Şura suresi 52. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَكَذٰلِكَ اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ رُوحًا مِنْ اَمْرِنَاۜ مَا كُنْتَ تَدْر۪ي مَا الْكِتَابُ وَلَا الْا۪يمَانُ وَلٰكِنْ جَعَلْنَاهُ نُورًا نَهْد۪ي بِه۪ مَنْ نَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِنَاۜ وَاِنَّكَ لَتَهْد۪ٓي اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍۙ ﴾ [الشورى: 52]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe keżâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ(c) mâ kunte tedrî mâ-lkitâbu velâ-l-îmânu velâkin ce’alnâhu nûran nehdî bihi men neşâu min ‘ibâdinâ(c) ve-inneke letehdî ilâ sirâtin mustakîm(in) [Şura: 52]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İşte sana da buyruğumuzla Cebrail'i gönderdik; sen Kitap nedir, iman nedir önceleri bilmezdin, fakat Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz sen de insanlara, göklerde ve yerde ne varsa kendisininolan Allah'ın yolunu, doğru yolu göstermektesin. İyi bilin ki işler sonunda Allah'a döner. [Şura: 52]
Şura Suresi 52. ayet tefsiri
Kur’ân-ı Kerîm’in bir ismi “ ruh ”tur. Bedenler ruh ile dirilip hayata kavuştuğu gibi, insanlar da dini hayatlarını Kur’ân ile diriltirler. Ölü kalpler ancak onunla hayat bulur. O, ruhların hayat vesilesidir. Gerçekten de Kur’ân, insanları küfür, şirk ve cehalet ölümünden kurtarıp iman, hidâyet ve ilim ile hakiki bir hayata ulaştıran en büyük vesiledir.
Bunun izahı şöyle yapılabilir:
Beden kesif ve karanlık bir yapıya sahiptir. Ona ruh girdiğinde canlanır, latîf ve nûrânî olur. Böylece o nûrun tesiri beş duyuda da görülür. Aslında ruh da karanlık ve cehâletle malüldür. Kendisine akıl verildiğinde aydınlanır ve nurlanır. Aynı şekilde akıl da tam nûrânî, arınmış, saf ve aydın değildir. O, Allah’ın zatını, sıfatlarını, fiillerini, ruhlar ve maddeler âlemini, dünya ve âhiret âlemini tanıdığı nispette mükemmelleşir. Bu ilâhî bilgiler ise vahiy ile, özellikle Kur’ân nûru ile mükemmelleşmiş ve saflaşmıştır. Bu izah, mârifetullah ve Rabbânî keşiflerin ancak Kur’ân nûru ile kemâle erdiğini gösterir. İşte bu noktada, hakiki ruhun vahiy ve Kur’ân olduğu ortaya çıkar. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XIX, 175 )
Kur’ân-ı Kerîm’in bir ismi de “ nûr ”dur. O, aynen ışık gibi insanların yollarını aydınlatmakta, iman ve hidâyete erişmelerine vesile olmaktadır. Resûlullah ( s.a.s. ) de Kur’an’ı tebliğ ederek insanlığa dosdoğru yol olan Allah’ın yolunu göstermekle vazifelendirilmiştir. Ancak Kur’an’ın ve Peygamberimiz ( s.a.s. )’in hidâyeti, sadece doğru yolu göstermek ve onu beyân etmektir. İnsanı, onun şahsi irade ve tercihini de dikkate alarak, o yola eriştirecek olan ise şüphesiz ki Cenâb-ı Hak’tır. Çünkü Allah Teâlâ Peygamberimiz ( s.a.s. )’e hitâben: “ Rasûlüm! Sen sevdiğini doğru yola erdiremezsin, lâkin Allah dilediğini doğru yola eriştirir. Çünkü, doğru yola girecek olanları en iyi O bilir ” ( Kasas 28/56 ) buyurmaktadır.
Kur’an’ın kalplere hayat veren rûh ve karanlıkları aydınlatan nûr olduğunu beyân ederek sona eren Şûrâ sûresinin peşinden gelen Zuhruf sûresi aynı konuyu takip ederek başlayacaktır:Ömer Çelik Tefsiri
Şura suresi 52 ayeti anlamı - okunuşu
İşte biz böylece sana emrimizle ölü kalplere hayat bahşeden bu Kur’an’ı vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur’an’ı bir nûr kıldık ki, onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola ulaştıralım. Sen de hiç şüphesiz insanlığı dosdoğru bir yola çağırmaktasın.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Resul!- Senden önce gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana kendi katımızdan Kur`an`ı vahyettik. Önceden sen resullere indirilen semavi kitaplar nedir ve iman nedir bilmiyordun. Fakat biz bu Kur`an`ı kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle hidayet edeceğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz sen insanları dosdoğru yola iletiyorsun. O da İslam dinidir.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), işte sana böyle emrimizden bir ruh (Kur’an) vahyettik. (Halbuki daha önce) sen kitab nedir, iman nedir bilmiyordun. Fakat biz o kitabı bir nur yaptık. Onunla kullarımızdan dilediğimize hidayet vereceğiz; ve muhakkak ki sen, doğru bir yola (İslâm’a) çağırıyorsun
İngilizce - Sahih International
And thus We have revealed to you an inspiration of Our command. You did not know what is the Book or [what is] faith, but We have made it a light by which We guide whom We will of Our servants. And indeed, [O Muhammad], you guide to a straight path -
Şura suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve işte biz, emrimizle sana böylece Ruh'u gönderdik de vahyettik; ne kitap nedir, bilirdin, ne de iman ve fakat onu, kullarımızdan dilediğimizi doğru yola sevk eden bir nur olarak yarattık ve şüphe yok ki sen de elbette doğru yola sevk edersin.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum! Əvvəlki peyğəmbərlərə vəhy nazil etdiyimiz kimi) sənə də beləcə əmrimizdən olan bir vəhy (mö’minlərə mə’nəvi həyat verən Qur’an) göndərdik. Sən (bundan əvvəl) kitab nədir, iman nədir bilməzdin. Lakin Biz onu bəndələrimizdən dilədiyimizi haqq yola qovuşdurmağımız üçün bir nur etdik. Sən (onunla insanları) düz yola yönəldirsən (islam dininə də’vət edib haqqa qovuşdurursan).
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.
Şura suresi (Ash_shuraa) 52 ayeti arapça okunuşu
﴿وَكَذَٰلِكَ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ رُوحًا مِّنْ أَمْرِنَا ۚ مَا كُنتَ تَدْرِي مَا الْكِتَابُ وَلَا الْإِيمَانُ وَلَٰكِن جَعَلْنَاهُ نُورًا نَّهْدِي بِهِ مَن نَّشَاءُ مِنْ عِبَادِنَا ۚ وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلَىٰ صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ﴾
[ الشورى: 52]
وكذلك أوحينا إليك روحا من أمرنا ما كنت تدري ما الكتاب ولا الإيمان ولكن جعلناه نورا نهدي به من نشاء من عبادنا وإنك لتهدي إلى صراط مستقيم
سورة: الشورى - آية: ( 52 ) - جزء: ( 25 ) - صفحة: ( 489 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş
- Faiz yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Zaten alışveriş de
- Her ümmete, yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyleyse, bu konuda seninle çekişmelerine fırsat verme; Rabbine
- Canı çıksın o insanın, o ne nankördür!
- Musa milletine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin; yeryüzü şüphesiz Allah'ındır, kullarından dilediğini ona mirasçı kılar;
- Eğer onları ondan önce bir azaba uğratarak yok etseydik: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de,
- Azabımıza uğramakta acele mi ediyorlar?
- Yerin yetiştirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmediklerinden çift çift yaratan Allah münezzehtir.
- Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?
- Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; yerilmiş ve kovulmuş
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Şura indirin:
Şura Suresi mp3 : Şura suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler