Zariyat suresi 45. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَمَا اسْتَطَاعُوا مِنْ قِيَامٍ وَمَا كَانُوا مُنْتَصِر۪ينَۙ ﴾ [الذاريات: 45]
ayet arapça & türkçe okunuşuFemâ-stetâ’û min kiyâmin vemâ kânû muntasirîn(e) [Zariyat: 45]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler. [Zariyat: 45]
Zariyat Suresi 45. ayet tefsiri
Semûd kavmine bir süre mühlet tanınmış, fakat onlar bu müddet içinde tevbe edip doğru yola gelecek yerde, Rablerinin emrine isyanı sürdürmüşlerdi. Bu yüzden korkunç bir yıldırımla helak edildiler. ( bk. A‘râf 7/73-79; Hûd 11/61-68 )ûd Allah’a isyan ve peygamberine düşmanlıkta iyice yoldan çıkmış olan Nûh kavmi de böyle acı bir şekilde helak edilmişti. ( bk. A‘râf 7/59-64; Yûnus 10/71-74; Hûd 11/25-49 ) O halde bunlardan ibret alıp Cenâb-ı Hakk’ın verdiği mühleti, ona isyan yolunda değil, küfür ve günahlardan kurtulma yolunda değerlendirmek gerekir. Değilse azap indiği zaman yapılacak bir şey kalmaz.
Şimdi de dikkatlerinizi tarihin bahsi geçen ibretli sayfalarından çekip göklerde ve yerde sergilenen muhteşem ilâhî kudret tecellilerine ve azamet delillerine çevirin:Ömer Çelik Tefsiri
Zariyat suresi 45 ayeti anlamı - okunuşu
Artık bir daha ne ayağa kalkabildiler, ne de kimseden yardım alabildiler!
Mokhtasar tefsiri
Kendilerine inen azabı def etmeye güç yetiremediler. Onların bundan korunacak güçleri de olmadı.
Ali Fikri Yavuz
O vakit (bu azabdan kurtulub) kalkmağa güç yetiremediler, bir yardım da görmediler
İngilizce - Sahih International
And they were unable to arise, nor could they defend themselves.
Zariyat suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Derken ne ayakta durmıya güçleri kalmıştı, ne de bir yardım görmüşlerdi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onların nə (yıxıldıqları yerdən) qalxmağa gücləri çatmış, nə də (bir kimsədən özlərinə) kömək istəyə bilmişdilər (yaxud nə də özlərinə cəza verəndən intiqam ala bilmişdilər).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Zariyat suresi (Adh-Dhariyat) 45 ayeti arapça okunuşu
﴿فَمَا اسْتَطَاعُوا مِن قِيَامٍ وَمَا كَانُوا مُنتَصِرِينَ﴾
[ الذاريات: 45]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Musa, "Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim.
- İşte Allah'ın bunları affetmesi umulur. Allah Affedendir, Bağışlayan'dır.
- Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler.
- Doğrusu Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah, yaptıklarınızı görendir.
- Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir.
- O, kimsenin kendisini görmediğini mi zannediyor?
- Kuran'dan başka hangi söze inanacaklar?
- Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden kendilerine indirilen Kuran'ı gereğince uygulasalardı, her yönden nimete ermiş
- Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten çekinmezler ve usanmazlar.
- "Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Zariyat indirin:
Zariyat Suresi mp3 : Zariyat suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler