Maide suresi 63. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Maide suresi 63 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Maide suresi - Al-Maidah aya 63 (The Table).
  
   

﴿لَوْلَا يَنْهٰيهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالْاَحْبَارُ عَنْ قَوْلِهِمُ الْاِثْمَ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَۜ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَصْنَعُونَ ﴾ [المائدة: 63]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Levlâ yenhâhumu-rrabbâniyyûne vel-ahbâru ‘an kavlihimu-l-iśme veeklihimu-ssuht(e)(c) lebi/se mâ kânû yasne’ûn(e) [Maide: 63]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür! [Maide: 63]


Maide Suresi 63. ayet tefsiri

Din âlimlerinin; mürşitlerin, müçtehitlerin ve fakîhlerin vazifesi Allah’ın dinini en güzel şekilde öğrenmek, yaşamak ve halkı da bu yönde bilgilendirip terbiye etmektir. Onları günahlardan uzaklaştırarak hayırlı ve faziletli işlere yönlendirmektir. Halkın salâhı, bunların salâh ve gayretine bağlıdır. Âlimlerde meydana gelen en küçük bir bozulma, halk nezdinde daha büyük oranda bozulmalara yol açar ve pek çok kişinin yoldan çıkmasına neden olabilir. Bu hususa ışık tutan şu kısacık hikâye ne kadar ibrete şayândır:

Birgün İmâm-ı Âzam Ebû Ha­nî­fe Hazretleri, ça­mur­da yü­rü­yen bir ço­cu­ğa rast­la­mış­tı. Ona mer­ha­met ve şef­kat­le te­bes­süm ede­rek:

“ –Ev­lâ­dım, dik­kat et de düş­me­ye­sin! ” de­di.

Ço­cuk da, ze­kâ ve ba­sî­ret par­la­yan göz­le­riy­le İmâm’a dön­dü ve ken­di­sin­den beklenmeyecek bir olgunlukla şu karşılığı verdi:

“ –Ey İmâm! Asıl sen dikkat et ve düşmekten sakın! Çünkü âlimin düşmesi, âlemin düşmesi demektir. Be­nim düş­mem ba­sit­tir, dü­şer­sem yal­nız ben za­rar gö­rü­rüm. Fa­kat si­zin aya­ğı­nız ka­ya­cak olur­sa, si­ze tâ­bî olup pe­şi­niz­den gidenlerin de aya­kları ka­yar ve dü­şer­ler ki, bun­la­rın hep­si­ni kal­dır­mak, ol­duk­ça güçtür!.. ”

Ebû Hanîfe Hazretleri, bu sözden çok etkilendi ve sarsıldı. Artık o günden sonra, öğrencileriyle birlikte tam bir ay müzâkere ettikten sonra ancak bir fetvâ verirdi. Öğrencilerine de şu nasihatte bulunurdu:

“ Şayet bir me­se­le­de si­ze da­ha kuv­vet­li bir de­lil ula­şır­sa, o hu­sus­ta ba­na tâ­bî ol­ma­yı­nız. İs­lâm’da ke­mâ­lin alâ­me­ti bu­dur. Ba­na olan sev­gi ve bağ­lı­lı­ğı­nız da an­cak bu şe­kil­de or­ta­ya çı­kar... ” ( İbn Âbidin, Hâşiyetü İbn Âbidîn, Dımaşk 2000, I, 217-219 )

Osmanlı tarihinden seçilen şu misal, âlimlerin fetvâ verirken, idarecilerin de bunları uygularken bunların Allah’ın emrine uygun olup olmadıkları noktasında göstermeleri gereken titizliği gözler önüne serer:

Kânûnî Sultan Süleyman vefât edip de nâşı kabre indirilirken bir sandık getirilip; “ Vasiyeti gereğidir! ” denilerek kabre konulmak istendi. Şeyhulislâm Ebussuûd Efendi, bu duruma müdâhale etti. Cenâze ile beraber kıymetli bir şeyin gömülmesinin câiz olmadığını bildirdi. Ebussuûd Efendi’ye bunun, Sultân’ın vefâtından bir gün evvelki vasiyeti olduğu bildirilince, merakla sandığı açtı. Kendisinin Hünkâr’a verdiği fetvâlarla karşılaştı. Hayretler içinde donakaldı:

“ –Sen kendini kurtardın ulu Hâkan! Biz yarın âhirette ne yapacağız?!. ” diyerek hüzünlendi ve ağlamağa başladı.

Zira Kânûnî, hayâtı boyunca yapacağı her işin fetvâsını almış, ondan sonra icrâ etmişti.

Dolayısıyla âyet-i kerîmede yahudilerin yaptıkları haksızlıklar ve işledikleri günahlar karşısında sessiz kalıp onları ikaz etmeyen; yalan söylemelerine ve haram yemelerine rızâ gösterip buna mani olmayan din âlimleri kınanmakta ve yaptıkları bu işin çok kötü olduğu haber verilmektedir. Bu âyet, Kur’an’da âlimleri uyaran en şiddetli âyetlerin başında yer almaktadır.

Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“ İnsanlar, zalimi görüp de onun elini zulümden çekmeyecek olurlarsa, aradan fazla zaman geçmeden Allah’ın hepsini birlikte cezalandırılmasından korkulur. ” ( Tirmizî, Tefsir 5/3057 )

Yahudilerin şu yaptıkları, böyle bir zulme ibretli bir misaldir:


Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi Diyanet

Maide'den 63 Ayeti'ni dinle


Maide suresi 63 ayeti anlamı - okunuşu

Keşke mürşitleri ve âlimleri onları günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten alıkoysalardı. Fakat heyhât! Bunların da yapıp durdukları şeyler gerçekten ne kötüdür.


Mokhtasar tefsiri

Onların dini liderleri ve âlimlerinin onları yalan söylemekten, yalan şahitlikten, haksız yere insanların malını yemekten nehyetmeleri gerekmez mi? Onları kötülük yapmaktan engellemeyen dini liderlerinin ve âlimlerinin yapmış olduğu bu davranışları ne kötüdür.


Ali Fikri Yavuz

Ne olurdu? Onların âlimleri ve din bilginleri, günah söylemelerinden ve haram yemelerinden kendilerini vazgeçirmeğe çalışsalardı ya. İşledikleri bu sanat ne kadar kötü


İngilizce - Sahih International


Why do the rabbis and religious scholars not forbid them from saying what is sinful and devouring what is unlawful? How wretched is what they have been practicing.

Maide suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Bari, hükümleri bilenleri ve bilginleri, onları, suç olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi. İşledikleri iş, ne de kötüdür.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Kaş onların (yəhudilərin) din alimləri və fəqihləri onlara günah söyləməyi və haram yeməyi qadağan edəydilər! Onların törətdiyi əməllər necə də pisdir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Din adamları ve alimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!

Maide suresi (Al-Maidah) 63 ayeti arapça okunuşu

﴿لَوْلَا يَنْهَاهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالْأَحْبَارُ عَن قَوْلِهِمُ الْإِثْمَ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ ۚ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَصْنَعُونَ
[ المائدة: 63]

levla yenhahümür rabbaniyyune vel'ahbaru an kavlihimül 'isme ve eklihimüs suht lebi'se ma kanu yasneun

لولا ينهاهم الربانيون والأحبار عن قولهم الإثم وأكلهم السحت لبئس ما كانوا يصنعون

سورة: المائدة - آية: ( 63 )  - جزء: ( 6 )  -  صفحة: ( 118 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler


    türkçe Kuran sureleri :

    Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
    Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
    Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
    Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
    As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
    fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
    Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
    Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
    İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

    En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:

    Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
    Maide Suresi Ahmed El Agamy
    Ahmed Al Ajmy
    Maide Suresi Bandar Balila
    Bandar Balila
    Maide Suresi Khalid Al Jalil
    Khalid Al Jalil
    Maide Suresi Saad Al Ghamdi
    Saad Al Ghamdi
    Maide Suresi Saud Al Shuraim
    Saud Al Shuraim
    Maide Suresi Abdul Basit Abdul Samad
    Abdul Basit
    Maide Suresi Ammar Al-Mulla
    Ammar Al-Mulla
    Maide Suresi Abdullah Basfar
    Abdullah Basfar
    Maide Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
    Abdullah Al Juhani
    Maide Suresi Fares Abbad
    Fares Abbad
    Maide Suresi Maher Al Muaiqly
    Maher Al Muaiqly
    Maide Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
    Al Minshawi
    Maide Suresi Al Hosary
    Al Hosary
    Maide Suresi Al-afasi
    Mishari Al-afasi
    Maide Suresi Yasser Al Dosari
    Yasser Al Dosari


    Wednesday, June 25, 2025

    Bizim için dua et, teşekkürler