Hud suresi 36. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاُو۫حِيَ اِلٰى نُوحٍ اَنَّهُ لَنْ يُؤْمِنَ مِنْ قَوْمِكَ اِلَّا مَنْ قَدْ اٰمَنَ فَلَا تَبْتَئِسْ بِمَا كَانُوا يَفْعَلُونَۚ ﴾ [هود: 36]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeûhiye ilâ nûhin ennehu len yu/mine min kavmike illâ men kad âmene felâ tebte-is bimâ kânû yef’alûn(e) [Hud: 36]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Nuh'a, "Senin milletinden, inanmış olanlardan başkası inanmayacaktır; onların yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır" diye Allah tarafından vahyolundu. [Hud: 36]
Hud Suresi 36. ayet tefsiri
Hz. Nûh, uzun seneler sabırla ve metânetle tebliğe devam ettiyse de kavminden fazla iman eden olmadı. Hatta kavmi onu delilikle suçladılar ( Mü’minûn 23/25 ), onu taşlayarak öldürmekle tehdit ettiler. ( Şuarâ 26/116 ) Nihayetinde Hz. Nûh çaresizlik içinde: “ Ben mağlup düştüm. Artık dinine yardım et, intikâmımı sen al! ” ( Kamer 54/10 ) diye yalvarmaya başladı ve: “ Rabbim! Yeryüzünde dolaşan bir tek kâfir bile bırakma! ” ( Nûh 71/26 ) diyerek beddua etmek mecburiyetinde kaldı.
Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî ( k.s. ) şöyle der: “ Ahlâk sahibinin elde edeceği güzel ahlâkın başlangıcı, yaratılanlardan gelecek eziyetlere sabırla katlanarak bundan herhangi bir eziyet duymamasıdır. Bu güzel ahlâkın orta derecesi, o eziyet eden kişileri eziyet edici olarak görmemesidir. Çünkü o gerçek tevhid ehli bir kimse olup, onun yanında kendisine kötülük yapan da iyilik yapan da müsâvîdir. Bu güzel ahlâkın zirvesi ise, kötülük yapanı bile kendisine iyilik ediyormuş gibi görmesidir. Çünkü o artık her şeyin gerçek mâhiyetini bilebilmekte ve ilâhî tecellilerin ne mânaya geldiğini idrak edebilmektedir. İşte bu makam, hakikat ehli olmanın başlangıcıdır. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 162 )
Rivayete göre Nûh ( a.s. )’ın kavminden biri çocuğunu omzunda taşıyıp giderken, çocuk Hz. Nûh’u görünce babasına: “ Bana bir taş ver ” der. Babasının eline tutuşturduğu taşı Hz. Nûh’a atar ve onun bir tarafını kanatır. Bunun üzerine Yüce Allah, kavminden şu ana kadar iman edenler haricinde kimsenin inanmayacağını, artık helak edilme vakitlerinin geldiğini, dolayısıyla helak edildikleri takdirde kederlenmesine gerek olmadığını haber verir. ( Kurtubî, el-Câmi‘, IX, 29-30 ) Tufanın başlangıç işaretlerinden biri olarak da Hz. Nûh’a, ilâhî tâlimatlara uygun tarzda bir gemi yapmasını emreder. Tufan olacağını, kâfirlerin bu tufanda boğulacağını bildirir. Hz. Nûh’a da, helak esnasında merhamete gelip zalimlerin kurtuluşu için kendisine müracaatta bulunmamasını sıkı sıkıya tembih eder. Bunun üzerine geminin yapılması başlar:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 36 ayeti anlamı - okunuşu
Nûh’a şöyle vahyedildi: “Kavminden şu ana kadar iman etmiş olanlar dışında artık daha fazla inanan olmayacak. Şu halde, onların yapageldikleri kötülüklerden dolayı kederlenme!”
Mokhtasar tefsiri
Allah Teâlâ, Nuh -aleyhisselam-`a şöyle vahyetti: Ey Nuh! Kavminden şimdiye kadar iman etmiş olanlardan başkası artık (sana) asla iman etmeyecek. -Ey Nuh!- Bu uzun müddet boyunca seni yalanlamalarından ve seninle alay etmelerinden dolayı sakın üzülme!
Ali Fikri Yavuz
Nûh’a şöyle vahyolunmuştu: “- Haberin olsun, önceden iman edenlerden başka, kavminden hiç biri asla iman etmiyecek. O halde yaptıkları şeylerden (eziyet ve tekziplerden ) ötürü kederlenme
İngilizce - Sahih International
And it was revealed to Noah that, "No one will believe from your people except those who have already believed, so do not be distressed by what they have been doing.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Nuh'a, kavminden inananlardan başkaları kesin olarak inanmayacak, artık sen de onların yaptıkları işler yüzünden kederlenme diye vahyedildi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Nuha belə vəhy olundu: “Əvvəlcə iman gətirənlədrən başqa, tayfandan daha heç kəs iman gətirməyəcək. Onların etdikləri əməllərə görə kədərlənmə! (Biz tezliklə onları məhv edər, səni kafirlərin zülmündən qurtararıq!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
Nuh'a vahyolundu ki: Kavminden iman etmiş olanlardan başkası artık (sana) asla inanmayacak. Öyle ise onların işlemekte olduklarından (günahlardan) dolayı üzülme.
Hud suresi (Hud) 36 ayeti arapça okunuşu
﴿وَأُوحِيَ إِلَىٰ نُوحٍ أَنَّهُ لَن يُؤْمِنَ مِن قَوْمِكَ إِلَّا مَن قَدْ آمَنَ فَلَا تَبْتَئِسْ بِمَا كَانُوا يَفْعَلُونَ﴾
[ هود: 36]
وأوحي إلى نوح أنه لن يؤمن من قومك إلا من قد آمن فلا تبتئس بما كانوا يفعلون
سورة: هود - آية: ( 36 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 225 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Allah'a inananları yolundan alıkoyup ve o yolun eğriliğini dileyerek tehdit edip her yolda pusu kurup
- Ey kişi! Rabbinin hangi nimetinden şüpheye düşersin?
- Kahin sözü de değildir; ne az düşünüyorsunuz!
- Yoksa gökleri ve yeri kendileri mi yarattılar? Hayır, Allah'a kesin olarak inanmıyorlar.
- Günahkar kimse diğerinin günahını çekmez. Günah yükü ağır olan kimse, onun taşınmasını istese, yakını olsa
- Senden önce, herhangi bir şehre gönderdiğimiz uyarıcıya, şımarık varlıklıları sadece: "Doğrusu babalarımızı bir din üzerinde
- Bir kent halkı inanmalı değil miydi ki, imanları kendilerine fayda versin! İşte Yunus'un milleti, inandığı
- Tek bir çığlık kopar, hepsi, hemen huzurumuza getirilmiş olur.
- Yarattıklarımızdan bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederler.
- Onlara, Rablerinin katında diledikleri şeyler vardır, bu, iyilerin mükafatıdır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler