Nahl suresi 25. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لِيَحْمِلُٓوا اَوْزَارَهُمْ كَامِلَةً يَوْمَ الْقِيٰمَةِۙ وَمِنْ اَوْزَارِ الَّذ۪ينَ يُضِلُّونَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍۜ اَلَا سَٓاءَ مَا يَزِرُونَ۟ ﴾ [النحل: 25]
ayet arapça & türkçe okunuşuLiyahmilû evzârahum kâmileten yevme-lkiyâmeti(ﻻ) vemin evzâri-lleżîne yudillûnehum biġayri ‘ilm(in)(k) elâ sâe mâ yezirûn(e) [Nahl: 25]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Böylece kıyamet günü kendi günahlarını tam olarak, bilmeden saptırdıkları kimselerin günahlarını kısmen yüklenirler. Dikkat edin, yüklendikleri yük ne kötüdür! [Nahl: 25]
Nahl Suresi 25. ayet tefsiri
Resûlullah ( s.a.s. )’in davetine şiddetle karşı çıkan müşriklerin en hileli oyunlarından biri, Kur’ân-ı Kerîm hakkında şüpheler oluşturmaktı. Mekke’ye dışarıdan gelen yabancılar tabii olarak Peygamberimiz ( s.a.s. )’in, Allah’tan geldiğini ilân ettiği Kur’an hakkında araştırma yapmaya başlıyorlardı. Kâfirler ise, onlara Kur’an’ın sadece “ eskilerin masalları ” olduğunu söylüyorlardı. Böylece gelen yabancıları, Efendimiz ( s.a.s. )’in tebliğine alaka duyup onu kabul etmelerini engellemek istiyorlardı. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XIV, 127 ) Onlar böyle davranmak suretiyle hem kendi günahlarını tam olarak sırtlarına almış oluyorlar, hem de Allah yolundan çevirdikleri o insanların günahlarının bir kısmını yüklenmiş oluyorlardı. Aslında bu da yine “ kendi işledikleri günahlar ” çerçevesinde değerlendirilebilir. Çünkü bu, onların “ saptırmalarına ” karşılık tahakkuk eden bir günahtır. Nitekim Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Bu durum, ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksiltmez. İnsanları sapıklığa çağıran kimseye de, kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Bu durum, ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksiltmez. ” ( Müslim, İlim 16; Ebû Dâvûd, Sünnet 6 )
Nitekim önceden gelip geçen kâfirlerin halleri de bunlardan farksızdı:
Ömer Çelik Tefsiri
Nahl suresi 25 ayeti anlamı - okunuşu
Neticede onlar kıyâmet gününde kendi günahlarını tamâmen yüklendikleri gibi, bilgisizce saptırdıkları kimselerin bazı günahlarını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, sırtlarına ne kötü bir yük alıyorlar!
Mokhtasar tefsiri
Böylece kendi günahlarını eksiksiz olarak yüklenecekleri gibi, cehalet ve geleneklerine dayanarak İslam`dan saptırdıkları kimselerin günahlarının bir kısmını da taşıyacaklardır. Kendi günahları dışında, onlara uyanların günahlarını taşımaları ne kadar da kötüdür.
Ali Fikri Yavuz
Bunu söylemelerinin sebebi şu : Kıyamet günü, kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, saptırdıkları bilgisiz (cahil) kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat et ki, ne fena yük (günah) yükleniyorlar
İngilizce - Sahih International
That they may bear their own burdens in full on the Day of Resurrection and some of the burdens of those whom they misguide without knowledge. Unquestionably, evil is that which they bear.
Nahl suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bu da, kıyamet günü kendi günahlarını tamamıyla yüklendikten başka bilgisizlikle doğru yoldan çıkarıp saptırdıkları kişilerin suçlarının bir kısmını da yüklenmeleri içindir. Bilin ki yüklendikleri yük, ne de kötü yüktür.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Qiyamət günü öz günahlarına tamamılə, nadanlıqları üzündən yoldan çıxartdıqları adamların günahlarına da qismən yüklənsinlər. Bir görün onların daşıyacaqları (yük) necə də pisdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için (öyle derler). Bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür!
Nahl suresi (An-Nahl) 25 ayeti arapça okunuşu
﴿لِيَحْمِلُوا أَوْزَارَهُمْ كَامِلَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۙ وَمِنْ أَوْزَارِ الَّذِينَ يُضِلُّونَهُم بِغَيْرِ عِلْمٍ ۗ أَلَا سَاءَ مَا يَزِرُونَ﴾
[ النحل: 25]
ليحملوا أوزارهم كاملة يوم القيامة ومن أوزار الذين يضلونهم بغير علم ألا ساء ما يزرون
سورة: النحل - آية: ( 25 ) - جزء: ( 14 ) - صفحة: ( 269 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan
- İsrailoğullarının denizden geçmelerini sağladık. Puta gönülden tapan bir millete rastladılar. "Ey Musa! Onların tanrıları gibi
- Bunlar Rabbinin katından, hesabları karşılığı verilenlerdir.
- Artık onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayatında azabetmek ve canlarının
- Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütfüdür. Allah, büyük lütuf sahibidir.
- Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
- Onu meniden yaratıp merhalelerden geçirerek ona şekil vermiş;
- Hiç yaratan yaratamayana benzer mi? İbret almaz mısınız?
- Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
- Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, delilleri yalnızca: "Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım" demek olur.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nahl indirin:
Nahl Suresi mp3 : Nahl suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler