Fecr suresi 9. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَثَمُودَ الَّذ۪ينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِۙۖ ﴾ [الفجر: 9]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe śemûde-lleżîne câbû-ssaḣra bil-vâd(i) [Fecr: 9]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? [Fecr: 9]
Fecr Suresi 9. ayet tefsiri
Azgınlıkları sebebiyle helak edilen üç kavme yer verilir. Bunlar Âd ve Semûd kavimleri ile Firavun’dur. Kur’ân-ı Kerîm bunların ibret verici kıssalarını tekrar tekrar anlatır. Ancak burada o kavimlerin dünya hayatındaki zenginlik, saltanat ve şa’şaalarına dikkat çekilir:
Âd kavmi, Hûd ( a.s. )’ın peygamber olarak gönderildiği kavimdir. Uzun boylu, iri cüsseli, güçlü kuvvetli kimseler idiler. Şan, şöhret ve kuvvet itibariyle onlardan daha üstün kimse yoktu. Güçlerine güvenir, bununla iftihar ederlerdi. Nitekim onlar hakkında şöyle buyrulur:
“ Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: «Bizden daha güçlü kim varmış?» dediler. Kendilerini yaratan Allah’ın, onlardan daha güçlü olduğunu görmüyorlar mıydı? Doğrusu onlar, bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı. ” ( Fussilet 41/15 )
Bunlar bir şehir yapmışlardı. İsmi “ İrem ”di. Bu şehir ذَات الْعِمَادِ ( zâtü’l-imâd ), yâni “ sütunlar, direkler sahibi ” olarak vasfedilir. Bu vasıf, bu şehirde evlerin direkler üzerine kurulduğunu anlatır. Bu şehir evleri, bağları, bahçeleri, sularıyla güzellik numunesi olarak dillere destan olmuştur. “ İrem bağları ” diye edebiyata girmiştir. Âyet-i kerîme, bu şehrin dünyada benzeri görülmemiş bir güzellik ve ihtişama sahip olduğunu haber vermektedir.
Semûd, Sâlih ( a.s. )’ın peygamber olarak gönderildiği kavimdir. Onlar da güçlü, varlıklı, nimetler içine gark olmuş bir toplumdu. Burada dikkat çekilen, yaptıkları evlerdir. Onlar vâdi kenarındaki dağları, kayaları yontarak evler yaparlardı. Nitekim bunlar hakkında: “ Şımarık kimseler olarak dağlardan büyük bir ustalıkla görkemli evler yontuyorsunuz ” ( Şuarâ 26/149 ) buyrulur.
Firavun ise ذُو الْاَوْتَادِ ( zü’l-evtâd ) yani “ direkler sahibi ” olarak vasfedilir. Bu ifade onun askerlerinin ve bu askerlerin çadırlarının çokluğunu gösterir. Ayrıca bununla Firavun’un yaptırmış olduğu saraylara, derin temeller üzerine oturtulmuş sağlam binalara ve meşhur piramitlere işaret edilir. ( bk. Sād 38/12 ) Buna göre Firavun, askerî gücüyle, bina ve saraylarıyla büyük bir saltanat sahibiydi. Zaten kendisi de: “ Ey kavmim! Mısır’ın mülkü ve hâkimiyeti, sonra ayaklarımın altından akan şu ırmaklar bana ait değil mi? ” der, özellikle Hz. Mûsâ ve İsrâiloğullarına karşı böbürlenirdi. ( bk. Zuhruf 43/51 )
Bunlar, kendilerine verilen nimetlerle şımardılar. Gururlanıp kibirlendiler. Azgınlaşıp taşkınlık yaptılar. Bulundukları ülkeleri fesada boğup oradaki düzeni alt üst ettiler. Zulüm ve haksızlık yaptılar. Bu yüzden ilâhî cezaya çarptırılıp azap kamçılarıyla helak edildiler:
“ Biz bu topluluk ve kişilerden her birini günahları yüzünden kıskıvrak yakalayıverdik: Kiminin üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Kimini o korkunç çığlık yakaladı. Kimini yerin dibine geçirdik. Kimini de suda boğduk. Allah, böyle yapmakla kesinlikle onlara zulmetmedi; lâkin onlar kendi kendilerine zulmettiler. ” ( Ankebût 29/40 )
Çünkü Allah, bir gözetleme yerinden pür dikkat gözetleme yapan bir gözetleyici gibi, her an ve her durumda onların yaptıklarını gözetlemektedir. Olan biteni görmekte ve şâhit olmaktadır. O hiçbir şeyi kaçırmamaktadır. Her birine bakmaktadır. Ameline göre de hem dünya hem âhirette uygun bir karşılık verecektir.
O halde bir toplumda idareciler ve mesuliyet sahibi kimseler, her türlü inanç, amel, davranış ve uygulamalarında Allah’ın hükümlerini, O’nun peygamberinin ve kitabının davetini hiçe sayar, yalanlar, hak ve adâlet ölçülerinden sapar ve neticede ülkeyi fitne ve fesat ortamı hâline getirirlerse, kaçınılmaz bir şekilde helaki hak etmiş olurlar. Bu tehdit, ilk olarak zenginlikleriyle şımarıp Peygamberimiz ( s.a.s. )’in davetini reddeden, onun beraberindeki fakir müslümanları küçümseyen müşrik liderlere olsa da, kıyamete kadar durumu bu şekilde olan herkes için geçerlidir. Çünkü zaman geçse de insan gerçeği, insan psikolojisi, onun nefsine ve ruhuna terettüp eden hadiseler değişmemekte, her devirde müspet ya da menfi ayniyle tekerrür etmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Fecr suresi 9 ayeti anlamı - okunuşu
Vâdilerde kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semûd kavmine?
Mokhtasar tefsiri
Dağların kayalarını yontarak onlardan odalı evler yapan Salih’in kavmi Semûd`a, Rabbinin neler yaptığını görmedin mi?
Ali Fikri Yavuz
(Nasıl azab etti) vadilerde kayaları oyan (ve böylece şehirler kuran) Semûd’a
İngilizce - Sahih International
And [with] Thamud, who carved out the rocks in the valley?
Fecr suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve vadileri oyan, kayaları kesen Semud'a.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Məgər görmədinmi ki, Rəbbin nələr etdi) vadidə qayaları olan Səmuda (Səmud qövmünə)?!
Kuran Araştırmaları Vakfı
O vadide kayaları yontan Semud kavmine?
Fecr suresi (Al-Fajr) 9 ayeti arapça okunuşu
﴿وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ﴾
[ الفجر: 9]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Eğer inkar ederseniz, gençleri ihtiyarlatan günden nasıl korunursunuz?
- Yoksa okuduğunuz bir kitabınız mı var?
- Ey Kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile hakkı gizliyorsunuz?
- Allah, yaptıklarının karşılığını en güzel şekilde kendilerine vermek üzere, az veya çok sarfettikleri her şey,
- Biz onları yeryüzünde iyiler ve aşağılıklar olarak bölük bölük ayırdık; iyiliğe dönerler diye onları güzellikler
- Hiçbir kimse Allah'ın izni olmadan ölmez; o, belli bir vakte bağlanmıştır. Kim dünya nimetini isterse
- O azap, yurtlarına indiğinde, uyarılan fakat yola gelmeyenlerin sabahı ne kötü olur!
- Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti hatırlayın ve ahdimi yerine getirin ki Ben de yerine getireyim;
- Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel
- Bu böyledir; onları başka bir millete miras bıraktık.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fecr indirin:
Fecr Suresi mp3 : Fecr suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler