Muhammed suresi 38. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿هَٓا اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ تُدْعَوْنَ لِتُنْفِقُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۚ فَمِنْكُمْ مَنْ يَبْخَلُۚ وَمَنْ يَبْخَلْ فَاِنَّمَا يَبْخَلُ عَنْ نَفْسِه۪ۜ وَاللّٰهُ الْغَنِيُّ وَاَنْتُمُ الْفُقَرَٓاءُۚ وَاِنْ تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْۙ ثُمَّ لَا يَكُونُٓوا اَمْثَالَكُمْ ﴾ [محمد: 38]
ayet arapça & türkçe okunuşuHâ entum hâulâ-i tud’avne litunfikû fî sebîli(A)llâhi feminkum men yebḣal(u)(s) vemen yebḣal fe-innemâ yebḣalu ‘an nefsih(i)(c) va(A)llâhu-lġaniyyu ve entumu-lfukarâ(u)(c) ve-in tetevellev yestebdil kavmen ġayrakum śümme lâ yekûnû emśâlekum [Muhammed: 38]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İşte sizler, Allah yolunda sarfetmeye çağırılan kimselersiniz. Kiminiz cimrilik yapıyor ama, cimrilik yapan bilsin ki, ancak kendine karşı cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O'ndan yüz çevirirseniz sizi ortadan kaldırır, sizin gibi olmayacak bir milleti yerinize getirir. [Muhammed: 38]
Muhammed Suresi 38. ayet tefsiri
Ebedi olan âhiret hayatı karşısında dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Asıl hayat âhiret hayatı olup insan onu kazanmak için çalışmalıdır. Onu kazanmanın yolu da iman ve takvâdan geçmektedir. Allah’ın indirdiklerine inanıp, takvâ ölçülerine göre bir kulluk yaşamak, Allah’ın razı olmadığı fiil ve davranışlardan uzak durmak ve sevdiği amellere yönelmek gerekir. Âhireti kazanma açısından Allah yolunda yapılacak harcamaların da çok büyük ehemmiyeti vardır. Cenâb-ı Hak mü’minlerden, kendi yolunda savaşacak ordunun teçhizatı için harcamada bulunmalarını istemektedir. Burada hususiyle savaş hazırlıkları için infakın kastedildiği anlaşılmaktadır. Yalnız Allah Teâlâ bizden malımızın hepsini istemiyor. Sadece bir kısmını istiyor. Eğer malımızın hepsini isteyip, bu konuda bizi sıkıştıracak olsaydı, benliğimizin dibine çökmüş olan cimrilik tortuları hareketlenerek cömertlik damarlarımızı tıkayabilir ve nefsâniyetimizden kaynaklanan bir takım uygunsuz duygular su üzerine çıkabilirdi. Hatta bu menfi duygular, İslâm’a ve Peygamber’e kin ve düşmanlık besleme noktasına varabilirdi. Cenab-ı Hak bizi bizden daha iyi bildiğinden, kendi katından ikram ettiği mallardan isterken bile, merhametle muamele edip belli bir Nisâp ölçüsüne göre vermemizi istemektedir. Madem ki Allah, müslümanlardan belli bir nispette harcamada bulunmalarını istiyor, artık her mü’minin bunu seve seve yerine getirmesi gerekir. Buna rağmen yine de cimrilik edenler çıkmaktadır ki, bunlar aslında kendi zararlarına cimrilik yapmaktadırlar. Çünkü Allah yolunda yapacakları her harcama fazlasıyla mükâfatlandırılacaktır. Bu gerçekleri idrak edemeyen zayıf görüşlü kimselere son olarak şöyle bir ikaz gelmektedir:
“ Eğer din yolunda fedakârlıktan yüz çevirirseniz, Allah sizin yerinize başka bir toplum getirir de, sonra onlar sizin gibi hayırsız ve itaatsiz olmazlar! ” ( Muhammed 47/38 )
Nitekim bir diğer âyet-i kerîmede bu husus daha açık bir şekilde beyân edilir:
“ Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine yakında öyle bir nesil getirecek ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler ve kendilerine dil uzatan hiçbir kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın öyle bir lütfudur ki, onu dilediğine verir. Allah, lütfu ve rahmeti pek geniş olan, her şeyi hakkiyle bilendir. ” ( Mâide 5/54 )
Emanete sahip çıkılmadığı zaman onun elden çıkması mukadderdir. Kıymeti bilinmeyen nimetlerin zeval bulması ilâhî kanun icabıdır. O halde en büyük nimet olan din emanetine sahip çıkabilmek için müslümanların bu yolda mallarıyla canlarıyla her türlü fedakârlığı seve seve yapmaları gereği anlaşılmaktadır.
Hz. Muhammed ( s.a.s. ) sûresinde emredilen “ hâlimizi düzeltme ”, “ cihâd ”, “ Allah yolunda maldan ve candan geçme ” ve “ istiğfar ” gibi ferdî ve içtimaî hayatımızdaki düzenlemeler gereği üzere yapıldığı takdirde Yüce Allah hem mü’minlerin günahlarını, hatalarını bağışlayacak he de yardım ve zaferini ihsan edecektir. İşte bu müjdeyi vermek ve buna layık olmanın daha detaylı şartlarını açıklamak üzere Fetih sûresi geliyor:Ömer Çelik Tefsiri
Muhammed suresi 38 ayeti anlamı - okunuşu
İşte ey mü’minler, şimdi sizden mallarınızı Allah yolunda harcamanız istenmektedir. Fakat içinizden bir kısmınız cimrilik ediyor. Halbuki kim cimrilik yaparsa ancak kendi zararına yapmış olur. Allah sınırsız servet sahibi olup hiç kimseye muhtaç değildir, siz ise fakir olup mutlak mânada O’na muhtaçsınız. Eğer din yolunda fedakârlıktan yüz çevirirseniz, Allah sizin yerinize başka bir toplum getirir de, sonra onlar sizin gibi hayırsız ve itaatsiz olmazlar!
Mokhtasar tefsiri
İşte sizler, mallarınızın bir kısmını Allah yolunda infak etmeye davet ediliyorsunuz ve sizden mallarınızın tamamını infak etmeniz de istenmiyor. Sizden kimileri, kendisinden bir cimrilik olarak infak etmekten kendisini alıkoyuyor. Her kim, malının bir kısmını Allah yolunda infak etmek hususunda cimrilik ederse; gerçekte o, kendisini infak etmenin sevabından mahrum kılarak kendi aleyhine cimrilik etmiş olur. Allah çok zengindir. O`nun, sizin infak etmenize ihtiyacı yoktur. Sizler ise O`na muhtaçsınız. Eğer sizler, İslam`dan (çıkar da) küfre dönecek olursanız; O, sizi yok eder ve sizin yerinize sizin gibi olmayacak olan aksine Allah`a itaat eden bir topluluk getirir.
Ali Fikri Yavuz
İşte siz, şu kimselersiniz: (Mallarınızdan ancak yüzde iki buçuğunu) Allah yolunda harcamaya davet olunuyorsunuz da, yine içinizden kimisi cimrilik ediyor. Halbuki kim cimrilik ederse, kendi zararına cimrilik etmiş olur. Allah Ganî’dir= hiç bir şeyinize muhtaç değildir. Siz ise, muhtaçlarsınız. Eğer Allah’a ibadetten yüz çevirirseniz, sizin yerinize başka bir kavmi getirir. Sonra onlar sizin gibi (itaattan çıkmış) olmazlar
İngilizce - Sahih International
Here you are - those invited to spend in the cause of Allah - but among you are those who withhold [out of greed]. And whoever withholds only withholds [benefit] from himself; and Allah is the Free of need, while you are the needy. And if you turn away, He will replace you with another people; then they will not be the likes of you.
Muhammed suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bilin ki siz, şunlarsınız: Allah yolunda malınızı, mülkünüzü harcamaya çağrılıyorsunuz da içinizden, nekeslik edenler var ve kim nekeslik ederse ancak kendisine zarar etmiş olur ve Allah, müstağnidir ve sizsiniz yoksullar ve itaatten yüz çevirirseniz yerinize bir başka topluluğu getirir, sonra görürsünüz ki onlar, size benzememektedir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Budur, siz (mal-dövlətinizin yalnız qırxda birini) Allah yolunda sərf etməyə çağırılan kimsələrsiniz. Bununla belə içərinizdə xəsislik edən də vardır. Hər kəs xəsislik etsə, ancaq özünə qarşı xəsislik etmiş olar. (Bunun zərəri yalnız özünə toxunar). Allah zəngin, siz isə yoxsulsunuz (Allah sizə möhtac deyildir, siz Ona möhtacsınız). Əgər (Ondan) üz döndərsəniz, (sizi yox edib) yerinizə sizlər kimi olmayan (Allaha cani-dildən ibadət və itaət edən) başqa bir qövm gətirər!
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O'ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.
Muhammed suresi (Muhammad) 38 ayeti arapça okunuşu
﴿هَا أَنتُمْ هَٰؤُلَاءِ تُدْعَوْنَ لِتُنفِقُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَمِنكُم مَّن يَبْخَلُ ۖ وَمَن يَبْخَلْ فَإِنَّمَا يَبْخَلُ عَن نَّفْسِهِ ۚ وَاللَّهُ الْغَنِيُّ وَأَنتُمُ الْفُقَرَاءُ ۚ وَإِن تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ ثُمَّ لَا يَكُونُوا أَمْثَالَكُم﴾
[ محمد: 38]
هاأنتم هؤلاء تدعون لتنفقوا في سبيل الله فمنكم من يبخل ومن يبخل فإنما يبخل عن نفسه والله الغني وأنتم الفقراء وإن تتولوا يستبدل قوما غيركم ثم لا يكونوا أمثالكم
سورة: محمد - آية: ( 38 ) - جزء: ( 26 ) - صفحة: ( 510 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Eğer Allah rızkı kullarının hepsine bol bol verseydi, yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Ama O, dilediğini bir
- Kendini arıtan saadete ermiştir.
- Gözler O'nu görmez, O bütün gözleri görür. O Latif'tir, haberdardır.
- İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak
- Sonra gelenler içinde, "İlyas'a selam olsun" diye bir ün bıraktık.
- Allah: "Sen, bilinen gün gelene kadar bırakılanlardansın" dedi.
- And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.
- Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar.
- Size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık; bu Rabbinizin büyük
- İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Muhammed indirin:
Muhammed Suresi mp3 : Muhammed suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler