Sebe suresi 50. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قُلْ اِنْ ضَلَلْتُ فَاِنَّمَٓا اَضِلُّ عَلٰى نَفْس۪يۚ وَاِنِ اهْتَدَيْتُ فَبِمَا يُوح۪ٓي اِلَيَّ رَبّ۪يۜ اِنَّهُ سَم۪يعٌ قَر۪يبٌ ﴾ [سبأ: 50]
ayet arapça & türkçe okunuşuKul in daleltu fe-innemâ edillu ‘alâ nefsî(s) ve-ini-htedeytu febimâ yûhî ileyye rabbî(c) innehu semî’un karîb(un) [Sebe: 50]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
De ki: "Eğer saparsam, kendi zararıma sapmış olurum. Doğru yolda olursam, bu Rabbim'in bana vahyetmesiyledir. Doğrusu O, işitendir, yakın olandır" [Sebe: 50]
Sebe Suresi 50. ayet tefsiri
İnsan, bir kısım ön yargılardan kendini kurtarıp, gerçeği bulabilmek için samimiyetle düşünecek olsa; yine aynı safiyetle Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in hayatını ve kişiliğini inceleyecek olsa, onda delilikten hiçbir iz bulunmadığını, aksine onun toplumun en akıllı insanı olduğunu görecektir. Hem Mekkeliler, zaten henüz kendisine peygamberlik verilmeden önce de ona çok güveniyor, emanetlerini ona bırakıyor ve mühim işlerinde ona danışıyorlardı. “ Kâbe hakemliği ” olarak bilinen şu hâdise bunun canlı şâhididir:
Allah Resûlü’nün nübüvvetinden beş sene önce Kâbe’yi tâmir eden Kureyşliler Hacer-i Esved’i yerine kimin koyacağı hususunda anlaşamamış, aralarında neredeyse kan dökülecek kadar sert tartışma ve çekişmeler başlamıştı. Neticede Harem kapısından ilk gelecek zâtı aralarında hakem tâyin etmeye karar verdiler. Tam o esnâda Âlemlerin Efendisi ( s.a.s. ), Harem kapısında görünmüş, herkesin yüzünü tatlı bir tebessüm kaplamıştı. Zira gelen Muhammedü’l-Emîn idi. Kureyş’in, Peygamber Efendimiz ( s.a.s. )’e karşı sevgi, hürmet ve îtimâdı, her geçen gün daha da ziyâdeleşmişti. Bu sebeple Kureyşliler O’nu görür görmez: “ İşte el-Emîn! O’nun aramızda hakem olmasına hepimiz râzıyız! ” dediler. Efendimiz ( s.a.s. ) da, her kabîleden bir kişi seçmiş, ridâsını çıkarıp yere sermiş, sonra Hacer-i Esved’i ridâsının üzerine koydurup, seçtiği kişilerin her birine bir ucundan tutturmuş, mübârek taşı birlikte taşımışlar, Allah Resûlü ( s.a.s. ) de onu kendi elleriyle yerine yerleştirmişti. Böylece Efendimiz, fetânet ve firâsetini göstererek kabîleler arasında çıkabilecek muhtemel bir savaşa mânî olmuştu. ( İbn Hişâm, es-Sîre, I, 209-214; Abdürrazzâk, el-Musannef, V, 319 )
İşte ondaki bu ferâset, akıl ve fetânet nübüvvetle beraber kat kat artmıştır. Dolayısıyla o deli değil, bilakis mâverânın sır perdelerini aralayan nebevî bir akılla insanları gelmesi muhakkak bir azaba karşı uyaran, bütün hedefi insanların kurtuluşu olan ve bu hususta hiçbir dünyevî menfaat beklentisi olmayan, şefkat ve merhamet ummanı emsalsiz bir insandır. Onun vasıtasıyla Allah Teâlâ hakkı ortaya çıkarmış; hak onunla ayakta durup yükselirken, bâtıl onun karşısında tutunamayarak yok olup gitmiştir. Bâtılın zaman zaman kendi varlığını hissettirmesine aldanmamak lâzımdır. Çünkü onun tekrar geri dönüp, hak karşısında bir varlık ortaya koyması mümkün değildir. Bâtılın taraftarları da dünyada az bir müddet geçinip gitseler, yiyip içseler, bilmedikleri gaybî konularda atıp tutsalar da bunun bir ehemmiyeti yoktur. Çünkü:Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi 50 ayeti anlamı - okunuşu
De ki: “Eğer ben yanlış bir yola sapmışsam bunun zararı banadır. Eğer doğru yolu bulmuşsam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur’an sayesindedir. Gerçekten O, her şeyi hakkiyle işitendir, kullarına çok yakındır.”
Mokhtasar tefsiri
Ey Resul! O yalanlayan müşriklere de ki: "Eğer ben size tebliğ ettiğim haktan saparsam sapmamın zararı banadır ve benimle sınırlıdır, ondan size hiçbir şey ulaşmaz. Eğer ben hakka hidayet edilirsem bu; Rabbimin bana vahyetmesi sebebiyledir. Şüphesiz O; kullarının sözlerini hakkıyla işitendir. O`nun benim söylediğim bir sözü işitmemesi mümkün değildir."
Ali Fikri Yavuz
De ki: “- Eğer ben yanılırsam, ancak kendi nefsimin aleyhine (cezası bana olarak) yanılırım. Eğer doğru yolu bulmuşsam, bu da Rabbimin bana vahy vermesiyledir. Çünkü O, Semî’dir= size söylediklerimi işitiyor, (hem bana, hem size) yakındır, (bizi hesaba çekecektir)
İngilizce - Sahih International
Say, "If I should err, I would only err against myself. But if I am guided, it is by what my Lord reveals to me. Indeed, He is Hearing and near."
Sebe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
De ki: Ben sapıtmışsam suçu, bana ait ve eğer doğru yolu bulmuşsam bu da ancak Rabbimin bana vahyetmesiyle; şüphe yok ki o, her şeyi bilir ve bize bizden de yakındır.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
De: “Əgər mən (haqq yoldan) azsam, bunun zərəri (günahı) ancaq mənə olar. Yox, əgər doğru yolla getsəm, bu da Rəbbimin mənə vəhy etdiyi (Qur’an) sayəsindədir. Həqiqətən, O (kimin nə dediyini) eşidəndir, (dua edən bəndələrinə) yaxındır.
Kuran Araştırmaları Vakfı
De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır.
Sebe suresi (Saba) 50 ayeti arapça okunuşu
﴿قُلْ إِن ضَلَلْتُ فَإِنَّمَا أَضِلُّ عَلَىٰ نَفْسِي ۖ وَإِنِ اهْتَدَيْتُ فَبِمَا يُوحِي إِلَيَّ رَبِّي ۚ إِنَّهُ سَمِيعٌ قَرِيبٌ﴾
[ سبأ: 50]
قل إن ضللت فإنما أضل على نفسي وإن اهتديت فبما يوحي إلي ربي إنه سميع قريب
سورة: سبأ - آية: ( 50 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 434 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah, yaptıklarının karşılığını en güzel şekilde kendilerine vermek üzere, az veya çok sarfettikleri her şey,
- O gün insanlar Alemlerin Rabbinin huzurunda dururlar.
- İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve
- Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri
- Ama tartıları ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır.
- Yapamazsanız ki yapamayacaksınız o takdirde, inkar edenler için hazırlanan ve yakıtı insanlarla taş olan ateşten
- Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu
- Kitap ehlinden bir takımı sizi sapıtmak isterler; oysa kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar.
- Ve dediler ki: "Malları ve çocukları en çok olan bizleriz, azaba uğratılacak da değiliz"
- O gün, insanoğluna önde ve sonda yaptığı ne varsa bildirilir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:
Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler