Ali İmran suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ ﴾ [آل عمران: 3]
ayet arapça & türkçe okunuşuNezzele ‘aleyke-lkitâbe bilhakki musaddikan limâ beyne yedeyhi veenzele-ttevrâte vel-incîl(e) [Ali İmran: 3]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Kendisinden önceki Kitapları tasdik eden Hak Kitap'ı sana indirdi. Önceden insanlara yol gösterici olarak Tevrat ve İncil'i de indirmişti. O, doğruyu yanlıştan ayıran Kitap'ı indirdi. Doğrusu Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli azab vardır. Allah güçlüdür, mazlumların öcünü alır. [Ali İmran: 3]
Ali İmran Suresi 3. ayet tefsiri
Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’i Peygamber Efendimiz’e 23 senelik bir zaman dilimi içerisinde âyet âyet, kısım kısım indirmiştir. Kur’an, gerçeğin ta kendisidir. Onda bulunan bütün müjdeleyici ve korkutucu haberler, geçmiş ümmetlere ait kıssalar ve verdiği tüm bilgiler dosdoğru olduğu gibi, Kur’an aynı zamanda hakkın ve haklının yanında yer alıp, devamlı hakkı müdâfa ve tavsiye etmektedir. Bir bakıma Kur’an, bir hak ve adâlet kitâbıdır; Allah Teâlâ’nın kulları üzerindeki hakları ile insanların birbirlerine olan haklarını bildirmek üzere inmiştir.
Şunu ifade edelim ki Kur’an, kendinden önce indirilmiş olan Tevrât ve İncîl gibi ilâhî kitapları doğrular. Onların, Allah’tan geldikleri şekil itibariyle gerçek olduklarını haber verir. Kur’an bir yönden o kitapların, ileride büyük bir peygamber geleceğine dair verdikleri bilgilerin gerçekleştiğini bildirmek sûretiyle hem Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini hem de onun şahsında önceki peygamberlerin peygamberliğini de doğrulamış olmaktadır. Böylece Allah’ın bütün kitapları ve peygamberleri arasında, birbirlerini tasdîk itibariyle karşılıklı bir dayanışma ve işbirliği olduğu görülür.
Diğer taraftan Kur’an, önceki kitaplarda yer alan iman esasları, Allah’ın birliğine davet, adâlet ve iyiliği emir, peygamberlerin ve önceki ümmetlerin kıssaları, asırların ve nesillerin değişmesiyle asla değişmeyecek olan sâbit hükümler gibi temel esasları daha da güçlendirerek ve genişleterek yeni baştan yürürlüğe koymuştur. Zaman, mekân ve sorumlu milletlerin özelliklerine uygun düşecek, maslahatları açısından işlerine yarayacak bütün dinî hükümleri yeniden tanzim edip düzeltmiştir. Bu şekilde her zaman ve mekânda bütün toplumların hayatında geçerliliği olan şumüllü bir din tâliminde bulunmuştur. Böylece Kur’an, öncekinden sonrakine bütün ilâhî kitapları onayından geçirip süzmek sûretiyle hepsinin doğru kâidelerini bizzat kendi uhdesine almış bulunduğundan, önceki kitaplardan ve şerîatlardan hiçbirinin, Kur’ân’ın şehâdeti olmaksızın gerçek oldukları söylenemez. Daha açık bir ifadeyle önceki peygamberlere verilen ilâhî fermanların tasdik makâmı son Peygamber Hz. Muhammed ( s.a.s. ) ve o fermanların geçerliliğinin devam edip etmediğini belirleyen ölçü de Kur’ân-ı Kerîm’dir. ( Elmalılı, Hak Dini, II, 1021 )
4. âyette yer alan اَلْفُرْقَانُ ( furkân ) kelimesi sözlükte “ doğruyla eğriyi, hakla bâtılı, helâlle haramı birbirinden ayıran ” anlamına gelir. Bu mânasıyla o, indirilen bütün ilâhî kitapların, özellikle burada isimleri zikredilen Kur’an, Tevrât ve İncîl’in ayrılmaz birer vasfını teşkil eder. Çünkü bunlar, hakla bâtılın ne olduğunu açıkça haber vererek insanları doğru yola sevkeden nur kaynaklarıdır. Bununla birlikte “ furkân ”ın, kitaba ilâve olarak peygamberlere verilen ve onların doğruluğunu kanıtlayan “ mûcizeler ” olması da mümkündür. Zira ancak mûcizeler sayesinde, dâvasında doğru olanla olmayanlar birbirinden ayrılabilir. Gerçek ortaya çıktıktan sora dileyen iman, dileyen ise inkâr edebilir. Fakat Allah’ın ister naklî ister aklî olsun âyetlerini inkâr edenlere âhirette çok şiddetli bir azap vardır. Özellikle Allah Teâlâ’nın birliğine, münezzehliğine uygun olmayan söz ve davranışta veya Peygamberlerin şânına lâyık olmayan isnatlarda bulunanların can yakıcı bir azaba uğrayacakları şüphesizdir. Çünkü Allah, asla karşı gelinmez ve mağlup edilmez bir kudret sahibidir. İstediği takdirde intikamını alır, işlenen cürümlere cezasını verir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu
O, Kur’ân-ı Kerîm’i sana gerçeğin ta kendisi ve önceki ilâhî kitapları doğrulayıcı olarak parça parça indirmiştir. Tevrat ve İncil’i de indiren O’dur.
Mokhtasar tefsiri
Ey Peygamber! Haberleri doğru, hükümleri adaletli ve önceki ilahi kitaplara da uygun olan Kur`an`ı sana indiren O`dur. Bu kitapların arasında bir çelişki yoktur. O, Kur`an`ı sana indirmeden önce Tevrat`ı, Musa, İncil`i de İsa -aleyhimesselam-`a indirendir. Bu ilahi kitapların hepsi insanların din ve dünyalarının iyi olması hususunda hidayet ve irşat eder. O; Hak ile batılın, hidayet ile sapıklığın kendisi ile bilindiği Furkan`ı indirdi. Allah`ın sana indirdiği ayetleri inkâr eden kâfirler var ya işte onlar için çetin bir azap vardır. Allah; hiç bir şeyin O`na üstün gelemeyeceği şekilde Aziz`dir. Peygamberlerini yalanlayanlardan ve emrine karşı gelenlerden intikam alandır.
Ali Fikri Yavuz
Allah Tealâ Kur’an’ı, önündeki kitapları da tasdîk edici olarak hak ile sana indirdi. Daha önce de insanlara hidayet için Tevrat’ı ve incîl’i indirmişti. Bir de hakkı bâtıldan ayıran kitaplar indirdi. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler (var ya), muhakkak onlara şiddetli bir azab vardır. Allah Aziz’dir, intikam sahibidir
İngilizce - Sahih International
He has sent down upon you, [O Muhammad], the Book in truth, confirming what was before it. And He revealed the Torah and the Gospel.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Kitabı, sana gerçek ve ellerinde bulunanı gerçekleyici olarak indirdi, Tevrat ve İncil'i de indirdi
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sənə özündən əvvəlkiləri (səmavi kitabları) təsdiq edən Kitabı (Qur’anı) haqq olaraq O nazil etdi. Tövratı da, İncili də O endirdi.
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Resulüm!) O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak indirdi, Tevrat ile İncil'i ve Furkan'ı indirmişti.
Ali İmran suresi (Al Imran) 3 ayeti arapça okunuşu
﴿نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَأَنزَلَ التَّوْرَاةَ وَالْإِنجِيلَ﴾
[ آل عمران: 3]
نـزل عليك الكتاب بالحق مصدقا لما بين يديه وأنـزل التوراة والإنجيل
سورة: آل عمران - آية: ( 3 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 50 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Elif, Lam, Ra. İşte bunlar hikmetli Kitap'ın ayetleridir.
- Onlar da: "Doğrusu biz ancak Rabbimize döneriz. Rabbimizin ayetleri gelince, onlara inanmamızdan ötürü bizden öç
- Söylediğinizi yapamazlarsa, bilin ki o, ancak Allah'ın ilmiyle indirilmiştir. O'ndan başka tanrı yoktur, artık müslümansınız
- Hutame'nin ne olduğunu sen bilir misin?
- Allah yolunda sarf edin, kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın, işlerinizi iyi yapın. Şüphesiz Allah iyi
- Sizlerden Allah'a ve Peygamberine boyun eğip yararlı iş işleyenlere ecrini iki kat veririz; ona cömertçe
- Sen af yolunu tut, bağışla, uygun olanı emret, bilgisizlere aldırış etme.
- "Bana inanmazsanız, başımdan çekilin."
- İnkar edenlere çetin bir azap tattıracağız. İşledikleri en kötü işlere karşılık onların cezasını vereceğiz.
- O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi: "Babam sana sulama ücretini ödemek için
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler