Meryem suresi 55. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَكَانَ يَأْمُرُ اَهْلَهُ بِالصَّلٰوةِ وَالزَّكٰوةِۖ وَكَانَ عِنْدَ رَبِّه۪ مَرْضِيًّا ﴾ [مريم: 55]
ayet arapça & türkçe okunuşuVekâne ye/muru ehlehu bi-ssalâti ve-zzekâti vekâne ‘inde rabbihi merdiyyâ(n) [Meryem: 55]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Çevresinde bulunanlara namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi. Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti. [Meryem: 55]
Meryem Suresi 55. ayet tefsiri
Bir resûl ve bir nebî olan Hz. İsmâil, verdiği sözde durmakla temâyüz etmişti. Verdiği her sözü mutlaka yerine getirir, bu hususta fevkalade bir hassasiyet ve titizlik gösterirdi. Meselâ o, kurban edileceği zaman babasına: “ İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın ” ( Saffât 37/102 ) diye söz vermiş ve yerine kurbanlık bir koç gelinceye kadar sabretmiştir. Dolayısıyla Hz. İsmâil’in bu önemli özelliğinin burada zikredilmesi, bunu işiten herkesi sözünde doğru olmaya ve vaadini yerine getirmeye teşvik etmektedir. Nitekim Allah Resûlü ( s.a.s. ), henüz peygamber olmadan önce kendisiyle alış-veriş yaptığı bir kişiyi, buluşmak üzere sözleştikleri yerde tam üç gün beklemişti. Üç gün sonra verdiği sözü hatırlayıp oraya gelen o kişi Efendimiz’in hala sözleştikleri yerde durmakta olduğunu görünce şaşırmıştı. Efendimiz ona: “ Ey genç! Gerçekten beni zora koştun. Üç günden beri seni burada bekliyorum ” ( Ebû Dâvûd, Edeb 82 ) buyurmuştu
Hz. İsmâil, ailesi başta olmak üzere halkına devamlı sûrette namaz kılmayı ve zekât vermeyi emrederdi. Aslında namaz ve zekât, nerede ve ne şekilde olursa olsun Allah’ın onlara emrettiği bütün bedenî ve mâli ibâdetleri şumûlüne alır.
Allah Teâlâ, hususiyle ailemizden ve yakınlarımızdan başlayarak dinin tebliğ edilmesini istemekte ve şöyle buyurmaktadır:
“ Rasûlüm! Önce en yakın akrabanı uyar. ” ( Şuarâ 26/214 )
“ Ailene ve ümmetine namazı emret. Kendin de onu kılmaya sabırla devam et. ” ( Tâhâ 20/132 )
“ Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan o müthiş cehennem ateşinden koruyun! ” ( Tahrîm 66/6 )
Çünkü bir tebliğcinin ailesi ve yakın akrabası düzelince diğer insanların onlara uyarak hallerini ıslah etmeleri daha kolay olur.
Hz. İsmâil, Allah’ın kendisinden râzı olduğu mümtâz bir şahsiyetti. Çünkü o, Allah Teâlâ’nın razı olacağı bir kulluk yapıyor; O’nun rızâsına halel getirecek her türlü hal ve hareketten uzak duruyordu. Her taatinde en yüksek dereceyi tutturuyordu. Bu onun sahip olduğu güzel vasıfların en şereflisi ve en yücesi idi. Zira Allah’ın bir kuldan çok çok râzı olmasından daha üstün bir makam yoktur. Bu sebeple Yüce Rabbimize: “ Allahım! Bizi râzı olduğun her türlü söz, amel, fiil ve düşüncelere muvaffak kıl. Bizi râzı olmadığın her türlü söz, amel, fiil ve düşüncelerden de muhafaza buyur ” diye dua etmeliyiz.
Bu sûrede bahsi geçen peygamberlerin son halkası olarak da Hz. İdris’in ibret dolu hayatına kısaca temas edilir:
Ömer Çelik Tefsiri
Meryem suresi 55 ayeti anlamı - okunuşu
Ailesi başta olmak üzere halkına namaz kılmayı ve zekât vermeyi emrederdi. O, Rabbinin rızâsına ermiş seçkin bir kuldu.
Mokhtasar tefsiri
Ailesine namazı kılmayı ve zekâtı vermeyi emrederdi. Rabbinin yanında razı olunan birisiydi.
Ali Fikri Yavuz
Ümmetine de namaz kılmayı, zekât vermeyi emrederdi ve Rabbi katında rızaya kavuşmuştu
İngilizce - Sahih International
And he used to enjoin on his people prayer and zakah and was to his Lord pleasing.
Meryem suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ehline, ayaline namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi, Rabbinin katından da rızasını kazananlardandı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
O öz ümmətinə namaz qılmağı, zəkat verməyi əmr edirdi. O, Rəbbinin rizasını qazanmışdı. (İsmailin əməli Allah dərgahında bəyənilmişdi).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Halkına namazı ve zekatı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.
Meryem suresi (Maryam) 55 ayeti arapça okunuşu
﴿وَكَانَ يَأْمُرُ أَهْلَهُ بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ وَكَانَ عِندَ رَبِّهِ مَرْضِيًّا﴾
[ مريم: 55]
وكان يأمر أهله بالصلاة والزكاة وكان عند ربه مرضيا
سورة: مريم - آية: ( 55 ) - جزء: ( 16 ) - صفحة: ( 309 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Rabbinin nimetlerine şükrederdi; Rabbi de onu seçti ve doğru yola eriştirdi.
- Eğer büyüklük taslarlarsa kendi aleyhlerinedir. Rabbinin katında bulunanlar hiç usanmadan, O'nu gece gündüz tesbih ederler.
- Allah sizi yaratmıştır, sonra öldürecektir, içinizden bir kısmı da ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki,
- Veya derin denizin karanlıklarına benzer. Onu üstüste dalgalar ve dalgaların üstünde de bulutlar örter; karanlıklar
- Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan
- Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?
- Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. O'ndan başka tanrı yoktur. O, yüce arşın Rabbidir.
- Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, kendine yuva yapan dişi örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı
- Dilediğine rahmet eder. Zalimlere, işte onlara, can yakıcı bir azap hazırlamıştır.
- Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Meryem indirin:
Meryem Suresi mp3 : Meryem suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler