Necm suresi 37. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاِبْرٰه۪يمَ الَّذ۪ي وَفّٰىۙ ﴾ [النجم: 37]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-ibrâhîme-lleżî veffâ [Necm: 37]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki? [Necm: 37]
Necm Suresi 37. ayet tefsiri
Kur’ân-ı Kerîm, yer yer önceki peygamberlere indirilen kitaplara ve sahifelere atıfta bulunarak oralardaki hikmetli öğütleri ve faydalı bilgileri nakleder. Burada da Hz. Mûsâ’nın sahifelerine yani Tevrat’a ve Hz. İbrâhim’in sahifelerine atıfta bulunarak şu hikmetli kaideleri haber vermektedir:
Birincisi; herkes yaptıklarından mesuldür. Bir şahsın yaptıklarından ancak kendisi sorumludur. Hiç kimse, bir başkasının cezasını çekmeyi kabullenemez. Çünkü onun bu tavrı, asıl suçlunun cezasının hafifleştirilmesini sağlamayacağı gibi, bunun asıl suçluya bir yararı da olmayacaktır.
İkincisi; her şahıs, yaptığının karşılığını görecektir. Başkasının yaptığı amellere, kimse ortak olamaz, ancak yapılan amele iştirak edilmişse, mükâfata da iştirak edilebilir. Hiç kimse, yapmadığı amelin karşılığını alamaz. Fakat burada şu ince nokta dikkatten uzak tutulmamalıdır:
İnsana gerek dünyada gerek âhirette kazancından başka vehbî olarak Allah tarafından verilen nice rahmet ve ilâhî lutufların bulunduğunda asla şüphe yoktur. Ayrıca yardımlaşmanın emrolunduğu, dünya ve âhirette de fayda sağladığı bilinmektedir. Ancak dikkat edilince görülecektir ki, Peygamberlerin şefaatı, meleklerin istiğfârı, dirilerin ölüler için dua ve sadakaları gibi insanın kendi amelinden olmamakla beraber onun için faydalı olduğu bilinen karşılıksız işler ve bütün bunların ona fayda sağlaması, insanın kendi ameli olan imana ve dine bağlılığına dayanır. İman olmayınca hiçbir şeyin faydası olamayacağı için, bunlarda da faydalı olan yine kendi gayret ve amelidir. Kur’ân-ı Kerîm’de bütün mü’minler için yapılması tavsiye edilen dua ve istiğfarları, yine Resûlullah ( s.a.s. )’in hadislerinde beyân edildiği şekilde, ölmüş olan kimselerin amel defterlerine kaydedilecek sevapları; onlara bağışlanan hac, kurban, sadaka, sıla-ı rahim gibi amelleri bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Böyle olunca âyetler ve hadisler arasında tam bir uyumun olduğu görülecektir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Rabbimiz, bizden önce âhirete intikâl etmiş mü’min kardeşlerimiz için şöyle dua etmemizi tavsiye eder:
“ Rabbimiz bizi ve bizden önce geçmiş olan mü’min kardeşlerimizi bağışla! Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin ve kötü duygu bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkatli, çok merhametlisin! ” ( Haşr 59/10 )
Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ İnsan öldüğü zaman bütün amelleri kesilir. Ancak şu üç şey bundan müstesnâdır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim ve kendisine dua eden hayırlı evlât. ” ( Müslim, Vasıyyet 14 )
Efendimiz ( s.a.s. ) buyurur:
“ Öldükten sonra kulun derecesi yükseltilir. Kul:
«− Rabbim! Bu sevap nereden geldi?» diye sorar. Cenâb-ı Hak ona:
«−Arkanda bıraktığın hayırlı ve sâlih evlâdın senin için istiğfarda bulundu, dua etti» buyurur. ” ( İbn Mâce, Edeb 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 509 )
Sa‘d bin Ubâde ( r.a. ), yanında bulunmadığı bir esnâda annesinin vefât ettiğini, onun adına sadaka verdiği takdirde kendisine bir faydası olup olmayacağını sormuştu. Allah Resûlü ( s.a.s. ) “ Evet ” buyurunca, sahip olduğu meyve bahçesini annesi adına tasadduk etmişti. ( Buhârî, Vesâyâ 15 )
Abdurrahman b. Ebî Amra’nın anlattığına göre annesi, bir köle âzâd etmek istemişti. Ancak bunu sabaha ertelemiş ve sabaha çıkamadan da vefât etmişti. Abdurrahman, Kâsım b. Muhammed’e:
“ –Ben annem için bir köle âzâd etsem, acaba anneme bir faydası olur mu, sevabı ona ulaşır mı? ” diye sorunca, o da şu cevâbı vermiştir:
“ –Sa‘d b. Ubâde, Resûlullah ( s.a.s. )’e gelip:
«–Annem vefât etti, ben onun adına bir köle âzâd etsem ona faydası olur mu?» diye sormuştu. Allah Resûlü de: «Evet!» buyurdu. ” ( Muvatta, Itk 13 )
İbn Abbas ( r.a. ) şöyle anlatıyor: Bir kimse Resûlullah ( s.a.s. )’e gelerek:
“ –Yâ Resûlallah! Annem vefât etti, üzerinde de bir aylık oruç borcu var, onun adına borcunu ödeyeyim mi? ” dedi. Resûlullah ( s.a.s. ):
“ –Annenin üzerinde mal borcu olsaydı onun adına ödeyivermez miydin? ” diye sordu.
“ –Evet, öderdim! ” deyince de, Efendimiz:
“ –Allah’a olan borç, ödenmeye daha lâyıktır! ” buyurdu. ( Müslim, Sıyâm 155 )
Bütün bu hadîs-i şerîfler, vefât etmiş mü’minlerin, sağlıklarında yaptıkları ve vefatlarından sonra da devam etmekte olan hayırlarından fayda göreceklerini, ayrıca hayatta olan yakınlarının ve mü’min kardeşlerinin dua ve infaklarından istifade edeceklerini bildirerek onları bu hayırlara teşvik etmektedir. Yalnız bütün bunlar, az önce de belirttiğimiz gibi, ancak iman ve dine bağlılıkla bir fayda vereceği için yine de kişinin kendi kazancı cümlesinden sayılır.
Üçüncüsü; insanın bütün amelleri, emek ve gayretleri kıyamet günü defterinde görülecek ve mizanına konulacaktır. Çalışmaları boşa gitmeyecektir. Fakat yaptıklarının meyvesini dünyada hemen görmek için acele etmemelidir. Nitekim âyet-i kerîmede: “ Her nefis ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı ancak kıyamet günü tastamam verilecektir ” ( Âl-i İmrân 3/185 ) buyrulur.
Anlaşılan o ki, insanın geleceği, dünyadaki çalışmalarının belirlediği bir netice olacaktır. Sonuçta herkes zorunlu olarak Rabbinin huzuruna varıp hayatının hesabını verecektir.
O kuvvet ve kudret sahibi Rab ki:Ömer Çelik Tefsiri
Necm suresi 37 ayeti anlamı - okunuşu
Ve çok vefakâr İbrâhim’in sahifelerinde yer alan şu ilâhî prensipler:
Mokhtasar tefsiri
Rabbinin kendisini sorumlu tuttuğu görevi tamamlayan İbrahim`in sahifelerinde olanlar (haber verilmedi mi?)
Ali Fikri Yavuz
Ve çok vefakâr İbrahim’inki ile
İngilizce - Sahih International
And [of] Abraham, who fulfilled [his obligations] -
Necm suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve İbrahim'in sahifelerindeki, o İbrahim ki ahdine iyiden iyiye vefa etmişti.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Və (əhdə) çox vəfalı olan (Allahın qarşısındakı borcunu layiqincə ödəyən) İbrahimin (sühüfündəkilər bildirilmədi?!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ve ahdine vefa gösteren İbrahim'in( sahifelerinde bulunan şu gerçekler):
Necm suresi (An-Najm) 37 ayeti arapça okunuşu
﴿وَإِبْرَاهِيمَ الَّذِي وَفَّىٰ﴾
[ النجم: 37]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- İbrahim, yahudi de, hıristiyan da değildi, ama doğruya yönelen bir müslimdi; ortak koşanlardan değildi.
- Gerçek Rabb'indendir, o halde şüphelenenlerden olma.
- De ki: "Bütün şefaat Allah'ın iznine bağlıdır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döneceksiniz."
- Ey inananlar! Babalarınızı, kardeşlerinizi küfrü imana tercih ediyorlarsa dost edinmeyin. Sizden onları kim dost edinirse
- Bunun üzerine su baskınını, çekirgeyi, haşeratı, kurbağaları ve kanı birbirinden ayrı mucizeler olarak onlara musallat
- Seni aldatmak isterlerse, bil ki şüphesiz Allah sana kafidir. Seni ve inananları yardımıyla destekleyen, kalblerini
- Bunun sonucu olarak, Allah, ikiyüzlü erkek ve kadınlara, Allah'a ortak koşan erkek ve kadınlara azap
- Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir, kıyamet saatinin kopuşu bir göz kırpması kadar veya daha
- Dini yalan sayanı gördün mü?
- Sizi topraktan yaratması O'nun varlığının belgelerindendir. Sonra hemen birer insan olup yeryüzüne yayılırsınız.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Necm indirin:
Necm Suresi mp3 : Necm suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler