Meryem suresi 37. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَاخْتَلَفَ الْاَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْۚ فَوَيْلٌ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ مَشْهَدِ يَوْمٍ عَظ۪يمٍ ﴾ [مريم: 37]
ayet arapça & türkçe okunuşuFaḣtelefe-l-ahzâbu min beynihim(s) feveylun lilleżîne keferû min meşhedi yevmin ‘azîm(in) [Meryem: 37]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Fırkalar, kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline! [Meryem: 37]
Meryem Suresi 37. ayet tefsiri
Hakkında yahudi ve Hristiyanların şüphe ettikleri Îsâ ( a.s. ), gerçek söze, Hakk’ın beyânına göre: “ Hz. Meryem’den babasız ve tertemiz bir şekilde dünyaya gelmiş, peygamber olmuş, kendisine kitap verilmiş, Allah’a kullukla mesul, ölümlü bir insandır. ” O, ne yahudilerin iddia ettikleri gibi gayr-i meşrû yolla doğmuş biridir. Ne de Hristiyanların iddia ettikleri gibi Allah’ın oğlu veya üçün üçüncüsü yahut Allah’tır. Zira Allah Teâlâ çocuk edinmekten çok yücedir. Hz. İsa’nın niçin mûcizevî bir şekilde babasız yaratıldığı sorulacak olursa, bunun cevabı basittir: Allah istediğini istediği şekilde yaratır. Buna engel olacak hiçbir güç yoktur. O ( c.c ), bir işin olmasını istediğinde ona sadece “ Ol ” demesi yeterlidir; böyle buyurmasıyla o işin olması aynı anda gerçekleşir. O halde ister Allah, ister Hz. İsa hakkında kendiliğimizden uydurduğumuz kuruntuları, yanlış düşünce ve innaçları terk ederek Hz. İsa’nın çağları aşan şu mesajına kulak verelim:
“ Şüphesiz Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; o halde yalnız O’na kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur! ” ( Meryem 19/36 )
Nitekim Zuhruf sûresinde de Hz. İsa’nın şöyle dediği haber verilir:
“ …Ben size hikmeti getirdim ve anlaşmazlığa düştüğünüz bazı hususları size açıklayayım diye geldim. Öyleyse Allah’a gönülden saygı duyup O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin! Şüphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz yalnız Allah’tır. O halde yalnızca O’na kulluk edin. Dosdoğru yol işte budur. ” ( Zuhruf 43/63-64 )
Bu mesaja kulak vermeyip Hz. İsa hakkında ileri geri konuşanlar, anlaşmazlığa düşenler, yanlış inançlara saplananlar, yarın gerçeğin bütün açıklığıyla ortaya çıkacağı; meleklerin, peygamberlerin ve insandaki tüm azaların şâhitlik yapacağı; hesabın görülüp cezanın verileceği kıyâmet gününde acınacak duruma düşeceklerdir:
Ömer Çelik Tefsiri
Meryem suresi 37 ayeti anlamı - okunuşu
Sonra yahudi ve Hristiyan fırkalar, İsa hakkında kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Artık gerçeğin ortaya çıkacağı o büyük gününün duruşmasında vay o kâfirlerin hâline!
Mokhtasar tefsiri
Onlar İsa -aleyhisselam- hakkında ihtilaf ettiler ve kavimleri içinde farklı gruplara ayrıldılar. Bazısı ona iman edip: "O resuldür." dedi. Yahudiler`den oluşan diğer grup da onu inkâr etti. Bazı gruplar da onun hakkında aşırılığa giderek bazısı: "O Allah`tır." dediler. Kimileri ise: "O, Allah`ın oğludur." dediler. Allah Teâlâ bu söylediklerinden uzak ve yücedir. Kıyamet sahnesini, hesabı ve cezayı görecek olmalarına rağmen onun hakkında ihtilafa düşenlerin vay haline.
Ali Fikri Yavuz
Sonra fırkalar (Hristiyanlarla Yahudiler) kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık görülecek bir büyük günün (kıyametin) azabı, o küfredenlere olsun
İngilizce - Sahih International
Then the factions differed [concerning Jesus] from among them, so woe to those who disbelieved - from the scene of a tremendous Day.
Meryem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Aralarından bölükler ayrıldı, ayrılığaaykırılığa düştüler. Ulaşıp görecekleri büyük günün şiddetli azabı kafirlere.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Xaçpərəstlərdən olan) firqələr (İsa Allahdır, yaxud Allahın oğludur və s. sözlər deyərək) öz aralarında anlaşılmazlığa düşdülər. Vay o böyük günü (qiyamət gününü) görəcək kafirlərin halına!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kafirlerin haline!
Meryem suresi (Maryam) 37 ayeti arapça okunuşu
﴿فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِن بَيْنِهِمْ ۖ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا مِن مَّشْهَدِ يَوْمٍ عَظِيمٍ﴾
[ مريم: 37]
فاختلف الأحزاب من بينهم فويل للذين كفروا من مشهد يوم عظيم
سورة: مريم - آية: ( 37 ) - جزء: ( 16 ) - صفحة: ( 307 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Kitapsız (okuma-yazma bilmeyen) kimseler arasından, kendilerine ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitabı ve hikmeti öğreten
- Ona İshak'ı, Yakub'u bağışladık, her birini doğru yola eriştirdik. Daha önce Nuh'u ve soyundan Davud'u,
- Elçilerimiz, "Ey İbrahim! Bundan vazgeç, doğrusu Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, şüphesiz, geri çevrilemeyecek bir azab
- "Üstün delil Allah'ın delilidir. O dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi" de.
- Rabbin müstağni ve rahmet sahibidir. Dilerse, sizi başka bir milletin soyundan getirdiği gibi, sizi yok
- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında;
- Doğrusu, yeryüzünde olan bütün şeyler ve onların bir katı daha kafirlerin olsa da, kıyamet gününün
- Onlara şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren
- Bilmeden, doğruya götüren bir rehberi olmadan, aydınlatıcı bir kitabı da bulunmadan Allah yolundan saptırmak için
- Elde ettiğiniz ganimetleri temiz ve helal olarak yiyin; Allah'tan sakının, doğrusu Allah bağışlar ve merhamet
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Meryem indirin:
Meryem Suresi mp3 : Meryem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler