Müddessir suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿حَتّٰٓى اَتٰينَا الْيَق۪ينُۜ ﴾ [المدثر: 47]
ayet arapça & türkçe okunuşuHattâ etânâ-lyakîn(u) [Müddessir: 47]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ölüm bize o haldeyken geldi." [Müddessir: 47]
Müddessir Suresi 47. ayet tefsiri
Dünyada insan hür iradesiyle ister hak, isterse bâtıl yolu tutabilir. Bu hususta Cenâb-ı Hak onu özgür bırakmıştır. Fakat kıyamet günü her can yaptıklarına karşılık rehin alınır, bağlanır, tutuklanır. Saadet veya felaketi kazancına bağlıdır. Sorumluluk ferdîdir. Her insan dünyadaki iman ve taatine yahut inkâr ve isyanına göre mükâfat veya ceza görür. Hâsılı insana ebedî kurtuluşu sağlayacak olan da, onu ebedî felâkete sürükleyecek olan da, onun dünyada tuttuğu yola ve o yolun Allah’ın rızâsına uygun olup olmamasına bağlıdır. Eğer bir insanın imanı bâtıl ve ameli bozuksa, onu en yakın dostlarının bile kurtarması mümkün değildir. Neticede Kur’an’ın “ ashâb-ı yemîn ” dediği; dünyada Allah’ın râzı olduğu itikat, ibâdet, ahlâk ve muâmelât çerçevesinde bir hayat yaşayıp, o imanla âhirete göçen ve mahşerde de amel defteri sağ elinden verilen bahtiyarlar, nefislerini rehin olmaktan kurtaracak ve cennete gireceklerdir. ( bk. Vâkıa 56/8, 27-40; Hakka 69/19-24 ) Bunların dışındakiler ise “ ashâb-ı şimâl ” olup amel defterlerini sol taraftan alacaklar ve cehenneme atılacaklardır. ( bk. Vâkıa 56/9, 41-56; Hakka 69/25-37 )
Bu arada cennetliklerle cehennemlikler arasında vuku bulan bir konuşma dile getirilerek, cehennemliklerin oraya atılma sebepleri haber verilir. Bunun hedefi, dünyadaki kâfirlere âhiretteki durumlarını anlatmak, bu yaptıklarından orada pişman olacaklarını gösterip onları uyanmaya ve doğru yola sevk etmektir. Bu sebepler şunlardır:
› Namaz kılmamak,
› Fakirlere, yoksullara, muhtaçlara yemek yedirmemek,
› Bâtıla, boş şeylere dalanlarla birlikte dalıp gitmek,
› Hesap ve ceza gününü yalanlamak.
İşte böyle bir inkâr ve günah hali üzere ölenlere o gün hiçbir şefaatçinin şefaati fayda vermeyecektir.
Öyleyse, bu gerçekler karşısında insanın uyanıp kendine gelmesi ve yürüdüğü yanlış yolları bırakıp doğru yolu tutması gerekmez mi? Bu yüzden şöyle soruluyor:Ömer Çelik Tefsiri
Müddessir suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu
“Böyle gaflet içinde yaşayıp giderken kaçınılması mümkün olmayan ölüm gerçeği geldi çattı.”
Mokhtasar tefsiri
“Ölüm bize gelip çatıncaya dek yalanlamaya devam ettik.``
Ali Fikri Yavuz
Nihayet bize ölüm gelib çattı.”
İngilizce - Sahih International
Until there came to us the certainty."
Müddessir suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bize ölüm gelip çatıncaya dek.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Ölüm bizi haqlayana qədər (bu vəziyyətdə qaldıq)”.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sonunda bize ölüm geldi çattı.
Müddessir suresi (Al-Muddaththir) 47 ayeti arapça okunuşu
﴿حَتَّىٰ أَتَانَا الْيَقِينُ﴾
[ المدثر: 47]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Lanette temellidirler, onlardan azab hafifletilmez ve onların azabı geciktirilmez.
- Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur.
- İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı ve kolay içimlidir; diğeri tuzlu ve acıdır. Her
- "Allah'a yemin ederiz ki, Allah seni bizden üstün tutmuştur; doğrusu biz suç işlemiştik" dediler.
- O'na: "Şimdi mi inandın? Daha önce baş kaldırmış ve bozgunculuk etmiştin" dendi.
- "Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada kıyama duranlar, rüku edenler ve secdeye varanlar
- İnsanlara: "Sakın tanrılarınızı bırakmayın, Ved, Suva, Yağus, Yeuk ve Nesr putlarından asla vazgeçmeyin" dediler.
- Göğü, gücümüzle Biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.
- And olsun ki Nuh'u ve İbrahim'i Biz gönderdik; ikisinin soyundan gelenlere peygamberlik ve kitap verdik;
- Oradan uzaklaştıklarında Musa, yanındaki gence: "Azığımızı çıkar, and olsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük" dedi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müddessir indirin:
Müddessir Suresi mp3 : Müddessir suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler