Naziat suresi 43. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِكْرٰيهَاۜ ﴾ [النازعات: 43]
ayet arapça & türkçe okunuşuFîme ente min żikrâhâ [Naziat: 43]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Nerde senden onu anlatması? [Naziat: 43]
Naziat Suresi 43. ayet tefsiri
Kıyâmetin vaktini ve o vakit meydana gelecek hâdiseleri tam olarak yalnız Allah Teâlâ bilir. Resûlullah ( s.a.s. )’in vazifesi de, kıyametin vaktini bildirmek değil, ondan korkup ürperenlere Allah’ın emir ve yasaklarını hatırlatmaktır. Ancak Allah Resûlü ( s.a.s. )’in son peygamber olarak gönderilmesinin, kıyâmetin yaklaştığının büyük bir alameti olduğu da ortadadır. Nitekim Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ), şehâdet parmağıyla orta parmağını bir araya getirerek:
“ Benimle kıyâmetin arası şu iki parmağım arası kadar yaklaştığı zamanda ben peygamber olarak gönderildim ” buyurmuştur. ( Buhârî, Tefsir 79/1; Müslim, Cum‘a 43 )
Dolayısıyla bizzat Efendimiz ( s.a.v )’in bi’seti, kıyametin yaklaşmakta olduğunu anlatıp dururken, inkârcıların bununla yetinmeyip onun vaktini sormaya kalkışmaları, üzerlerine düşmeyen mânasız bir iştir. Bu hususta ne onların sormaları, ne de Peygamber ( s.a.s. )’in bir açıklama yapması, matlup bir durumdur.
Unutmasınlar ki:Ömer Çelik Tefsiri
Naziat suresi 43 ayeti anlamı - okunuşu
Ama sen nereden bilebilir, onun vaktini nasıl söyleyebilirsin ki?
Mokhtasar tefsiri
Senin buna dair bir bilgin yok ki, onlara söyleyesin ve zaten bu senin işin de değildir. Aslında senin görevin sadece insanları ona hazırlamaktır.
Ali Fikri Yavuz
Onu anlatmak sana nerden olsun? (Allah bildirmeyince)
İngilizce - Sahih International
In what [position] are you that you should mention it?
Naziat suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sen, onu ne bilirsin ki ne anlatacaksın?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sən onu (onun vaxtını) nə bilirsən?!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sen onu nereden bilip bildireceksin!
Naziat suresi (An-Naziat) 43 ayeti arapça okunuşu
﴿فِيمَ أَنتَ مِن ذِكْرَاهَا﴾
[ النازعات: 43]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazabetmiş, lanetlemiş ve
- İbrahim ve İsmail, Kabenin temellerini yükseltiyordu: "Rabbimiz! Yaptığımızı kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen hem işitir
- And olsun ki, onları bu hallerinden vazgeçirecek nice haberler gelmiştir.
- Ahirette zarara uğrayacakların bunlar olduğunda şüphe yoktur.
- O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır.
- Allah: "Ey Musa! İstediğin sana verildi" dedi, "Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş
- Doğrusu, görünmediği halde Rablerinden korkanlara, onlara, bağışlanma ve büyük ecir vardır.
- Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa inkarcılar hakkı batılla ortadan kaldırmak için
- O ve askerleri, memlekette, haksız yere büyüklük tasladılar. Gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.
- Kendisini ve İshak'ı mübarek kıldık; ikisinin soyundan iyi olan da vardır, açıktan açığa kendisine yazık
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Naziat indirin:
Naziat Suresi mp3 : Naziat suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler