Şuara suresi 204. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ ﴾ [الشعراء: 204]
ayet arapça & türkçe okunuşuEfebi’ażâbinâ yesta’cilûn(e) [Şuara: 204]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bizim azabımızı mı acele istiyorlardı? [Şuara: 204]
Şuara Suresi 204. ayet tefsiri
Güneş gibi parıldayan Kur’an güneşi karşısında yarasalar gibi gözlerini kapatan, kalp kapılarını sonuna kadar sıkıca kilitleyen böyle hidâyet mahrumu bedbahtların, normal şartlar altında dünya hayatlarına devam ederlerken mânevî bir uyanışı gerçekleştirmeleri gerçekten zordur. Bunlar kendilerini ansızın yakalayacak bir azabı görünceye kadar bu inkâr hallerini sürdürürler. Ancak azap geldiğinde akılları başlarına gelir, pişman olurlar ve kendilerine süre tanınmasını isterler. Halbuki daha önce vukuunu mümkün görmedikleri için azabın çabuklaştırılmasını istiyorlardı. O ana kadar yaşayageldikleri rahat ve eğlence hayatını hep sürdürüp gideceklerini düşünüyorlardı. Bu sebeple Peygamber ( s.a.s. )’e meydan okuyarak âdeta: “ Eğer gerçekten peygamber isen, sana inanmadığımız ve düşmanlık ettiğimiz için biz Allah tarafından cezalandırılmayı hak ediyorsak, hiç durma, hemen tehdit ettiğin azabı getir ” diyorlardı. ( bk. Enfâl 8/32 ) Halbuki onlar, içinde bulundukları geçici rahatlık ve güven bakımından haklı bile olsalar, üzerlerine ilâhî azap kamçısı hemen indirilmese ve arzu ettikleri şekilde neşeli bir hayat için kendilerine uzun bir mühlet tanınsa bile, uzun uzun beyân edildiği üzere Nûh, Âd, Semûd, Lût kavimlerini ve Eykelileri yakalayan Allah’ın azabı onları da yakaladığında veya kimsenin kurtulamadığı ölüm başlarına geldiğinde, bu birkaç yıllık dünya rahatı ve zevki kendilerine hiçbir şey kazandırmayacak, ebedî bir pişmanlık ve hüsrana uğrayacaklardır. Şu hadîs-i şerif bu konuda ne kadar dikkat çekicidir:
“ Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaşayan bir kişi kıyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldırılır. Sonra:
«–Ey âdemoğlu! Sen hayırlı bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nâil oldun mu?» denilir. O kişi:
«–Hayır, vallahi Rabbim! Öyle bir şey görmedim» der. Cennetliklerden olup, dünyada insanların en yoksul olanı getirilir cennete bir kere daldırılır. Ona da:
«–Ey âdemoğlu! Sen herhangi bir yoksulluk ve sıkıntı gördün mü? Hiç zorluk ve darlık çektin mi?» denilir. O kişi de:
«–Hayır, vallahi Rabbim! Hiçbir yoksulluk ve sıkıntı görmedim, zorluk ve darlık çekmedim» der. ” ( Müslim, Münafıkîn, 55 )
Şunu bilmek gerekir ki, kâfirlerin karşılaştıkları fenâ âkıbet açısından suç tamamen kendilerine aittir. Allah Teâlâ’yı en küçük bir haksızlıkla suçlamaya hakları yoktur. Çünkü Allah onlara uyarıcıları göndermiş, ikaz ve irşadını yapmış; fakat onlar uyarıcıların uyarılarına kulak asmayıp helâk olmuşlardır.
Bu âyetler, İslâm’a düşman olan Kureyş liderlerinin, bir süre sonra çetin bir azaba çarpılacaklarına işaret etmektedir. Gerçekten de Allah’ın azabıyla alay edenler, Bedir’de müslümanların kılıçları altında can vermişlerdir. Aynı durum günümüz için de, bundan sonraki zamanlar için de geçerlidir. İslâm düşmanları yeri ve zamanı geldikçe helak edilecekler; zaten nihayetinde Azrail’in öldürücü pençeleri altında ruhları alınıp ebedi azaba mahkûm edileceklerdir. O halde tek çâre, hiç vakit kaybetmeden, Kur’an’ın diriltici ve kurtarıcı davetine koşmaktır. Çünkü o davet, Yüce Allah’ın en küçük bir karışıklığa bile uğramamış gerçek davetidir:
Ömer Çelik Tefsiri
Şuara suresi 204 ayeti anlamı - okunuşu
Şimdi, onlar hâlâ azabımızın çabucak gelmesini mi istiyorlar?
Mokhtasar tefsiri
Bu kâfirler şöyle söyleyerek azabımızın gelmesinde acele ediyorlar: "İddia ettiğin üzere göklerin üzerimize parçalar halinde azap indirmesine kadar sana asla iman etmeyeceğiz."
Ali Fikri Yavuz
Şimdi onlar azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar
İngilizce - Sahih International
So for Our punishment are they impatient?
Şuara suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Hala azabımızın çabucak gelmesini mi isterler?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
İndi (günahkarlar) əzabımızın (dünyada onlara) tezmi gəlməsini istəyirlər?
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı?
Şuara suresi (Ash-Shuara) 204 ayeti arapça okunuşu
﴿أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ﴾
[ الشعراء: 204]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz,
- Musa: "Rabbim! Doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla" dedi. Allah da onu bağışladı. O, şüphesiz
- Sabredip ayetlerimize kesin olarak inanmalarından ötürü, aralarından, onları buyruğumuzla doğru yola götüren önderler yaptık.
- Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.
- Dini yalan sayanı gördün mü?
- Akşamın alaca karanlığına and olsun;
- Savaştan geri kalanların bir kısmı da, suçlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işi kötüyle karıştırmışlardı. Allah'ın
- Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.
- Rabbin dilediğini yaratır ve seçer; onlar için seçim hakkı yoktur. Allah onların koştukları ortaklardan münezzehtir,
- Böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve Peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şuara indirin:
Şuara Suresi mp3 : Şuara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler