Kehf suresi 62. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَلَمَّا جَاوَزَا قَالَ لِفَتٰيهُ اٰتِنَا غَدَٓاءَنَاۘ لَقَدْ لَق۪ينَا مِنْ سَفَرِنَا هٰذَا نَصَبًا ﴾ [الكهف: 62]
ayet arapça & türkçe okunuşuFelemmâ câvezâ kâle lifetâhu âtinâ ġadâenâ lekad lakînâ min seferinâ hâżâ nasabâ(n) [Kehf: 62]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Oradan uzaklaştıklarında Musa, yanındaki gence: "Azığımızı çıkar, and olsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük" dedi. [Kehf: 62]
Kehf Suresi 62. ayet tefsiri
Mûsâ ve Yûşa ( a.s. ) iki denizin buluştuğu yere vardılar. Bir kayanın yanına sığınıp istirahat için bir müddet mola verdiler. Yûşâ, Mûsâ ( a.s. )’ın uyuduğu bir sırada heybesindeki ölü balığın mûcizevî bir şekilde aniden canlanarak denize atladığını, orada bir yol bulup gittiğini görmüştü. Fakat bunu Hz. Mûsâ’ya söylemeyi unutmuştu. Mûsâ ( a.s. ) uyanınca:
“ –Haydi, yolumuza devam edelim; belki daha çok yolumuz var!.. ” dedi. Beraberce yola devam ettiler. Uzun bir müddet gittikten sonra nihâyet bir ağaç altında oturdular. Mûsâ ( a.s. ), yardımcısından kahvaltıyı getirmesini istedi. Bu yolculuk sebebiyle hayli yorgun düştüğünü söyledi. Halbuki yola çıkarken: “ İki denizin birleştiği noktaya varıncaya kadar hiç durmadan gidecek, gerekirse aradığımı buluncaya kadar senelerce yürüyeceğim ” ( Kehf 18/60 ) demişti. Yine Mûsâ ( a.s. ), Rabbiyle mülâkat için Tur’a çıktığı zaman kırk gün yememiş, içmemiş, fakat ne acıkmış ne de yorulmuştu. Halbuki bu sefer esnasında o henüz işin başlangıcında hem acıktı, hem yoruldu. Bunun hikmeti şudur: Tûr’daki seyahat Allah’a yolculuk mânasına geliyordu. Bu ise te’dip, ilim talebi, sabır imtihanı ve meşakkatlere tahammül yolculuğu idi.
Hz. Yûşâ, birden hatırladı; balık daha önce canlanıp denize atlamıştı. Fakat bunu Hz. Mûsâ’ya söylemeyi unutmuştu. Bunu unutturan da şeytandan başkası değildi. Halbuki Hızır ile buluşacakları yer, işte tam da orası, yani balığın mûcizevî olarak dirilip denize atladığı yerdi. Yapılacak tek şey tekrar geri dönmekti. İki yol arkadaşı, geldikleri izleri takip ederek gerisin geri döndüler ve daha önce mola verdikleri kayanın yanına geldiler. İşte aradıkları şahsı orada bulacaklardı:
Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi 62 ayeti anlamı - okunuşu
Kararlaştırdıkları yeri farkına varmadan geçip bir müddet gittikten sonra Mûsâ genç yardımcısına: “Şu kahvaltımızı getir de yiyelim artık! Gerçekten bu yolculuğumuz yüzünden hayli yorgun düştük” dedi.
Mokhtasar tefsiri
O yeri geçtikleri zaman Musa -aleyhisselam- hizmetçisine şöyle dedi: Kahvaltı yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzda çok aşırı yorulduk.
Ali Fikri Yavuz
İki deniz kavşağını geçtikleri zaman, Mûsa, genç arkadaşına: “-Kuşluk yemeğimizi getir, gerçekten biz bu yolculuğumuzdan yorgun düştük.” dedi
İngilizce - Sahih International
So when they had passed beyond it, [Moses] said to his boy, "Bring us our morning meal. We have certainly suffered in this, our journey, [much] fatigue."
Kehf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Oradan geçtikten sonra Musa, genç arkadaşına kuşluk yemeğimizi getir dedi, gerçekten de şu yolculuk, yordu bizi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlar (iki dənizin qovuşduğu yerdən) keçib getdikləri zaman (Musa) gənc dostuna dedi: “Nahar yeməyimizi gətir. Bu səfərimiz bizi lap əldən saldı!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde Musa genç adamına: Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.
Kehf suresi (Al-Kahf) 62 ayeti arapça okunuşu
﴿فَلَمَّا جَاوَزَا قَالَ لِفَتَاهُ آتِنَا غَدَاءَنَا لَقَدْ لَقِينَا مِن سَفَرِنَا هَٰذَا نَصَبًا﴾
[ الكهف: 62]
فلما جاوزا قال لفتاه آتنا غداءنا لقد لقينا من سفرنا هذا نصبا
سورة: الكهف - آية: ( 62 ) - جزء: ( 15 ) - صفحة: ( 301 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- O, yeryüzünü size bir döşek ve göğü de bir bina kıldı. Gökten su indirip onunla
- Ama onlara katımızdan gerçek gelince: "Musa'ya verildiği gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mi?" dediler.
- De ki: "İçinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde olanları da, yerde
- Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur-
- Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
- Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.
- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında;
- Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.
- Cennet, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılır, zaten uzakta değildir.
- And olsun ki, "Allah ancak Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kafir oldular. Oysa Mesih, "Ey İsrailoğulları!
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:
Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler