Müminun suresi 49. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ ﴾ [المؤمنون: 49]
ayet arapça & türkçe okunuşuVelekad âteynâ mûsâ-lkitâbe le’allehum yehtedûn(e) [Müminun: 49]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
And olsun ki Musa'ya, doğru yola girsinler diye Kitap verdik. [Müminun: 49]
Müminun Suresi 49. ayet tefsiri
Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn’un beraberindeki “ âyetler ”den maksat; asâ, yed-i beyzâ, çekirge, bit, kurbağa, kan, denizin yarılması, kıtlık içinde geçen yıllar ve ürünlerin noksanlaşması gibi mûcizelerdir. “ Apaçık bir delil ”den kasıt ise, onların en büyük mûcizeleri olan “ asâ ” mûcizesidir. Çünkü buna asânın yılana dönüşmesi, sihirbazların büyülerini yutuvermesi, denizin yarılması, taşa vurulmak suretiyle gözelerin fışkırması, onun Hz. Mûsâ’ya bekçi olması, ışık olması, meyveli ağaca dönüşmesi gibi pek çok mûcize de taalluk etmektedir. İşte bu üstünlükleri sebebiyle asâ mûcizesi diğerlerinden ayrı olarak özellikle belirtilmiştir. “ Apaçık delil ”den maksadın, gösterilen mûcizelerin Hz. Mûsâ’nın doğruluğuna delâlet etme keyfiyetleri olabilme ihtimali de vardır.
Firavun ile kavminin ileri gelenleri, Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn’a inanmadılar. Bunun sebebi:
› Oldukça kendini beğenmiş, kibirli ve zâlim bir topluluktular.
› Dünyevî imkânlar bakımından ileri seviyede idiler. Sayı ve kuvvet bakımından güçlü idiler.
› İsrâiloğulları uzun yıllardır onların emrinde köle olarak çalıştıkları için onları hakir görüyorlardı. Köleleri durumunda olan bir toplumun içinden çıkan iki kişinin kendilerine bir şey öğretmeye ve akıl vermeye kalkışmaları onların çok ağırına gitmişti. Bunu gururlarına yedirememişlerdi. Bu sebeple: “ Yani biz şimdi kalkıp, kendimiz gibi sıradan iki insana mı inanacağız; hem de kavimleri başı yerde, elleri göğsünde bize hizmet eden kölelerimizken? ” ( Mü’minûn 23/47 ) demişlerdi. İnkâr ve yalanlama yolunu tutmaları sebebiyle de netice Kızıl Deniz’in azgın dalgaları arasında helak edilmişlerdi. ( bk. A‘râf 7/103-136; Yûnus 10/75-92; Tâhâ 20/9-80 )
Kıssanın bu şekilde arz edilmesindeki gâye, Allah Resûlü ( s.a.s. )’i kabul ve ona itaate tenezzül etmeyen, kendileri gibi bir insana inanmayacaklarını söyleyen kibirli müşrik liderleri tehdit ve ikaz etmektir.
49. âyette ifade edildiği üzere Hz. Mûsâ’ya Tevrat’ın verilmesiyle doğru yolu öğrenip onu izlemeleri umulan kimseler, İsrâiloğulları’dır. Çünkü Tevrat, Kızıl Deniz’i geçtikten sonra verilmiştir.
Hz. İsa ve annesine gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 49 ayeti anlamı - okunuşu
Daha sonra biz, İsrâiloğulları doğru yola öğrenip izlesinler diye Mûsâ’ya kitabı verdik.
Mokhtasar tefsiri
Ant olsun biz Musa`ya, kavmini hakka iletmesi ve onların bu hak ile amel etmeleri arzusu ile Tevrat`ı verdik.
Ali Fikri Yavuz
Yemin olsun, Mûsa’ya Tevrat’ı verdik ki, kavmi hidayete ersinler
İngilizce - Sahih International
And We certainly gave Moses the Scripture that perhaps they would be guided.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Andolsun ki biz, doğru yolu bulsunlar diye Musa'ya kitap vermiştik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Həqiqətən, Biz Musaya kitabı (Tövratı) verdik ki, bəlkə, (İsrail oğulları) doğru yola yönəlsinlər!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Andolsun biz Musa'ya, belki onlar yola gelirler diye, Kitab'ı verdik.
Müminun suresi (Al-Muminun) 49 ayeti arapça okunuşu
﴿وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ﴾
[ المؤمنون: 49]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- De ki: "Eğer ölümden yahut öldürülmekten kaçıyorsanız bilin ki, kaçmak size fayda vermeyecektir; kaçsanız bile
- Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
- Kafirler içinde bazı kimselere verdiğimiz kat kat servete gözünü dikme, onlara üzülme; inananları kanatların altına
- Onların olayını sana Biz gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış birkaç gençti. Onların hidayetlerini artırmış
- Ey inananlar! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah'ı anmaya koşun; alım satımı bırakın;
- Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip durdukları nimetler bırakmışlardı.
- Firavun, ordusuyla onları takip etti, deniz de onları içine alıverdi, hem de ne alış!
- Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere değişenlerin, işte onların, ahirette bir payları yoktur. Allah
- Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o
- Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler, can yakıcı azabı görene kadar kendilerine her türlü
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler