlığa düşmüşlerdir. Bununla birlikte kendilerine gerçek din tebliğ edildiği böylece dinin mâhiyet ve maksadının ne olduğunu tam olarak anladığı halde, buna itaat etmeyen ve şahsî çıkarlarını dinin üstünde tutan herkes âyetin şumûlüne dâhildir. Âyette, Allah’ın hesap görmesinin çok çabuk olduğu hatırlatılarak, Cenâb-ı Hakk’ın âyetlerini inkâr edenler uyarılmaktadır. Bununla birlikte Yüce Mevlâmız, kullarının peşini bırakmayıp kitaplısı ve kitapsızıyla hepsini ısrarla İslâm’ı kabule çağırmaktadır:


Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi Diyanet

Ali İmran'den 19 Ayeti'ni dinle


Ali İmran suresi 19 ayeti anlamı - okunuşu

Şüphesiz Allah katında tek makbul din İslâm’dır. Ehl-i kitap, ancak kendilerine Peygamber’in hak olduğuna dâir bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Artık kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse, şunu bilsin ki Allah, elbette hesâbı çok çabuk görendir.


Mokhtasar tefsiri

Allah katındaki makbul olan din; ancak İslam`dır. İslam, itaat ile sadece Allah`a boyun eğmek, kulluk ile O`na teslim olmaktır. Aynı şekilde peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`e kadar resullerin tamamına iman etmektir. Allah, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ile geçmiş dinleri sona erdirmiştir. O`nun şeriatinden başkasını kabul etmez. Yahudi ve Hristiyanlar, kendilerine ilim geldikten sonra ve ancak kendilerine hüccet ikame edildikten sonra, dinlerinde gruplar ve fırkalar olarak ayrıldılar. Kim, Allah’ın, peygemberlerine indirdiği ayetlerini inkâr ederse şüphesiz Allah, inkâr edenlerin ve peygamberlerini yalanlayanların hesabını çok seri bir şekilde görendir.


Ali Fikri Yavuz

Doğrusu Allah katında makbul olan din, İslâmdır. Kendilerine kitap verilen Hristiyan ve Yahudiler hakikati bildikten sonra, aralarındaki ihtirasdan dolayı, İslâm dini hakkında ihtilâfa düştüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse, şüphe yok ki Allah, onun cezasını vermekte çok çabuk hesap görücüdür


İngilizce - Sahih International


Indeed, the religion in the sight of Allah is Islam. And those who were given the Scripture did not differ except after knowledge had come to them - out of jealous animosity between themselves. And whoever disbelieves in the verses of Allah, then indeed, Allah is swift in [taking] account.

Ali İmran suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Allah katında din, ancak İslam dinidir. Kendilerine kitap verilenler, bunu adamakıllı bildikten sonra aralarındaki azgınlık ve haddini aşma yüzünden ihtilafa düştüler ve kim Allah'ın ayetlerine inanmazsa bilsin ki Allah, pek tez hesap görür.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Allah yanında (haqq olan) din, əlbəttə, islamdır. Kitab verilmiş şəxslər (yəhudilər və xaçpərəstlər) ancaq (bu dinin həqiqi olduğunu) bildikdən sonra aralarındakı paxıllıq üzündən itilafa (ayrılığa) başladılar. Allahın hökmlərini inkar edənlərlə, şübhəsiz ki, Allah tezliklə haqq-hesab çəkəcəkdir.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Allah nezdinde hak din İslam'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini inkar edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur.

Ali İmran suresi (Al Imran) 19 ayeti arapça okunuşu

﴿إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللَّهِ الْإِسْلَامُ ۗ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِن بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ ۗ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللَّهِ فَإِنَّ اللَّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
[ آل عمران: 19]

inned dine indel lahil 'islam veme htelefel lezine utül kitabe illa mim badi ma caehümül ilmü bagyem beynehüm vemey yekfür biayatil lahi feinnel lahe seriul hisab

إن الدين عند الله الإسلام وما اختلف الذين أوتوا الكتاب إلا من بعد ما جاءهم العلم بغيا بينهم ومن يكفر بآيات الله فإن الله سريع الحساب

سورة: آل عمران - آية: ( 19 )  - جزء: ( 3 )  -  صفحة: ( 52 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
  2. Nitekim Rabbine temiz bir kalple geldi.
  3. İnanan erkek ve kadınları, içinde temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar, onların kötülüklerini örter.
  4. Bizimle karşılaşmayı ummayanlar: "Bize ya melekler indirilmeli, ya da Rabbimiz'i görmeliyiz" derler. And olsun ki
  5. Biz, memlekette güçsüz sayılanlara iyilikte bulunmak, onları önderler kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek; Firavun,
  6. Kendi kendilerine, Allah'ın gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, gerçek olarak ve belirli bir süre
  7. Tek bir çığlık kopar, hepsi, hemen huzurumuza getirilmiş olur.
  8. "Allah oğul edindi" dediler; haşa, oysa, göklerde ve yerde olanlar O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmişlerdir.
  9. Bunda şüphesiz ders vardır, ama çoğu inanmamıştır.
  10. Namazı kılın, zekatı verin, rüku edenlerle birlikte rüku edin.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:

Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ali İmran Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ali İmran Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ali İmran Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ali İmran Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ali İmran Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ali İmran Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ali İmran Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ali İmran Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ali İmran Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ali İmran Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ali İmran Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ali İmran Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ali İmran Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ali İmran Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ali İmran Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler