Maide suresi 23. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالَ رَجُلَانِ مِنَ الَّذ۪ينَ يَخَافُونَ اَنْعَمَ اللّٰهُ عَلَيْهِمَا ادْخُلُوا عَلَيْهِمُ الْبَابَۚ فَاِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَاِنَّكُمْ غَالِبُونَ وَعَلَى اللّٰهِ فَتَوَكَّلُٓوا اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ ﴾ [المائدة: 23]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâle raculâni mine-lleżîne yeḣâfûne en’ama(A)llâhu ‘aleyhimâ-dḣulû ‘aleyhimu-lbâbe fe-iżâ deḣaltumûhu fe-innekum ġâlibûn(e)(c) ve’ala(A)llâhi fetevekkelû in kuntum mu/minîn(e) [Maide: 23]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Korkanlar arasında bulunan, Allah'ın nimete erdirdiği iki adam: "Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz şüphesiz galip gelirsiniz; eğer inanıyorsanız Allah'a güvenin" demişlerdi. [Maide: 23]
Maide Suresi 23. ayet tefsiri
İsrâiloğulları on iki kabileden oluşuyordu. Hz. Mûsâ her kabileden bir temsilci olmak üzere on iki temsilci seçmişti. Bunlar Arz-ı Mukaddes’te yaşayan halkla alakalı haber toplamak için yola çıktılar ve zorbaların şehrine vardılar. Geri dönüp de Hz. Mûsâ’ya orada gördükleri insanların kuvvetlerini, boylarının uzunluğunu ve iri cüsselerini haber verdiklerinde Mûsâ ( a.s. ) onlara: “ Bu durumu gizli tutun ve karargâhtan hiç kimseye söylemeyin, yoksa bozulup dağılırlar ” tenbihâtında bulundu. Fakat onlardan her biri, kendi yakınlarına ve amca çocuklarına bunu haber verdi. Böylece haber, İsrâiloğulları arasında yayıldı. Bu yüzden onlar, o topraklarda azgın, zorba, karşı konulmaz; istediğini zorla, cebren ve ezerek yaptıran; boylarına erişilmez iri, güçlü, kuvvetli kimseler bulunduğunu ileri sürerek savaşmayı göze alamadılar ve direttiler.
Seçilen on iki temsilciden sadece iki kişi Mûsâ ( a.s. )’ın tenbihâtını dinleyip durumu kimseye anlatmadı. Rivayete göre bunların isminin Yûşa b. Nûn ve Kâleb b. Yûfennâ olduğu söylenir. Bunlar âyetin ifadesiyle Allah’tan korkan, O’nun emrine karşı gelmekten sakınanlardandı. Allah da onlara iman, yakîn ve salâh gibi manevî ihsanlarda bulunmuştu. Bu iki kişi Hz. Mûsâ’nın peygamberliğine, vaadindeki ve verdiği haberindeki doğruluğuna hakkıyla iman etmiş olduklarından, gördükleri kuvvet ve heybete rağmen, Allah’ın lütfuyla, sözlerinde durmuşlardır. Böylece itimat ve güvenilirliklerini ortaya koymuşlar, kavimlerini de, savaştıkları takdirde mutlaka galip geleceklerini söyleyerek ve Allah’a güvenip dayanmalarını öğütleyerek itaate teşvik etmişlerdir.
23. âyetteki “ Gerçekten mü’min iseniz yalnızca Allah’a güvenip dayanın ” ifadesinden, tevekkülün imanın bir şartı olduğu ihtimali ortaya çıkmaktadır. Sıradan mü’minler için geçerli olan zahirî tevekkül, Allah’ın olmasını istediği şeylerin mutlaka vuku bulacağını ve bunu geri çevirmeye kimsenin gücü yetmeyeceğini bilmektir. Seçkin mü’minler için geçerli olan hakiki tevekkül ise bütün hadiselerin Allah ile, Allah’tan ve Allah’ın olduğunu görmektir. Bu şuuru kaybeden kimselerden iman ismi kaldırılır. ( Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât, I, 260 )
Ne çare ki, Hz. Mûsa’yla birlikte imanlı o iki kişinin samimi nasihat ve ısrarlarına rağmen İsrâiloğulları savaşmamaktaki inatlarını sürdürdüler:
Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi 23 ayeti anlamı - okunuşu
Allah’ın buyruklarına karşı gelmekten korkan ve O’nun iman, sadakat, yakîn gibi nimetlerine eren iki yiğit ortaya atılıp şöyle dedi: “Şehrin kapısını zaptedip, üzerlerine saldırın. Bir kere oraya girmeyi başardığınız zaman, mutlaka siz gâlip geleceksiniz. Gerçekten mü’min iseniz yalnızca Allah’a güvenip dayanın.”
Mokhtasar tefsiri
Musa`nın ashabından Allah`tan korkup, cezasından sakınan, yüce Allah`ın onları kendisine itaat etmeye muvaffak kıldığı iki adam, kavimlerini Musa -aleyhisselâm-`ın emrine uymaya teşvik ediyorlar ve şehrin kapısından zorbaların üzerine giriniz, eğer kapıdan zorla içeri girerseniz, Allah`ın izniyle onları mağlup edeceksiniz diyorlardı. Yüce Allah`ın belirlediği kuralları yerine getirerek zaferi elde etmek için sebepleri düzenli sıraya koymak gerekir. Muzaffer olmak için önce Allah`a iman etmek, ardından maddi sebepleri hazırlamak gerekir. Gerçek müminler iseniz sadece tek ve bir olan Allah`a itimat edip tevekkül ediniz. İman Allah`a tevekkül etmeyi gerekli kılar.
Ali Fikri Yavuz
Allah’dan korkanlardan, Allah’ın kendilerine ihsan ettiği iki adam şöyle dedi: “- Zâlimlerin şehrine ait kapıdan girin. Oraya girince muhakkak galibsiniz. Artık gerçek müminlerseniz Allah’a tevekkül edin.”
İngilizce - Sahih International
Said two men from those who feared [to disobey] upon whom Allah had bestowed favor, "Enter upon them through the gate, for when you have entered it, you will be predominant. And upon Allah rely, if you should be believers."
Maide suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İçlerinden, korkan ve Allah tarafından nimetlere mazhar olmuş bulunan iki kişi, kapıdan girip saldırın üstlerine demişti; oraya girerseniz şüphe yok ki üst olursunuz siz ve ancak Allah'a dayanın inanmışsanız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Allahdan) qorxanlardan Allahın ne’mət verdiyi iki nəfər dedi: “Onların üstünə (qəflətən) qapıdan (yaşadıqları şəhərin qapısından) girin. Əgər (qapıdan) girsəniz, onlara mütləq qələbə çalarsanız. Əgər mö’minsinizsə, Allaha təvəkkül edin!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufda bulunduğu iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.
Maide suresi (Al-Maidah) 23 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالَ رَجُلَانِ مِنَ الَّذِينَ يَخَافُونَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمَا ادْخُلُوا عَلَيْهِمُ الْبَابَ فَإِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَإِنَّكُمْ غَالِبُونَ ۚ وَعَلَى اللَّهِ فَتَوَكَّلُوا إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ﴾
[ المائدة: 23]
قال رجلان من الذين يخافون أنعم الله عليهما ادخلوا عليهم الباب فإذا دخلتموه فإنكم غالبون وعلى الله فتوكلوا إن كنتم مؤمنين
سورة: المائدة - آية: ( 23 ) - جزء: ( 6 ) - صفحة: ( 111 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- O gün bir sarsıntı sarsar.
- Onlara üstlerinden kat kat ateş vardır. Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım, Benden sakının.
- İnkar eden kimseler ve ayetlerimizi yalan sayanlar cehennemlik olanlardır, onlar orada temelli kalacaklardır.
- Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, kabuklu taneler, güzel kokulu otlar vardır.
- Onlar çıkarılmış olsalar, and olsun ki, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, and olsun ki,
- Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
- Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, diliyle çekiştirip alay eden kimsenin vay haline!
- Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından
- Sıra Sıra duran ve önlerindekini sürdükçe süren ve Allah'ı andıkça anan meleklere and olsun ki,
- Oysa Kuran, alemler için bir öğütten başka bir şey değildir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:
Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler