İsra suresi 24. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَان۪ي صَغ۪يرًاۜ ﴾ [الإسراء: 24]
ayet arapça & türkçe okunuşuVaḣfid lehumâ cenâha-żżulli mine-rrahmeti vekul rabbi-rhamhumâ kemâ rabbeyânî saġîrâ(n) [İsra: 24]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını ger ve: "Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!" de. [İsra: 24]
İsra Suresi 24. ayet tefsiri
Allah Teâlâ, bir önceki âyette tevhidi kesin bir üslupla emrettikten sonra, burada da birinci olarak sadece kendisine kulluk yapılmasını, kendisinden başka hiçbir şeye kulluk yapılmamasını emreder. Bu, O’nun yegâne Rab ve İlâh olmasının bir gereğidir. Kendisine kulluğun hemen ardından genç veya ihtiyar, muhtaç veya değil hangi durumda olursa olsun mutlak olarak ana-babaya iyiliği emreder. Çünkü varlığımızın gerçek sebebi Allah Teâlâ iken varlık âlemine gelmemiz ve yaşamamız için zahirî sebep de ana-babalarımızdır. Bundan ötürü önce Allah’a kulluk ve tâzim, hemen peşinden ana-babaya iyilik emredilir. Çocuklarını dünyaya getirmede, onları terbiye edip yetiştirmede Allah Teâlâ’nın var etme, rubûbiyet, rahmet ve şefkat gibi sıfatlarının eserlerinin ortaya çıktığı ilk aynalar ana-babalardır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, ana-babalar kendi haklarının yerine getirilmesine muhtaç oldukları halde, Allah Teâlâ’nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
Mutlak mânada ana-babaya iyilik emredildikten sonra husûsiyle ihtiyarlık zamanlarında ana-babaya yapılacak iyilikler ve hizmetler, tam olarak anlayıp tatbik edebilmemiz için beş madde halinde tafsilatlı olarak beyân edilir:
› Bırakalım başka kaba ve saygısız davranışları, bir kızgınlık ve bıkkınlık ifadesi olan “ Öf! ” bile dememek.
› Onları azarlamamak.
› Onlara tatlı, gönül alıcı, kalplerine huzur, sürûr ve mutluluk verici güzel ve hoş sözler söylemek.
› Tevazu, şefkat ve merhamet kanatlarını onların üzerine indirmek; karşılarında olabildiği kadar alçak gönüllü olmak; her türlü ihtiyaçlarını engin bir gönülle, yüksünmeden, seve seve yerine getirmek.
› Onlara dua etmek: “ Allahım! Küçüklüğümde onlar beni nasıl şefkat ve ihtimamla kucakladılar, yedirip içirdiler, büyük bir sevgi ve ilgiyle ihtiyaçlarımı karşıladılar, benim için uykularını ve istirahatlarını terk ettiler, böylece beni büyütüp yetiştirdilerse, sen de onlara aynı şekilde şefkat ve merhametle muamele et ” diye onların iyiliğine Allah Teâlâ’ya yalvarmak.
Rivayete göre bir kişi gelip Resûlullah ( s.a.s. )’e : “ Ana-babam yaşlandı. Onların küçükken bana baktıkları gibi ben de onlara bakıyorum. Acaba onların hakkını ödeyebildim mi? ” diye sordu. Efendimiz ( a.s. ): “ Hayır. Çünkü onlar bunu yaparken senin hayatta kalmanı isteyerek yapıyorlardı. Sen ise onların ölümünü isteyerek bunları yapıyorsun ” buyurdu. ( Tefsîru İbn Mesûd, V, 167 )
Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ), kendisine sorulan bir suale cevap mâhiyetinde en faziletli amelleri sayarken: “ Vaktinde kılınan namaz, ana-babaya iyilik, Allah yolunda cihad ” buyurmuş ve ana-babaya iyiliği namazdan hemen sonra ikinci sırada zikretmiştir. ( Buhârî, Edeb 1; Müslim, İman 137 )
Yine Efendimiz, büyük günahların en büyüğünü haber verirken: “ Allah’a ortak koşmak, ana-babaya asi olmak ve yalancı şâhitlik yapmak ” buyurmuştur. ( Buhârî, Edeb 6; Müslim, İman 143 )
Peygamberimiz ( s.a.s. ), ana babaya hizmet etmenin insana cenneti kazandıracağını ise şöyle ifade buyurur: “ Anne ve babasına veya sadece onlardan birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtülsün! ” ( Müslim, Birr 9, 10; Tirmizî, Deavât 101 )
Belki insanın, bu âyet-i kerîmelerin ve hadis-i şeriflerin mânalarını anlayıncaya ve bu husustaki ilâhî emirlerin ciddiyetini kavrayıncaya kadar bilerek ya da bilmeyerek bir takım hata ve yanlışları olmuş olabilir. Mühim olan gerçeği öğrendikten sonra hata üzere ısrar etmemek, ondan vazgeçmek, hem Rabbimize karşı olan kulluk vazifelerimizi, hem de ana-babamıza karşı olan hizmet vazifelerimizi tam olarak yerine getirmeye azimli, kararlı ve gayretli olmamızdır. Böyle yaptığımız takdirde Rabbimiz bizim tevbemizi kabul edecek, geçmiş günahlarımızı bağışlayacak, bize kendine güzel bir kul, ana-babamıza hizmet ehli, mütevazi, şefkatli ve merhametli bir evlat olmamızı nasip edecektir. Âhirette de mükâfatımızı bol bol verecektir.
Rabbimizin bizden yapmamızı istediği elbette sadece anne ve babalarımıza iyilikle sınırlı değildir. Bunu şu ilâhî buyruklar takip ediyor:
Ömer Çelik Tefsiri
İsra suresi 24 ayeti anlamı - okunuşu
En içten tevâzu ve merhamet duygularıyla onlara kol kanat ger ve haklarında: “Rabbim! Nasıl onlar beni küçüklüğümde şefkat ve sevgiyle terbiye edip yetiştirdilerse, sen de onlara öyle merhamet eyle” diye dua et!
Mokhtasar tefsiri
Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine merhametten ileri gelen tevazu kanadını indir ve şöyle de: "Ey Rabbim! Küçüklüğümde onlar bana bakıp terbiye ettikleri gibi, şimdi sen de onlara merhamet et."
Ali Fikri Yavuz
İkisine de acıyarak tevazu kanadını indir ve şöyle de: “-Ey Rabbim! Onlar, beni küçükken terbiye edip yetiştirdikeri gibi, sen de kendilerine merhamet et.”
İngilizce - Sahih International
And lower to them the wing of humility out of mercy and say, "My Lord, have mercy upon them as they brought me up [when I was] small."
İsra suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İkisine karşı da merhametle kanatlarını indir, mütevazı ol ve ya Rabbi de, onlar, çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse sen de onlara öylece merhamet et.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onların hər ikisinə acıyaraq mərhəmət qanadının altına salıb: “Ey Rəbbim! Onlar məni körpəliyimdən (nəvazişlə) tərbiyə edib bəslədikləri kimi, Sən də onlara rəhm et!” – de.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.
İsra suresi (Al-Isra) 24 ayeti arapça okunuşu
﴿وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا﴾
[ الإسراء: 24]
واخفض لهما جناح الذل من الرحمة وقل رب ارحمهما كما ربياني صغيرا
سورة: الإسراء - آية: ( 24 ) - جزء: ( 15 ) - صفحة: ( 284 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
- Bu Kuran, kovulmuş şeytanın sözü olamaz.
- Yakinen bilenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığını şöylece gösteriyorduk:
- Şüphesiz Allah, gizliliklerin ortaya çıkacağı gün, insanı tekrar yaratmaya Kadir'dir.
- Onlar: "Haşa; Seni bırakıp başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat Sen onlara ve babalarına nimetler
- And olsun ki, İsrailoğullarını iyi bir yere yerleştirdik, onlara temiz rızıklar verdik, kendilerine bir bilgi
- İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır.
- Binek olarak kullanmanız ve yemeniz için hayvanları sizin için yaratan Allah'tır.
- Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar.
- Doğrusu Biz, iyileri böylece mükafatlandırırız.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İsra indirin:
İsra Suresi mp3 : İsra suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler