Ahzab suresi 33. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ahzab suresi 33 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ahzab suresi - Al-Ahzab aya 33 (Confederates - The Combined Forces).
  
   

﴿وَقَرْنَ ف۪ي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْاُو۫لٰى وَاَقِمْنَ الصَّلٰوةَ وَاٰت۪ينَ الزَّكٰوةَ وَاَطِعْنَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ اِنَّمَا يُر۪يدُ اللّٰهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ اَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْه۪يرًاۚ ﴾ [الأحزاب: 33]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vekarne fî buyûtikunne velâ teberracne teberruce-lcâhiliyyeti-l-ûlâ(s) ve akimne-ssalâte ve âtîne-zzekâte ve ati’na(A)llâhe ve rasûleh(u)(c) innemâ yurîdu(A)llâhu liyużhibe ‘ankumu-rricse ehle-lbeyti veyutahhirakum tathîrâ(n) [Ahzab: 33]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Evlerinizde oturun; eski Cahiliyye'de olduğu gibi açılıp saçılmayın; namazı kılın; zekatı verin; Allah'a ve Peygamberine itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! (ehl-i beyt) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister. [Ahzab: 33]


Ahzab Suresi 33. ayet tefsiri

Peygamber ( s.a.s. )’in hanımları, diğer kadınlardan biri gibi değildir. Onlar, Peygamberlerin en hayırlısının eşleri ve mü’minlerin anneleridir. Dolayısıyla, eğer Allah ve Resûlü yanındaki şereflerini artırmak ve devam ettirmek istiyorlarsa, şu hususlara dikkat etmek ve ümmetin diğer kadınlarına da güzel bir numûne olmak mecbûriyetindedirler:

Birincisi; takvâ: Allah’a gönülden saygı duymalı, kalpleri Allah korkusuyla çarpmalı, O’na karşı gelmekten sakınmalı ve dâima bulundukları yüce makamın gerektirdiği şekilde davranmalıdırlar. Nefsin bütün menfî temayüllerini silmeli, ruhânî melekeleri şahlandırıp zirveleştirmelidirler.

İkincisi; zaruretler halinde yabancı erkeklerle konuşmalarında bir sakınca yoktur. Fakat onlarla konuşmak veya onların sözüne cevap vermek durumunda kaldıklarında yumuşak, tatlı ve cilveli bir edâ ile konuşmamalıdırlar. Aksine yapmacıktan uzak, vakar ve ciddiyetle konuşmalıdırlar. Çünkü kadının ses tonundaki yumuşaklık, cilve ve tatlılık, konuşmasındaki kaypaklık, karşısındaki çürük kalpli bir erkeğin nefsânî hislerini harekete geçirebilir ve ilerisi için şeytânî bir arzu duymasına sebep olabilir. Bu yüzden Cenâb-ı Hak, 30. âyette pek çirkin bir fiil olan zinadan men edince, burada da insanı bu hayâsızlığa götürecek öncü vesilelerden men etmektedir.

Üçüncüsü; evlerinde vakarla, ağırbaşlılıkla oturmalı, esas karar kıldıkları yer evleri olmalıdır. İslâm’dan önceki câhiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılarak, süslerini ve câzibelerini teşhir ederek dışarı çıkmamalı; kırıtarak, kırıla döküle yürümemelidirler. Bu emir, onların hiçbir zaman evlerinden çıkmayacakları mânasına gelmemekle birlikte, daha çok evlerinde kalmalarını ve bir mecbûriyet olmadıkça dışarı çıkmamalarını istemekte, dışarı çıktıklarında da nasıl bir İslâmî tesettür ve edep dâiresinde çıkmaları gerektiğini belirtmektedir.

Rivayete göre Hz. Âişe bu âyet-i ke­rîmeyi okuduğu zaman, başörtüsünü ıslatıncaya kadar ağlar, bu âyete aykırı hareket edip, Cemel ve Sıffîn gibi talihsiz hâdiselere katıldığı için üzülürdü. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XIV, 180 )

Evinden pek fazla dışarı çıkmayan Hz. Sevde’ye:

“ –Niçin diğer kardeşlerinin yaptığı gi­bi haccetmiyor, umreye gitmiyorsun? ” diye sorulmuştu. O da:

“ –Daha önce haccımı ve umremi yaptım. Allah da bana evimde kalmamı emrediyor. O hâlde neden çıkayım ki?! ” karşılığını verdi.

Hâdiseyi nakleden râvî der ki:

“ Allah’a yemin ederim ki, odasının kapısından ce­nazesi çıkarılıncaya kadar dışarı çıkmadı. ” ( Kurtubî, el-Câmi‘, XIV, 180 )

Dördüncüsü; namazı dosdoğru kılmalı, mâlî imkânları ölçüsünde zekâtlarını vermeli ve sadece bahsedilen konularla sınırlı kalmayıp her hususta Allah ve Rasûlü’ne itaat etmelidirler. Çünkü Allah Teâlâ, bu emir ve yasaklarıyla onlardan her türlü kiri, günahı, kötü fiilleri ve mezmûm ahlâkî sıfatları giderip onları tertemiz kılmak ve en güzel ahlâkî vasıflarla onları tezyîn etmek istemektedir. Bu tâlimatların faydası, -hâşâ- Allah’a değil, elbette kendileri içindir. “ Ehl-i Beyt ”ten maksat, Resûl-i Ekrem ( s.a.s. )’in hanımları, çocukları ve torunlarıdır. Hz. Ali de onlara dâhildir.

Beşincisi; evlerindeki vakitlerini de daha ziyade Allah’ın âyetlerini ve hikmetin ta kendisi olan Resûlullah ( s.a.s. )’in sünnetlerini okuyup öğrenerek ve bunların gereğini tatbik ederek dolduracaklardır. Yâni İslâm dininin ne kadar farzı, vâcibi, sünneti, müstehabı, ahlâk ve âdabı varsa hepsini öğrenip yerine getirmeye; ne kadar haramları, mekruhları ve şüphelileri varsa bunların da hepsini öğrenip sakınmaya çalışacaklardır.

Şüphesiz Resûlullah ( s.a.s. )’in âile hayatı, bütün müslümanlar için en mükemmel bir örnektir. Dünyada ondan daha temiz, daha nezih, daha huzurlu; Allah ve Rasûlü’ne itaatin feyzi, bereketi ve nûru ile dopdolu bir aile tasavvur etmek mümkün değildir. Orası Allah’a kulluğun, ihlâsın, ihsânın, aşk ve muhabbetin zirvede olduğu pek şerefli bir makamdır. İşte Cenâb-ı Hak, bu âyet-i kerîmelerde o müstesnâ ve emsalsiz âile yuvasının temel esaslarını beyân ederek, müslümanlardan “ karargâhı evi olan anne merkezli ” nasıl bir İslâmî saadet ve huzur dolu, burcu burcu Allah ve Rasûlü’ne muhabbetle itaat kokan aile istediğini haber vermektedir. O ailede sâliha anne evin direği olacak; evine, çocuklarına, emânetlere sahip çıkacaktır. O evde namaz kılınacak, zekât verilecek, Allah’ın âyetleri ve Peygamberin sünnetleri okunup müzâkere edilecek, bunların gereği öğrenilip tatbik edilecektir. Evin hanımı ne kadar ahlâken en mükemmel örnek olan Efendimiz’in hanımlarına yaklaşabilir, evin beyi de ne kadar Efendimiz ( s.a.s. ) ile aynîleşebilir, o ev ne kadar nebevî aile iklîminden izler taşıyabilirse, o kadar güzelleşecek, o kadar huzurlu hale gelecektir. Öyle bir aile ortamında yetişen evlatlar da birer gül misali, Allah Resûlü ( s.a.s. )’in ve onun güzîde hanımlarının kokusunu taşıyacaktır.

Bu sebeple, onlara ait bir kısım özel hükümleri açıklamakla birlikte, bahsedilen konuların sadece Peygamberimiz ( s.a.s. )’in eşlerine mahsus olmadığı, bilakis bunların bütün müslümanları şumûlüne aldığı gelen âyette şöyle beyân buyrulur:
Ömer Çelik Tefsiri
Ahzab suresi Diyanet

Ahzab'den 33 Ayeti'ni dinle


Ahzab suresi 33 ayeti anlamı - okunuşu

Dışarı çıkmanızı gerektiren zarurî bir sebep olmadıkça evlerinizde ağırbaşlılıkla oturun. Mecburi bir iş için çıkmanız gerektiğinde ise, eski câhiliye devri kadınlarının yaptığı gibi, süslerinizi ve câzibenizi dışarı vurarak çıkmayın. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah ve Rasûlü’ne itaat edin. Ey Peygamber’in şerefli hâne halkı! Allah bu emirleriyle sizden her türlü kiri gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor.


Mokhtasar tefsiri

Evlerinizde oturun, ihtiyaç dışında evlerinizden çıkmayın. Sakın İslam’dan önce kadınların, erkeklerin kendilerine meyletmeleri için yaptıkları gibi güzelliklerinizi ortaya çıkarıp, göstermeyin. Namazı en kamil şekilde kılın, mallarınızın zekâtını verin, Allah`a ve resulüne itaat edin. Ey Peygamber hanımları ve ey ehli beyt (ev halkı)! Allah, ancak kötülüğü ve eziyeti sizden gidermek ve sizin nefislerinizi güzel ahlak ile süsleyip ahlakın kötüsünden hiç leke kalmayacak tam bir şekilde arındırarak temizlemek istiyor.


Ali Fikri Yavuz

Hem evlerinizde oturun ve evvelki cahiliyyet (zamanında süslenerek, ince elbiseler giyerek, açılıb saçılarak sokağa çıkan kadınların) çıkışı gibi çıkmayın. Namazı gereği üzre kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Rasûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt= Peygamber ailesi! Allah sizden sırf günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor


İngilizce - Sahih International


And abide in your houses and do not display yourselves as [was] the display of the former times of ignorance. And establish prayer and give zakah and obey Allah and His Messenger. Allah intends only to remove from you the impurity [of sin], O people of the [Prophet's] household, and to purify you with [extensive] purification.

Ahzab suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve evlerinizde oturun ve ilk cahiliyet devrinde olduğu gibi sokaklara çıkmayın ve namaz kılın ve zekat verin ve itaat edin Allah'a ve Peygamberine. Ancak ve ancak Allah, ey Ehli Beyt, sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek diler.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Evlərinizdə qərar tutun. İlkin Cahiliyyat dövründəki kimi açıq-saçıq olmayın. (Bər-bəzəyinizi taxaraq evdən çıxıb özünüzü, gözəlliyinizi yad kişilərə göstərməyin!) Namaz qılın, zəkat verin, Allaha və Rəsuluna itaət edin. Ey əhli-beyt! Allah sizdən çirkinliyi (günahı) yox etmək və sizi tərtəmiz (pak) etmək istər!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Evlerinizde oturun, eski cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.

Ahzab suresi (Al-Ahzab) 33 ayeti arapça okunuşu

﴿وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَىٰ ۖ وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا
[ الأحزاب: 33]

vekarne fi büyutikünne vela teberracne teberrucel cahiliyyetil 'ula ve ekimnes salate veatinez zekate ve etinel lahe verasuleh innema yüridül lahü liyüzhibe ankümür ricse ehlel beyti veyütahhiraküm tathira

وقرن في بيوتكن ولا تبرجن تبرج الجاهلية الأولى وأقمن الصلاة وآتين الزكاة وأطعن الله ورسوله إنما يريد الله ليذهب عنكم الرجس أهل البيت ويطهركم تطهيرا

سورة: الأحزاب - آية: ( 33 )  - جزء: ( 22 )  -  صفحة: ( 422 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir.
  2. Kendisinden önceki Kitapları tasdik eden Hak Kitap'ı sana indirdi. Önceden insanlara yol gösterici olarak Tevrat
  3. De ki: "Sapıklıkta olanı Rahman ne kadar ertelese bile, sonunda tehdit edildikleri azabı ya da
  4. De ki: "Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?"
  5. "Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz
  6. Bunu gören sihirbazlar secdeye kapanarak: "Alemlerin Rabbine, Musa ve Harun'un Rabbine inandık" dediler.
  7. Yere gireni ve oradan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. O, merhametlidir, mağfiret sahibidir.
  8. Yakınına, düşküne, yolcuya hakkını ver; elindekileri saçıp savurma.
  9. Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği
  10. "Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşur. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk."

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ahzab indirin:

Ahzab Suresi mp3 : Ahzab suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahzab Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ahzab Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ahzab Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ahzab Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ahzab Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ahzab Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ahzab Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ahzab Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ahzab Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ahzab Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ahzab Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ahzab Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ahzab Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ahzab Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ahzab Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, August 14, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler