Kehf suresi 20. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Kehf suresi 20 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Kehf suresi - Al-Kahf aya 20 (The Cave).
  
   

﴿اِنَّهُمْ اِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ اَوْ يُع۪يدُوكُمْ ف۪ي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُٓوا اِذًا اَبَدًا ﴾ [الكهف: 20]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İnnehum in yazherû ‘aleykum yercumûkum ev yu’îdûkum fî milletihim velen tuflihû iżen ebedâ(n) [Kehf: 20]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

"Zira onların sizden haberi olacak olursa, ya taşlayarak öldürürler veya dinlerine döndürürler ve bu takdirde asla kurtulamazsınız." [Kehf: 20]


Kehf Suresi 20. ayet tefsiri

Kıssanın bu safhasında gençler uyandırılıyorlar, fakat uykuya daldıklarından bu yana mağarada ne kadar kaldıklarını bilmiyorlar. Uyandıktan sonra içlerinden biri diğerlerine dönüyor ve burada ne kadar kaldıklarını soruyor. Bu soruyu sorarken uzun bir uykunun tesirini üzerinde hissettiği anlaşılmaktadır. “ Bir gün ya da daha az bir süre kaldıkları ” söyleniyor. Ardından bu meseleyi esas sahibine havale ederek hemen fiilen karşı karşıya kaldıkları bir problemi çözmeye karar veriyorlar. Evet, çok acıkmışlardı. Yanlarında da şehirden çıkarken üzerlerine aldıkları gümüş paralar vardı. İçlerinden birini bu parayla şehre gönderiyorlar ve yemeğin en temizinden getirmesini istiyorlar. Burada, aradan onca zamanın geçmesine rağmen dinî şuurlarının ilk gün gibi canlı olduğu, haram ve helâle çok dikkat ettikleri görülmektedir. Durumlarının açığa çıkmasından, gizlendikleri yerin bilinmesinden, dolayısıyla şehirdeki yöneticilerin, kendilerini yakalayıp tek bir ilâha kulluk etmek suretiyle müşrik bir toplumun dini telakkilerine baş kaldırmaları sebebiyle taşa tutup öldürmelerinden korkuyorlar. Bir taraftan da işkence yapmak suretiyle kendilerini imanlarından dönmeye zorlamalarından çekiniyorlar. Asıl korkuları zaten buydu. Bu sebeple şehre gönderdikleri kişiye uyanık, tedbirli ve nâzik olmasını; kendisini ele vermemesini tavsiye ediyorlar.

Şurası câlib-i dikkattir ki, Ashâb-ı Kehf asırlarca kendilerinden geçip Hakk’ın yanında bulunmak makamında kaldıkları müddetçe nâil oldukları rûhânî gıdâlar sâyesinde dünya yiyeceklerine ve cismânî gıdâlara muhtaç olmadılar. Nitekim Nebiyy-i Ekrem ( s.a.s. )’in hâli de böyleydi. O, hiç iftar etmeksizin günlerce oruç tutar ve: “ Rabb’imin katında gecelerim; O beni yedirir, içirir ” buyururdu. ( Buhârî, Savm 20, 48, 49; Müslim, Sıyam 57 – 58 ) Hz. Mûsâ da Tûr dağında kırk gün yemedi, içmedi, savm-i visâl tuttu. Fakat ilâhî fuyuzâtın verdiği huzurla bir an bile ne açlık ne de susuzluk hissetti. Hz. Hızır’la buluşmak üzere yola çıktığında ise hemen acıktı ve yanındaki gence: “ Şu kahvaltımızı getir de yiyelim artık! Gerçekten bu yolculuğumuz yüzünden hayli yorgun düştük ” dedi. ( Kehf 18/62 ) Aynı şekilde Ashâb-ı Kehf de Hakk’ın yanında olmak makamından kendilerinde olmak durumuna dönünce açlıklarını hissettiler ve hemen aralarında azık meselesini konuşmaya başladılar. ( bk. Bursevî, Rûhu’l-Beyân, V, 274 )

Ayetlerin akışı burada bize yüzlerce yıl sonra şehre gelen arkadaşın karşılaşacağı tuhaf ve acaip durumu düşünme ve boş kalan o alanı doldurma fırsatı vermektedir. Biz bütün bunları düşünürken Kur’an bu ibretli kıssanın diğer bir safhasını, onların ruhlarını Allah’a teslim ettikleri sahneyi takdim eder:


Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi Diyanet

Kehf'den 20 Ayeti'ni dinle


Kehf suresi 20 ayeti anlamı - okunuşu

“Çünkü eğer şehir halkı yerinizi öğrenirde sizi ellerine geçirirlerse ya sizi taşlayarak öldürürler veya sizi kendi dinlerine döndürürler. İşte o zaman ebediyen kurtuluşa eremezsiniz.”


Mokhtasar tefsiri

Zira kavminiz sizin hakkınızda haber alıp yerinizi öğrenirler ise, sizi ya taşlayarak öldürürler yahut Allah`ın sizi hak dine hidayet etmeden önceki sapık dinlerine geri döndürürler. Bu sapık din sizin de eskiden tabi olduğunuz bir dindi. Eğer o sapık dine dönerseniz, ne dünya hayatında ve ne de ahiret hayatında asla kurtuluşa eremezsiniz. Bilakis bunun hepsi Allah`ın hidayet ettiği hak dini terk etmeniz ve o sapık dine dönmeniz sebebiyle olur.


Ali Fikri Yavuz

Çünkü şehir halkı, sizi, ellerine geçirirlerse, muhakkak sizi taşla öldürürler, yahud zorla dinlerine döndürürler. Bu takdirde ebediyyen kurtulamazsınız


İngilizce - Sahih International


Indeed, if they come to know of you, they will stone you or return you to their religion. And never would you succeed, then - ever."

Kehf suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Çünkü anlarlar, duyarlarsa ya taşlarlar sizi, yahut da dinlerine döndürürler ve artık kesin olarak kurtulamazsınız onlardan.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Doğrusu, onlar sizi ələ keçirsələr ya sizi daşqalaq edəcək, ya da öz dinlərinə döndərəcəklər. Belə olacağı təqdirdə, siz (nə dünyada, nə də axirətdə) nicat tapa bilməzsiniz!”


Kuran Araştırmaları Vakfı


"Çünkü onlar eğer size muttali olurlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflah olmazsınız."

Kehf suresi (Al-Kahf) 20 ayeti arapça okunuşu

﴿إِنَّهُمْ إِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَن تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا﴾
[ الكهف: 20]

innehüm iy yazheru aleyküm yercümuküm ev yüiduküm fi milletihim velen tüflihu izen ebeda

إنهم إن يظهروا عليكم يرجموكم أو يعيدوكم في ملتهم ولن تفلحوا إذا أبدا

سورة: الكهف - آية: ( 20 )  - جزء: ( 15 )  -  صفحة: ( 295 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Buna gücümüz yeter; Biz ne güzel güç yetireniz!
  2. Sonra, "Rabbimiz Allah'a and olsun ki bizler ortak koşanlar değildik" demekten başka çare bulamazlar.
  3. Zor işler altında bitkin düşmüştür.
  4. Musa'nın başından geçen olay sana geldi mi?
  5. Elif, Lam, Ra. Bu Kitap, hakim ve haberdar olan Allah tarafından, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz
  6. Şüphesiz, inkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygambere karşı
  7. Savaştan döndüğünüzde size özür beyan ederler. Onlara de ki: "özür beyan etmeyin, size inanmayacağız, Allah
  8. De ki: "Cinlerden bir topluluğun Kuran'ı dinlediği bana vahyolundu; onlar şöyle demişlerdir;" "Doğrusu biz, doğru
  9. Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği
  10. O her şeyden öncedir; kendisinden sonraya hiçbir şeyin kalmayacağı son'dur; varlığı aşikardır; gerçek mahiyeti insan

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:

Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Kehf Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Kehf Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Kehf Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Kehf Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Kehf Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Kehf Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Kehf Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Kehf Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Kehf Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Kehf Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Kehf Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Kehf Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Kehf Suresi Al Hosary
Al Hosary
Kehf Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Kehf Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler