Hac suresi 52. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Hac suresi 52 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Hac suresi - Al-Hajj aya 52 (The Pilgrimage).
  
   

﴿وَمَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ اِلَّٓا اِذَا تَمَنّٰٓى اَلْقَى الشَّيْطَانُ ف۪ٓي اُمْنِيَّتِه۪ۚ فَيَنْسَخُ اللّٰهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللّٰهُ اٰيَاتِه۪ۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌۙ ﴾ [الحج: 52]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vemâ erselnâ min kablike min rasûlin velâ nebiyyin illâ iżâ temennâ elkâ-şşeytânu fî umniyyetihi feyenseḣu(A)llâhu mâ yulkî-şşeytânu śümme yuhkimu(A)llâhu âyâtih(i)(k) va(A)llâhu ‘alîmun hakîm(un) [Hac: 52]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Senden önce gönderdiğimiz hiçbir resul ve nebi yoktur ki, birşeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmamış olsun. Fakat Allah, şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. [Hac: 52]


Hac Suresi 52. ayet tefsiri

 اَلتَّمَنّ۪ي ( temenni ), gönlün arzu ettiği şeyi kişinin kendi içinde, hayalinde şekillendirip canlandırmasıdır. Zihinde canlandırılmış bu tabloya ise اَلأمْنِيَّةُ ( ümniyye ) veya اَلْمُنْيَةُ ( münye ) denilir. Bu anlama göre, her peygamber bir şey arzu ettiği, bir şeye ulaşmak istediği zaman şeytanın, onun arzu ve idealine bir vesvese atacağı; fakat Allah’ın, şeytanın peygamberin zihnine attığı vesveseleri giderip kendi âyetlerini yerleştireceği haber verilmektedir. Resûlullah ( s.a.s. )’in en büyük ideali, kavminin kendisine inanması ve  mü’minlerden oluşan bir dünya topluluğu teşekkül ettirmekti. “ Rasûlüm! Onlar bu Kur’an’a inanmıyorlar diye arkalarından üzülerek neredeyse kendini helak edeceksin! Hayır böyle yapma! ” ( Kehf 18/6 ) gibi âyetler, onun bu idealinin gerçekleşmesini ne kadar istediğini gösterir. İşte şeytan onun bu idealine yanlış düşünceler karıştırmaya çalışıyor, onu ümitsizliğe düşürmek için ins şeytanlarından dostlarına da onun önüne engeller koymaları için vesvese veriyordu. Onun bu idealini hasta yürekli kimselere başka türlü göstermeye ve onları saptırmaya uğraşıyordu.

Peygamberliğin ilk yıllarında müminler çok az olup işkenceye mâruz kalınca, şeytan diğer insanlara da vesvese verip: “ Bu din gerçek olsaydı, genel kabule mazhar olurdu. Demek ki Allah da bundan razı değil ki öbür taraf daha fazla ” diye vesvese veriyordu. Böylece herkes bir imtihanla karşı karşıya kalıyordu. Din, zaten aslında bir imtihandır. Mücahede ve aklî muhakemeyle bâtılı terk edip hakka sarılmakla insan bir değer kazanır. Şeytanın bu vesvesesine karşı, Allah, Rasûlü’nün ve müminlerin sebatlarına mükâfat olarak onları teyid edip Peygamberinin tebligatının gerçek olduğunu ortaya çıkarır. Peygamberimiz ( s.a.s. ) bile ilk anda bu tür vesveselere mâruz kalsa da, “ ismet ” yani Allah’ın risaletini koruma va’di devreye girip o vesveseyi boşa çıkarır.

“ Temennî ” kelimesinin kırâat yani okumak mânası da vardır. Nitekim “ Onlardan bir kısmı ümmîdir; Kitâb’ı bilmezler. Bütün bildikleri kulaktan dolma şeyler, bir takım kuruntulardır ” ( Bakara 2/78 ) âyetindeki “ emânî ”, “ kırâat ” anlamındadır. Zira “ ümmî ”, Kur’an’ı mushaftan okumayı bilmez, o sadece okunduğu zaman, onun kıraat edildiğini anlar. Yine bu gibi kimseler sadece ağızdan duyup belledikleri bazı parçaları okurlar, söylerler. Kırâata “ ümniyye ” denilmesinin sebebi ise, Kur’an okuyan kimsenin, bir rahmet ayetine geldiğinde, o rahmetin gerçekleşmesini temenni etmesi; azab ayetine geldiğinde de bununla sınanmamasını temenni etmesidir.

Dolayısıyla temennî ve ümniyye kelimelerinin hem “ bir temennide bulunmak ” hem de “ okumak ” anlamı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu mânalardan hareketle Allah Teâlâ’nın, peygamberlerinin hem düşünce dünyalarını ve muhayyilelerini şeytanın vesvesesinden koruma altına aldığı, hem de inen âyetlerin tilâvetini şeytanın karıştırmasından muhafaza buyurduğu; yani onları hem içten hem de dıştan iki türlü bir korumaya tabi tuttuğu anlaşılır.

Şeytan vesvesesinin Peygamber’e gelen vahiyle bu kadar yakın temas halinde olmasının hikmetine gelince:


Ömer Çelik Tefsiri
Hac suresi Diyanet

Hac'den 52 Ayeti'ni dinle


Hac suresi 52 ayeti anlamı - okunuşu

Rasûlüm! Biz, senden önce hiçbir rasûl, hiçbir nebî göndermedik ki, o bir temennîde bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de beşerî arzular karıştırmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın karıştıracağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini lafız ve mâna olarak onun kalbine sapasağlam yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Resul!- Senden önce hiçbir resul ve peygamber göndermedik ki, o Allah`ın kitabını okumak istediği zaman şeytan onun bu okumasına şüphe atarak insanların zihinlerini karıştırmış olmasın. Yüce Allah şeytanın attığı bu şüpheyi iptal eder ve ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Yüce Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir. Hiçbir şey O`na gizli kalmaz. Yaratmasında, takdir etmesinde ve yönetmesinde hikmet sahibidir.


Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm), biz senden evvel hiç bir Rasûl ve hiç bir Peygamber göndermedik ki, o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna şübheler karıştırmasın. (Ancak Allah peygamberleri vahy sureti ile korur). Bunun üzerine Allah, şeytanın bıraktığı şüphe ve fitneyi giderir. Sonra da Allah, ayetlerini tesbit eder, kuvvetleştirir Allah, Alîm’dir= her şeyi bilir, Hakîm’dir= hikmet sahibidir


İngilizce - Sahih International


And We did not send before you any messenger or prophet except that when he spoke [or recited], Satan threw into it [some misunderstanding]. But Allah abolishes that which Satan throws in; then Allah makes precise His verses. And Allah is Knowing and Wise.

Hac suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve senden önce, şeriat sahibi veya başkasının şeriatine uymuş hiçbir peygamber göndermedik ki o, bir şey dilediği zaman Şeytan, onun dileğine bir fitne katmaya uğraşmasın. Fakat Allah, Şeytan'ın katmak istediği şeyi bozar, sonra da ayetlerini sağlamlaştırır ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Ya Rəsulum!) Biz səndən əvvəl də (şəriət sahibi olan) elə bir rəsul, (şəriət sahibi olmayıb onun ardınca gedən) elə bir nəbi (peyğəmbər) göndərmədik ki, o, (hər hansı bir şeyi) arzu etdikdə Şeytan onun arzusuna (diləyinə vəsvəsə yolu ilə) bir xələl qatmasın! (Yaxud o, ayələrimizi oxumaq istədiyi zaman Şeytan onu çaşdırıb oxuduğu ayə barəsində pis bir fikir təlqin etməsin!) Lakin Allah Şeytanın vəsvəsini batil (yox) edər. Sonra isə Allah Öz ayələrini möhkəmlədər. Allah (hər şeyi) biləndir, hikmət sahibidir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


(Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşeri arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi ayetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Hac suresi (Al-Hajj) 52 ayeti arapça okunuşu

﴿وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّا إِذَا تَمَنَّىٰ أَلْقَى الشَّيْطَانُ فِي أُمْنِيَّتِهِ فَيَنسَخُ اللَّهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللَّهُ آيَاتِهِ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
[ الحج: 52]

vema erselna min kablike mir rasuliv vela nebiyyin illa iza temenna elkaş şeytanü fi ümniyyetih feyensehul lahü ma yülkiş şeytanü sümme yuhkimül lahü ayatih Vallahü alimün hakim

وما أرسلنا من قبلك من رسول ولا نبي إلا إذا تمنى ألقى الشيطان في أمنيته فينسخ الله ما يلقي الشيطان ثم يحكم الله آياته والله عليم حكيم

سورة: الحج - آية: ( 52 )  - جزء: ( 17 )  -  صفحة: ( 338 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Esirler sana hıyanet etmek isterlerse, bilsinler ki esasen daha önce de Allah'a hıyanet etmişlerdi, Allah
  2. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini
  3. Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki,
  4. "Şu yazımı götür, onlara at, sonra bir yana çekil, varacakları sonuca bak."
  5. O gün siz huzura alınırsınız, hiçbir şeyiniz gizli kalmaz.
  6. Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların gönüllerindeki saygıyı artırır.
  7. Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.
  8. Bize geldikleri gün neler görüp neler işitecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.
  9. Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. "Biz nasıl olsa affedileceğiz" diyerek Kitap'ın
  10. Bu kafirler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından menedemeyecekleri ve yardım da göremiyecekleri zamanı keşke bilseler.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hac indirin:

Hac Suresi mp3 : Hac suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Hac Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Hac Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Hac Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Hac Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Hac Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Hac Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Hac Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Hac Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Hac Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Hac Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Hac Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Hac Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Hac Suresi Al Hosary
Al Hosary
Hac Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Hac Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler