Taha suresi 40. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Taha suresi 40 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Taha suresi - Ta-Ha aya 40 (Ta-Ha).
  
   

﴿اِذْ تَمْش۪ٓي اُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ اَدُلُّكُمْ عَلٰى مَنْ يَكْفُلُهُۜ فَرَجَعْنَاكَ اِلٰٓى اُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَۜ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا۠ فَلَبِثْتَ سِن۪ينَ ف۪ٓي اَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلٰى قَدَرٍ يَا مُوسٰى ﴾ [طه: 40]

ayet arapça & türkçe okunuşu

İż temşî uḣtuke fetekûlu hel edullukum ‘alâ men yekfuluh(u)(s) feraca’nâke ilâ ummike key tekarra ‘aynuhâ velâ tahzen(e)(c) vekatelte nefsen fenecceynâke mine-lġammi vefetennâke futûnâ(en)(c) felebiśte sinîne fî ehli medyene śümme ci/te ‘alâ kaderin yâ mûsâ [Taha: 40]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Kızkardeşin Firavun'un sarayına giderek: "Ona bakacak birini size göstereyim mi?" diyordu. Böylece, annen üzülmesin, sevinsin diye, seni ona iade etmiştik. Sen bir cana kıymıştın, seni üzüntüden kurtarmış ve seni birçok musibetlerle denemiştik. Bunun için, Medyen halkı arasında yıllarca kalmıştın. Sonra, ey Musa, peygamberlik görevini yüklenecek bir yaşa gelince dönüp geldin. [Taha: 40]


Taha Suresi 40. ayet tefsiri

Cenâb-ı Hakk’ın Hz. Mûsâ’ya olan ikinci büyük ihsanı burada devreye girmektedir: Mûsâ, Allah’ın hususi yasaklamasıyla başka hiçbir anneden süt emmiyordu. ( bk. Kasas 28/12 ) Saraydaki bakıcılar onu beslemek için ne yapacaklarını şaşırmışlar, bir çare arıyorlardı. Tam bu sırada oraya gelmiş bulunan Mûsâ’nın ablası, kendini tanıtmadan ona bir sütanne bulma hususunda onlara yardımcı olabileceğini söyledi. Onlar da mecburen bu teklifi kabul ettiler. O da yine kimsenin ruhu duymadan Mûsâ’nın öz annesini tavsiye etti. Böylece Mûsâ annesine kavuşmuş; hem kendi hem de annesi sıkıntılardan kurtularak huzura ermiş, gözleri ve gönülleri aydınlık olmuş, mutluluk dolmuştu.

Dikkat çeken bir husus şudur ki, belânın şiddeti, kişinin kuvvet veya zayıflığına göre vuku bulmaktadır. Kişi ne kadar kuvvetli ise belâsı o kadar büyük, ne kadar zayıf ise belâsı o kadar hafif olur. Nitekim Mûsâ’nın annesi zayıf olduğundan Allah Teâlâ çocuğunu ona birkaç gün içinde geri döndürmüştür. Ona göre Hz. Yâkub daha kuvvetli olduğundan oğlu Yûsuf’u ona ancak uzun seneler geçtikten sonra iâde etmiştir. ( Kuşeyrî, Letâifü’l-İşârât, II, 261 )

Üçüncü büyük ihsanı, bir kıptîyi hatayla öldürmesi sonrasında tecelli etmiştir. Kasas sûresinin 15-22. âyetlerinde daha tafsilatlı anlatıldığı üzere Hz. Mûsâ, İsrâiloğulları’ndan birisiyle kavga eden bir adamı istemeden öldürmüş; buna mukâbil kendisini öldürmek isteyenlerin elinden Allah’ın yardımıyla Medyen’e kaçıp kurtulmuştur. Cenâb-ı Hak hem onu affederek gamdan, sıkıntıdan kurtarmış, hem de öldürülmekten korumuştur. Onu peygamberliğe salâhiyetli hale gelinceye kadar çeşitli sıkıntı, zorluk ve ibtilâlarla imtihan edip denemiştir. Bu imtihanlardan bazıları şunlardır:

  Firavun’un erkek çocukları öldürdüğü bir senede dünyaya gelmesi,

  Annesi tarafından suya atılması,

  Annesinden başkasını emmemesi,

  Firavun’un sakalını koparması, sonra mücevher yerine ateşi eline alıp dilini yakarak tekrar Firavun’un öldürmesinden kurtulması,

  Kıptîyi öldürmesi ve etrafını gözetleyerek öldürülme korkusu içinde Mısır’dan çıkıp gitmesi,

  Daha sonra insanları idâre etmeye alışmak üzere koyun çobanlığı yapması.

Rivayete göre koyun çobanlığı yaptığı sırada bir gün koyunlardan biri sürüden ayrılıp kaçmaya başladı. Hz. Mûsâ epey bir müddet onun peşinden koştu ve yoruldu. Sonunda onu yakaladı ama ona kızmadı, herhangi bir ceza vermedi. Aksine onu öptü, bağrına bastı ve: “ Hem beni yordun, hem kendini yordun ” dedi. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XI, 198 )

İşte Cenâb-ı Hak böylece onu arındırıp tertemiz hale getirmiş ve peygamber yapmıştır. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ Rasûlüm! Kitapta Mûsâ’nın kıssasını da zikret. Şüphesiz o, Allah tarafından seçilip ihlâsa erdirilmiş bir kuldu; büyük bir resûl, bir nebî idi. ” ( Meryem 19/51 )

Mûsâ ( a.s. ), işte böyle uzun, zor ve çileli bir ilâhî terbiyenin ardından peygamberlik rütbesine yükseltilip halkı irşat etmeye liyakat kazandı:


Ömer Çelik Tefsiri
Taha suresi Diyanet

Taha'den 40 Ayeti'ni dinle


Taha suresi 40 ayeti anlamı - okunuşu

“Hani, kız kardeşin seni takip ederek gitmiş ve saray halkına: «Ona iyi bakacak birini size buluvereyim mi?» demişti. Böylece seni tekrar annene kavuşturduk ki, gözü gönlü aydınlık olsun ve üzülmesin! Yine sen, birini yanlışlıkla öldürmüştün de seni o gamdan kurtarmıştık. Ardından seni her bakımdan kemâle ermen için türlü türlü ibtilâlardan geçirdik. Bu yüzden senelerce Medyen halkı arasında kaldın. Sonra da takdir ettiğimiz şekilde Medyen’den Tûr’a döndün ey Mûsâ!”


Mokhtasar tefsiri

Hani kız kardeşin sandık ilerledikçe onunla ilerleyip takip ediyordu. Onu alanlara dedi ki: Onu yetiştirecek, koruyacak ve emzirecek birisini size göstereyim mi? Senin kendisine dönmenden mutlu olması ve üzülmemesi için annene geri döndürmeyi sana bahşettik. Yumruk atarak öldürdüğün Kıptî’den ötürü ceza almaktan kurtulmayı sana bahşettik. Başına gelen her imtihandan seni kurtardık. Çıkıp senelerce Medyen halkı arasında kaldın. Sonra -Ey Musa!- sana takdir edilen vakitte seninle konuşulması için o vadiye geldin.


Ali Fikri Yavuz

Hani kız kardeşin, (denize atılmandan sonra seni takip ederek Firavun’un sarayına) gidip (hiç bir meme kabul etmediğini işitince) diyordu ki: “Size, ona iyi bakacak birini buluvereyim mi” Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydın olsun da, kederlenmesin. Hem (sen çocukken) bir adam (kıptî bir kâfir) öldürdün de seni gamdan (kısasdan) kurtardık. Seni çeşitli belâlarla imtihan ettik. Bu sebeple yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra da bir takdire göre (kırk yaşına vararak Firavun’a) geldin, ey Mûsa


İngilizce - Sahih International


[And We favored you] when your sister went and said, 'Shall I direct you to someone who will be responsible for him?' So We restored you to your mother that she might be content and not grieve. And you killed someone, but We saved you from retaliation and tried you with a [severe] trial. And you remained [some] years among the people of Madyan. Then you came [here] at the decreed time, O Moses.

Taha suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Hani kız kardeşin gitmiş de onu yetiştirecek birisini bulayım mı size demişti, gözü aydın olsun, kederlenmesin diye tekrar anana kavuşturmuştuk seni ve birisini öldürmüştün de seni gamdan kurtarmıştık ve seni sınayıp durmuştuk ve yıllarca Medyen halkının içinde kalmıştın, sonra da mukadder olduğu gibi buraya geldin ey Musa.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


O zaman bacın (sənin ardınca guya yad bir adam kimi saraya) gedib (oradakılara) deyirdi: “Sizə ona baxa biləcək (süd verəcək) birisini göstərimmi?” (Onlar razılıq verdilər, anan saraya gəldi). Artıq (salamat qalmağına görə) gözü aydın olsun və kədərlənməsin deyə, səni anana qaytardıq. Sən (on iki yaşında ikən tayfadan olan bir yəhudi ilə mübahisə edən) bir nəfəri (bir qibtini) vurub öldürdün. Sonra Biz səni (Mədyənə qaçırtmaqla) o qəmdən qurtardıq. Biz səni bir çox sınaqlardan keçirtdik (cürbəcür bəlalara, möhnətlərə düçar edib hamısından salamat qurtardıq). İllərlə Mədyən əhli içində (Şüeybin yanında) qaldın. Sonra da müəyyən olunmuş vaxta (qırx yaşına) gəlib çatdın, Ya Musa!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Hani, kız kardeşin gidip "Ona bakacak birini size bulayım mı?" diyordu. Böylece seni, gözü gönlü mutluluk dolsun ve üzülmesin diye annene geri verdik. Ve sen, birini öldürdün de seni endişeden kurtardık. Seni iyiden iyiye denemeden geçirdik. Bunun için yıllarca Medyen halkı arasında kaldın. Sonra takdire göre (bu makama) geldin ey Musa!

Taha suresi (Ta-Ha) 40 ayeti arapça okunuşu

﴿إِذْ تَمْشِي أُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَىٰ مَن يَكْفُلُهُ ۖ فَرَجَعْنَاكَ إِلَىٰ أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ ۚ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا ۚ فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَىٰ قَدَرٍ يَا مُوسَىٰ
[ طه: 40]

iz temşi uhtüke fetekulü hel edüllüküm ala mey yekfülüh feracanake ila ümmike key tekarra aynüha vela tahzen vekatelte nefsen fenecceynake minel gammi vefetennake fütuna felebiste sinine fi ehli medyene sümme ci'te ala kaderiy ya musa

إذ تمشي أختك فتقول هل أدلكم على من يكفله فرجعناك إلى أمك كي تقر عينها ولا تحزن وقتلت نفسا فنجيناك من الغم وفتناك فتونا فلبثت سنين في أهل مدين ثم جئت على قدر ياموسى

سورة: طه - آية: ( 40 )  - جزء: ( 16 )  -  صفحة: ( 314 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. İşte Rableri hakkında tartışmaya giren iki taraf: O'nu inkar edenlere, ateşten elbiseler kesilmiştir, başlarına da
  2. Allah: "Orası onlara kırk yıl haram kılındı; yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Sen, yoldan çıkmış millet
  3. Onun ve elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi?
  4. Onlar da: "Doğrusu biz ancak Rabbimize döneriz. Rabbimizin ayetleri gelince, onlara inanmamızdan ötürü bizden öç
  5. Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: "Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız gelin size bağışta bulunayım
  6. Zaten onlar, kıyamet saatini de yalanladılar. O saatin geleceğini yalanlayanlara çılgın alevli bir ateş hazırlamışızdır.
  7. Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun" denilince, "Hayır, atalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız" derler; ya ataları bir
  8. Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi melek olmanız
  9. Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır.
  10. Şeytan seni dürtecek olursa Allah'a sığın; doğrusu O, işitendir, bilendir.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Taha indirin:

Taha Suresi mp3 : Taha suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Taha Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Taha Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Taha Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Taha Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Taha Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Taha Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Taha Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Taha Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Taha Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Taha Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Taha Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Taha Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Taha Suresi Al Hosary
Al Hosary
Taha Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Taha Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, November 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler