Ahzab suresi 19. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ahzab suresi 19 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ahzab suresi - Al-Ahzab aya 19 (Confederates - The Combined Forces).
  
   

﴿اَشِحَّةً عَلَيْكُمْۚ فَاِذَا جَٓاءَ الْخَوْفُ رَاَيْتَهُمْ يَنْظُرُونَ اِلَيْكَ تَدُورُ اَعْيُنُهُمْ كَالَّذ۪ي يُغْشٰى عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِۚ فَاِذَا ذَهَبَ الْخَوْفُ سَلَقُوكُمْ بِاَلْسِنَةٍ حِدَادٍ اَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَاَحْبَطَ اللّٰهُ اَعْمَالَهُمْۜ وَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرًا ﴾ [الأحزاب: 19]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Eşihhaten ‘aleykum(s) fe-iżâ câe-lḣavfu raeytehum yenzurûne ileyke tedûru a’yunuhum kelleżî yuġşâ ‘aleyhi mine-lmevt(i)(s) fe-iżâ żehebe-lḣavfu selekûkum bi-elsinetin hidâdin eşihhaten ‘alâ-lḣayr(i)(c) ulâ-ike lem yu/minû feahbeta(A)llâhu a’mâlehum(c) vekâne żâlike ‘ala(A)llâhi yesîrâ(n) [Ahzab: 19]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Allah, içinizden sizi alıkoyanları, size Allah'ın yardımını kıskanarak, kardeşlerine "Bize gelin, zorlanmadıkça savaşa gitmeyin" diyenleri bilir. Kalblerine korku gelince ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözleri dönerek, sana baktıklarını görürsün. Korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler. Bunlar inanmamışlardır, Allah, bu sebeple işlerini boşa çıkarmıştır; bu, Allah için kolaydır. [Ahzab: 19]


Ahzab Suresi 19. ayet tefsiri

Müslüman safları dağıtmaya çalışan ve yandaşlarını evlerinde oturmaya çağırıp böylece insanları savaştan alıkoyan münafıkların üç bâriz vasfı canlı tablolar halinde tasvir edilir:

        Bunlar mü’minlere karşı çok hasistirler, cimridirler:

İçlerinde müslümanlara karşı bir çekememezlik, cihada ve onların elde ettikleri ganimete karşı bir kıskançlık, müslümanlara yönelik duygu ve düşüncelerinde bir cimrilik vardır. müslümanlarla beraber savaşmak istemezler, ellerindeki imkânları fakirlerle paylaşmazlar ve Allah yolunda harcamada cimrilik gösterirler. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XIV, 152-153 )

        İkinci olarak onların korku halinde ne kadar perişan ve çaresiz bir duruma düştükleri tasvir edilmektedir:

Onlar, savaşta düşmanların hücumuyla birlikte korku dolu anlar gelince, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş insan gibi, gözleri dönerek bakarlar. Bu, korkan bir insanın iç âleminde olup bitenleri muşahhas hale getiren canlı bir tablodur. Burada resmedilen hareketler ve tavırlar, tir tir titreyen ve ödleri kopan korkakların dehşet anındaki durumlarını anlatmaktadır. Daha dikkat çekici taraf ise, korku gidip yerini güvenliğe bırakmasından sonraki durumlarıdır. Onlar, korku gittikten sonra saklandıkları deliklerinden çıkar, sivri dilleriyle müslümanları incitirler. Biraz önce korkudan tir tir titreyen bu ödlekler seslerini yükseltmeye başlar, kabararak etrafa caka satarlar. Güvenli ortamda ortaya çıkıp şişinirler; utanmadan nasıl savaşta zorluklarla karşılaştıklarını, ne yararlı işler becerdiklerini, büyük bir cesaretle savaş alanına atıldıklarını anlatıp dururlar. Ayrıca onlar, bütün bu iddialara, övünmelere ve bol keseden atmalara rağmen iyilik adına güçlerini, çabalarını, mal ve canlarını harcamazlar, fedakârlıkta bulunmazlar. ( Seyyid Kutub, Fî Zılâl, V, 2840 ) Onların bu duruma gelmelerinin sebebi ise gerçek mânada inanmamış olmalarıdır.

        Münafıkların Hendek savaşı sürecindeki durumları ise gülünç ve küçük düşürücü bir şekilde şöyle tasvir edilir:

Bu korkaklar, düşman birlikleri çoktan dağılıp gittikleri halde, onların henüz Medine’den gitmediklerini sanıyor ve hâlâ korkudan titriyorlar. Kaçıp bir köşede sinmeye çalışıyorlar. Düşman birliklerinin gittiklerine, korkunun gidip güvenliğin geldiğine bir türlü inanamıyorlar. Burada yine oldukça alaycı bir ifade ve tahkir edici bir tasvir yer almaktadır: Eğer düşman birlikleri tekrar gelmiş olsalardı, bu korkak yürekli insanlar, hiçbir zaman Medine’de bulunuyor olmayı tercih etmez, bilakis Medinelilerin içtimâî, iktisâdî ve siyâsî hayatlarıyla bir alakaları bulunmayan bedevi Araplardan olmayı, çöllerde yaşamayı isterlerdi. Böylece Medine’de neler olup bittiğini bilmemiş olmayı, aradaki uzaklığın ve ayrılığın boyutlarını vurgulamak ve orada yaşanan dehşet dolu anlardan uzak bulunmak bakımından Medine’ye ilişkin bilgileri bir yabancının diğer bir yabancıdan sorması gibi uzaktan edinmeyi isterlerdi. Evlerinde oturmuş, savaştan uzak olmalarına ve doğrudan savaşa katılmamalarına rağmen bu tür komik temennilerde bulunurlardı. Onlar savaşa girmedikleri ve ondan uzak bulundukları halde paniğe kapılmış, yürekleri ağızlarına gelmişti. Savaşa girmeden önceki hali böyle olanlar, peki savaşa katılsalar ne yaparlardı. Ayet buna cevap vererek, “ Zaten size katılmış olsalardı bile doğru dürüst savaşmazlardı ” ( Ahzâb 33/20 ) buyurmakta ve bununla birlikte tablo tamamlanmaktadır. ( Seyyid Kutub, Fî Zılâl, V, 2841 )

Halbuki insanlar savaşta ve barışta, kulluk ve ahlâkta, hâsılı hayatın her safhasında kendilerine Allah Resûlü ( s.a.s. )’i örnek alabilseler, böyle içler acısı duruma düşmekten kurtulacakları gibi, izzet ve şeref dolu bir hayat yaşayarak Allah katında değerli bir kul payesine erişeceklerdir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ahzab suresi Diyanet

Ahzab'den 19 Ayeti'ni dinle


Ahzab suresi 19 ayeti anlamı - okunuşu

Onlar, Allah yolunda size yardımcı olmada çok cimri ve pek isteksizdirler. Korku dolu anlar geldiğinde onları, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi, gözleri korkudan yerinden fırlamış bir halde yardım için sana baktıklarını görürsün. Korku hâli geçtiğinde ise, elde edecekleri mala karşı aşırı hırslı kimseler olarak keskin dilleriyle sizi incitirler. Onlar gerçekte iman etmiş değillerdir. Bu yüzden Allah da onların bütün yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Şüphesiz bu, Allah için pek kolaydır.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Müminler topluluğu!- Onlar mallarında size karşı cimridirler. Size destek olmak için yardımcı olmazlar. Kendi nefisleri için de cimridirler. Asla sizinle birlikte savaşmazlar. Size olan sevgilerinde de cimridirler, sizi dost edinmezler. -Ey Resul!- Düşmanla karşılaştıkları zaman korktuklarında can çekişen kişinin gözü döndüğü gibi korkudan gözleri dönmüş bir şekilde sana baktıklarını görürsün. Korku onlardan gidip kendilerini güvende hissettiklerinde sivri dilleri ile konuşarak size eziyet ederler. Ganimet hususunda cimridirler, onun peşine düşerler. Bu özellikler ile vasıflandırılanlar hakkıyla iman etmemişlerdir. Yüce Allah onların amellerinin sevabını boşa çıkarmıştır. Bu amelleri boşa çıkarmak Allah için kolaydır.


Ali Fikri Yavuz

(Harbe geldikleri zaman da), size yardım hususunda cimri kimseler olarak geliyorlar ve zafer kazanmanızı kıskanıyorlardı. Derken düşman korkusu gelince, (Hendek savaşında) o münafıkları gördün ki (Ey Rasûlüm), ölüm baygınlığına düşmüş kimse gibi, gözleri dönerek sana bakıyorlardı. Nihayet o korku gidince, Allah yolunda harcamakta cimrilik eden kimseler olarak, keskin dilleri ile sizi ayıblarlar, size eziyyet verirler. İşte bunlar iman etmemişlerdir. Allah da amellerini boşa çıkardı. Bu (amelleri boşa çıkarmak), Allah’a göre pek kolaydır


İngilizce - Sahih International


Indisposed toward you. And when fear comes, you see them looking at you, their eyes revolving like one being overcome by death. But when fear departs, they lash you with sharp tongues, indisposed toward [any] good. Those have not believed, so Allah has rendered their deeds worthless, and ever is that, for Allah, easy.

Ahzab suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Gelseler de can bakımından pek hasis bir halde gelir onlar, hele bir korkulu çağ, gelip çattı mı görürsün ki gözleri dönmüş, sana bakıyorlar, sanki ölüm yüzünden bayılmışlar, kendilerinden geçmişler; derken korku geçti mi keskin dilleriyle sizi incitmeye başlarlar ve hayra pek düşkün gibi bir tavır alırlar. Onlardır inanmayanlar, derken Allah da onların yaptıklarını hiçe saymıştır ve bu, Allah'a pek kolaydır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Gəldikdə də xəsislik göstərib köməklərini) sizdən əsirgəyərlər. (Ya Rəsulum!) Onlara qorxu üz verdikdə can üstə olan (ölüm xofundan bayılan) adam kimi gözləri (o tərəf-bu tərəfə) dolana-dolana sənə baxdıqlarını görərsən. Qorxu canlarından çıxınca qənimətdə (mö’minlər əldə etdiyi qənimətin bölünməsində) xəsislik edib acı dilləri ilə sizi sancarlar. Onlar iman gətirməmişlər. Buna görə də Allah onların əməllərini puça çıxartmışdır. Bu, Allah üçün asandır!


Kuran Araştırmaları Vakfı


(Gelseler de) size karşı pek hasistirler. Hele korku gelip çattı mı, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş gibi gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün. Korku gidince ise, mala düşkünlük göstererek sizi sivri dilleri ile incitirler. Onlar iman etmiş değillerdir; bunun için Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu, Allah'a göre kolaydır.

Ahzab suresi (Al-Ahzab) 19 ayeti arapça okunuşu

﴿أَشِحَّةً عَلَيْكُمْ ۖ فَإِذَا جَاءَ الْخَوْفُ رَأَيْتَهُمْ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ تَدُورُ أَعْيُنُهُمْ كَالَّذِي يُغْشَىٰ عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ ۖ فَإِذَا ذَهَبَ الْخَوْفُ سَلَقُوكُم بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِ ۚ أُولَٰئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَأَحْبَطَ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ ۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرًا
[ الأحزاب: 19]

eşihhaten aleyküm feiza cael havfü raeytehüm yenzurune ileyke teduru ayünühüm kellezi yugşa aleyhi minel mevt feiza zehebel havfü selekuküm bielsinetin hidadin eşihhaten alel hayr ülaike lem yü'minu feahbetal lahü amalehüm vekane zalike alel lahi yesira

أشحة عليكم فإذا جاء الخوف رأيتهم ينظرون إليك تدور أعينهم كالذي يغشى عليه من الموت فإذا ذهب الخوف سلقوكم بألسنة حداد أشحة على الخير أولئك لم يؤمنوا فأحبط الله أعمالهم وكان ذلك على الله يسيرا

سورة: الأحزاب - آية: ( 19 )  - جزء: ( 21 )  -  صفحة: ( 420 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Gökleri ve yeri yaratan, beslenmeyip besleyen Allah'tan başka bir dost mu edinirim?" de. "Doğrusu ben
  2. Onlar oturup, kardeşleri için: "Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi" dediler. De ki: "Eğer doğru sözlü iseniz,
  3. "Zaten sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!" diyerek sormuştu: "Ey elçiler! İşiniz nedir?"
  4. Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de yiyecek alalım.
  5. De ki: "İçinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde olanları da, yerde
  6. Doğrusu Biz, iyileri böylece mükafatlandırırız.
  7. Kuran'ı yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş azaba yaklaştıracağız.
  8. Akşamın alaca karanlığına and olsun;
  9. De ki: "Allah, beni ve benimle beraber bulunanları isterse yok eder veya isterse merhamet eder;
  10. Eğer bütün insanlar tek ümmet olma durumuna gelmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah'ı inkar edenlerin evlerinin

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahzab indirin:

Ahzab Suresi mp3 : Ahzab suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahzab Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ahzab Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ahzab Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ahzab Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ahzab Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ahzab Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ahzab Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ahzab Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ahzab Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ahzab Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ahzab Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ahzab Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ahzab Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ahzab Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ahzab Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, August 15, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler