Ahzab suresi 24. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لِيَجْزِيَ اللّٰهُ الصَّادِق۪ينَ بِصِدْقِهِمْ وَيُعَذِّبَ الْمُنَافِق۪ينَ اِنْ شَٓاءَ اَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ غَفُورًا رَح۪يمًاۚ ﴾ [الأحزاب: 24]
ayet arapça & türkçe okunuşuLiyecziya(A)llâhu-ssâdikîne bisidkihim veyu’ażżibe-lmunâfikîne in şâe ev yetûbe ‘aleyhim(c) inna(A)llâhe kâne ġafûran rahîmâ(n) [Ahzab: 24]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Bu sebeple Allah, doğruları doğrulukları ile mükafatlandırır; ikiyüzlüleri de dilerse azablandırır veya tevbelerini kabul eder. Şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir. [Ahzab: 24]
Ahzab Suresi 24. ayet tefsiri
İşte kendilerine Allah Resûlü ( s.a.s. )’i örnek alan bu mü’minler, onun nebevî terbiyesinde yetiştikleri, O’nun ahlâkıyla ahlâklandıkları, gönül dünyalarını onun dokusuyla dokudukları ve ruh âlemlerini onun rûhî güzellikleri ile tezyîn etmeye çalıştıkları içindir ki düşman ordularını görünce, münafıklar gibi, temkin ve cesaretlerini kaybetmediler. Bilakis bunun Allah ve Rasûlü’nün haber verdiği bir gerçek olduğuna ve mutlaka galip geleceklerine inandıkları için sabrettiler, direndiler. Bu durum karşısında ancak iman ve teslimiyetleri arttı. Bir kısmı, fırsat doğdu, Allah’a verdiği sözü hemen yerine getirdi ve şehit oldu. Bir kısmı da şehitliği beklemektedir. Bunların da bütün arzuları fırsatını bulduklarında Allah yolunda şehit olmak, can emânetini o Yüce Dost’a seve seve fedâ etmektir. Bu hususta iradelerinde hiçbir çözülme ve sözlerinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Şâirin dediği gibi:
“ Erler ki din yolunda ederler fedâ-yı cân
Dersek olur şehâdete biz ihtidâ-yı cân. ” ( Abdulhak Hamit Bey )
“ Gerçek erler, canlarını Allah yolunda seve seve verirler. Biz şehitliğe «cânın ihtidâsı yâni Allah’a ulaşan doğru yolu tutması» desek aslında gerçeği söylemiş oluruz. ”
Allah da, sözlerine sadık kalan bu seçkin kullarının mükâfatını fazlasıyla verecektir. Onların bu sadakatini kendilerine örnek alıp hâlini düzeltmek isteyen münafıklara da, dilerse tevbe nasip edip affedecektir.
Uhud’da şehîd olan Enes b. Nadr ( r.a. )’ın hâli, şehit olma sözünde duran gerçek yiğitlere ne güzel bir misaldir. Hz. Enes hadiseyi şöyle anlatmaktadır:
Amcam Enes b. Nadr ( r.a. ) Bedir savaşına katılamamıştı. Bu ona çok ağır geldi:
“ –Ey Allah’ın Rasûlü! Müşriklerle yaptığın ilk savaşta bulunamadım. Eğer Allah Teâlâ müşriklerle yapılacak bir savaşa katılmayı nasîb ederse, neler yapacağımı elbette görecektir ” dedi. Uhud savaşına katıldı. Müslüman safları dağılınca, arkadaşlarını kastederek:
“ - Rabbim! Bunların yaptıklarından dolayı sana özür dilerim ” dedi. Müşrikleri kastederek de: “ Bunların yaptıklarından da berîyim yâ Rabbi! ” deyip ilerledi. Sa‘d b. Muâz’la karşılaştı ve:
“ –Ey Sa‘d! İstediğim cennettir. Kâbe’nin Rabbi’ne yemin ederim ki, Uhud’un eteklerinden beri hep o cennetin kokusunu alıyorum ” dedi. Sa’d daha sonra hâdiseyi Peygamber Efendimiz’e naklederken:
“ −Ben onun yaptığını yapamadım yâ Resûlallah ” demiştir. Amcamı şehîd edilmiş olarak bulduk. Vücûdunda seksenden fazla kılıç, mızrak ve ok yarası vardı. Müşrikler müsle yapmış, uzuvlarını kesmişlerdi. Bu sebeple onu kimse tanıyamadı. Sadece kızkardeşi parmak uçlarından tanıdı. İşte bu âyet, amcam ve onun gibiler hakkında nâzil oldu. ( Buhârî, Cihâd 12; Müslim, İmâre 148 )
Candan fedâkârlığın, destanlara yakışır güzellikteki misallerinden birini de Fâtih Sultan Mehmed Hân’ın askerleri göstermiştir. Onlar; “ İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!.. ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 335; Hâkim, IV, 468/8300 ) hadîs-i şerîfinin şümûlüne girebilmenin canhıraş mücâdelesine girmişlerdi. Rum ateşleri ve kızgın yağlar üzerlerine dökülürken Bizans’ın surlarına tırmanıyorlar ve coşkun bir îman vecdi içinde:
“ –Bugün şehîd olma sırası bize geldi ” diyor ve Allah yolunda ölümü âdeta gülümseyerek karşılıyorlardı.
Verilen misallerden anlaşıldığı üzere, kulluk sözlerinde durup canları ve mallarıyla cenneti satın almak için çalışanlar her daim kazançlı çıkacakları gibi, inkâr yolunu tutanlar da hep kaybedenlerden olacaktır:Ömer Çelik Tefsiri
Ahzab suresi 24 ayeti anlamı - okunuşu
Elbette Allah, sözlerinde duranları doğrulukları sebebiyle mükâfatlandıracak; münafıkları da dilerse cezalandıracak veya onlara tevbe nasip edip tevbelerini kabul buyuracaktır. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
Mokhtasar tefsiri
Yüce Allah, Allah`a verdikleri söze sadık kalıp yerine getirenleri mükâfatlandırır. Dilerse sözlerini yerine getirmeyen münafıkların canlarını içinde bulundukları küfürden tövbe etmeden önce alır ve onlara azap eder ya da onları tövbe etmeye muvaffak kılarak tövbelerini kabul edip onları bağışlar. Şüphesiz Yüce Allah, günahlarından tövbe edenleri çokça bağışlayan ve onlara karşı çokça merhametli olandır.
Ali Fikri Yavuz
Çünkü Allah, sözlerinde duranları, sadakatları sebebiyle mükâfatlandıracak; münafıklara da dilerse azab edecek veya tevbe nasib edecek. Muhakkak ki Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir= çok merhametlidir
İngilizce - Sahih International
That Allah may reward the truthful for their truth and punish the hypocrites if He wills or accept their repentance. Indeed, Allah is ever Forgiving and Merciful.
Ahzab suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Çünkü Allah, doğruları, doğrulukları yüzünden mükafatlandıracak, münafıklaraysa dilerse azap edecek, dilerse tövbe nasib edecek; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Allah (bununla) doğruları doğruluqlarına görə mükafatlandırsın, münafiqlərə də istəsə əzab versin, yaxud onların tövbələrini qəbul buyursun. Həqiqətən, Allah (bəndələrini) bağışlayandır, rəhm edəndir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Çünkü Allah sadakat gösterenleri sadakatları sebebiyle mükafatlandıracak, münafıklara -dilerse- azap edecek yahut da (tevbe ederlerse) tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ahzab suresi (Al-Ahzab) 24 ayeti arapça okunuşu
﴿لِّيَجْزِيَ اللَّهُ الصَّادِقِينَ بِصِدْقِهِمْ وَيُعَذِّبَ الْمُنَافِقِينَ إِن شَاءَ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا﴾
[ الأحزاب: 24]
ليجزي الله الصادقين بصدقهم ويعذب المنافقين إن شاء أو يتوب عليهم إن الله كان غفورا رحيما
سورة: الأحزاب - آية: ( 24 ) - جزء: ( 21 ) - صفحة: ( 421 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- O, görülmeyeni de görüleni de bilendir, güçlüdür, merhametlidir.
- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla,
- Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
- Bundan sonra kadını boşarsa, kadın başka birisiyle evlenmedikçe bir daha kendisine helal olmaz. Eğer ikinci
- Sabret, Allah iyi davrananların ecrini elbette zayi etmez.
- Sizden önceki nesillerin ileri gelenleri, yeryüzünde bozgunculuğa engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardıklarımız pek azdır.
- Namazlarına riayet ederler.
- Firavun: "Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısını
- Hayır, öyle değil; iyilik yaparak kendini Allah'a veren kimsenin ecri Rabbi'nin katındadır. Onlara korku yoktur,
- İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, -sakınırlar, inanırlar, yararlı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahzab indirin:
Ahzab Suresi mp3 : Ahzab suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler