Tekvir suresi 16. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اَلْجَوَارِ الْكُنَّسِۙ ﴾ [التكوير: 16]
ayet arapça & türkçe okunuşuElcevâri-lkunnes(i) [Tekvir: 16]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Gündüz sinip geceleri gözüken gezegenlere and olsun; [Tekvir: 16]
Tekvir Suresi 16. ayet tefsiri
Kur’an gerçeğini açıklamak üzere yıldızlara yemin edilir. Yıldızların hallerini belirtmek üzere de اَلْخُنَّسُ ( hunnes ), اَلْجَوَارِ ( cevâr ) ve اَلْكُنَّسُ ( künnes ) kelimeleri kullanılır.
“ Hunnes ”, اَلْخَانِسُ ( hânis ) kelimesinin çoğuludur. Hans ve hunûs, büzülüp sinmek, gerilemek, geri dönmek, geri kalmak mânalarına gelir. Dolayısıyla “ hunnes ”, sinenler veya geri dönenler mânalarıyla tefsir edilmiştir.
“ Cevârî ”, akıp giden demektir.
“ Künnes ”, “ yuvasına girenler ” demektir. Bu kelime, اَلْكَانِسُ ( kânis ) kelimesinin çoğuludur. Kânis, süpürmek mânasına kens’ten türemiş olması durumunda süpüren; künûs mastarından türemiş olmasına göre de kinasa yani kümese giren demektir. Kinâs, ceylanların ağaçlık ve ormanlık aralığında gizlendiği yatağına, yuvasına denir ki, kumu toprağa kadar süpürüp açtığı için böyle denmiştir.
Pek çok müfessir tarafından, ayette geçen “ cevâri ”nin gezegenler olduğu söylenmiştir. Çünkü bunlar güneş ile beraber akıp gider, sonra geri dönmüş görünür, sonra da güneşin ışığında gizlenirler. Görme itibariyle geri dönüşleri hunûs; güneşin ışığında gizlenişleri künûs’tur. Bazıları da genel olarak bunların yıldızlar olduğunu nakletmiştir. Çünkü yıldızlar gündüzleyin siner, gözlerden kaybolurlar. Geceleyin de künûs eder, yani yataklarındaki ceylanlar gibi ortaya çıkar, doğarlar. Fakat künûs’un böyle yalnız ortaya çıkmak, görünmek şeklinde tefsir edilmesinde bir kapalılık vardır. Onun için daha doğru bir ifade olmak üzere şöyle denilebilir: Yıldızlar, gündüzleyin ufuk üstünde oldukları halde bile gözlerden gizlenirler. Bu sinmelerine hunûs denilir. Doğduktan sonra da batarak ceylanların yuvalarına girdikleri gibi, ufkun altına girerler. Buna da künûs denilir. Bu açıklamalar, yıldızların gündüz gözlerden kaybolmaları, geceleyin ise ortaya çıkmalarını esas almaktadır. Önceki müfessirler daha çok bu mânalar üzerinde durmuşlardır. Günümüzde bir kısım âlimler, ilmi gelişmeler ışığında ayette geçen “ hünnes ” kelimesi ile, “ yıldızların ölmesi ve bir kara deliğe dönüşmesi ”ne işaret edildiğini söylemektedirler.
عَسْعَسَ ( ‘as‘as ), hem “ gelen ” hem “ giden ” mânasını veren zıt anlamlı kelimedir. Buna göre hem gelen geceye, hem de arkasını dönüp giden geceye yemin edilmiş olur. Fakat burada karanlığın iyice koyulaştığı ve sabahın yaklaştığı vakit olan gecenin sonuna, yani seher vaktine yemin edilmiş olma ihtimali daha kuvvetlidir. Nitekim peşinden de “ nefes almaya başlayan sabaha ” yemin edilmektedir ki, bu mânaya uygun düşer. Çünkü seher vaktinden sonra sabah solumaya, gün doğup yavaştan kendini göstermeye başlar. Burada Peygamberimiz ( s.a.s. ) ve mü’minlere, karanlık gecelere benzeyen sıkıntılı günlerin yavaş yavaş zail olacağı ve aydınlık sabahlara benzeyen İslâm’ın parlak günlerinin geleceği müjdesi verilmiş olmaktadır. Ayrıca onlar için dünyanın sabaha yönelmiş bir gece ve her insanın ne hazırlamış olduğunu bileceği o kıyâmet vakti, böyle teneffüs eden bir sabah olduğuna da işaret edilir.
Bu büyük yeminlerden sonra söz Kur’ân-ı Kerîm’e intikal ettirilerek buyruluyor ki:Ömer Çelik Tefsiri
Tekvir suresi 16 ayeti anlamı - okunuşu
Akıp gidenlere, dönüp saklananlara,
Mokhtasar tefsiri
Sabahın doğuşuyla kaybolan, mağarasına yani yuvasına giren bir ceylan gibi yörüngesinde akıp giden yıldızlara.
Ali Fikri Yavuz
Dolaşıb dolaşıb yuvasına giren gezegenlere
İngilizce - Sahih International
Those that run [their courses] and disappear -
Tekvir suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Doğup yürüyen ve burçlarına giren yıldızlara.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Günəşlə, ayla) seyr edib (onlar batdığı zaman) gizlənən səyyarələrə (Zühələ, Müştəriyə, Mərrixə, Zöhrəyə və Ütaridə);
Kuran Araştırmaları Vakfı
O akıp akıp yuvasına gidenlere,
Tekvir suresi (At-Takwir) 16 ayeti arapça okunuşu
﴿الْجَوَارِ الْكُنَّسِ﴾
[ التكوير: 16]
| English | Türkçe | Indonesia |
| Русский | Français | فارسی |
| تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Dağları yerinde donmuş gibi durur görürsün, oysa onlar bulutlar gibi geçerler. Bu her şeyi sağlam
- Biz Kuran'ı Arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunları okusaydı yine de ona inanmazlardı.
- Allah, içinizden inanıp yararlı iş işleyenlere, onlardan öncekileri halef kıldığı gibi, onları da yeryüzüne halef
- Semirtmeyen, açlığı gidermeyen kötü kokulu (kuru) bir dikenden başka yiyecekleri yoktur.
- Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük
- Sağırlara sen mi duyuracaksın? Yoksa körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi eriştireceksin?
- Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini
- Herkesin yaptığını gözeten Allah, bunu yapamayan putlarla bir olur mu? Onlar Allah'a ortak koştular. De
- Allah'ın rızkı dilediğine yaydığını ve kısıp bir ölçüye göre verdiğini bilmezler mi? Doğrusu bunda, inanan
- Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tekvir indirin:
Tekvir Suresi mp3 : Tekvir suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler




