Müminun suresi 64. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿حَتّٰٓى اِذَٓا اَخَذْنَا مُتْرَف۪يهِمْ بِالْعَذَابِ اِذَا هُمْ يَجْـَٔرُونَۜ ﴾ [المؤمنون: 64]
ayet arapça & türkçe okunuşuHattâ iżâ eḣażnâ mutrafîhim bil’ażâbi iżâ hum yec-erûn(e) [Müminun: 64]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sonunda şımarık varlıklılarını azabla yakaladığımız zaman feryat ederler. [Müminun: 64]
Müminun Suresi 64. ayet tefsiri
İçine iman nûru sızmayan münkir kalpler, Kur’an’ın getirdiği hakikatler karşısında derin bir gaflet ve cehalet içindedir. Allah’tan, âhiretten, hesap ve azaptan habersiz bir şekilde oyalanır, her türlü günahı işler dururlar. Halbuki hem ölüm ve savaş gibi dünyevî felâketler, hem de âhiret azabı onları izlemekte, her an inmek üzere başlarında dolaşıp durmaktadır. Aslında “ mütref ”, dünyada mal-mülk sahibi olup başıboş yaşayan ve diğer kullara da hak tanımayan şımarık kimselerdir. Gelen azaptan en çok etkilenecekler de bunlardır. Allah Teâlâ bunları ya Bedir savaşında olduğu gibi dünyada veya kaçınılmaz bir şekilde âhirette azap ile kıskıvrak yakaladığı zaman, feryadı basacaklar, âdetâ acıdan böğüren sığır gibi böğüreceklerdir. Fakat bu feryat onlar için hiçbir merhametin celbine yaramadığı gibi onlar yardım da göremeyecek ve o azaptan kurtulma imkânı bulamayacaklardır.
Onların böyle feci bir âkıbete uğramalarının sebebi şudur:
› Kendilerine Allah’ın âyetleri, Kur’ân-ı Kerîm okunuyor, tebliğ ediliyordu. Dolayısıyla onlar Kur’an’ın nasıl bir kitap olduğunu ve ne demek istediğini çok iyi biliyorlardı.
› Buna rağmen ökçeleri üzere geri dönüyor, ona sırt çeviriyor ve kaçıyorlardı.
› Kâbe’nin sahipleri olmakla övünüyor, mal mülkleriyle gurura kapılıp Peygamberimiz ve mü’minlere karşı kibirleniyorlardı.
› Geceleri bir araya geliyor, Kur’ân-ı Kerîm ve Peygamberimiz ( s.a.s. ) hakkında ileri geri konuşuyor, saçmalıyor, hezeyanlar savuruyorlardı.
Bunların her biri kâfirliğin ve din düşmanlığının açık alâmetleri idi.
Halbuki onlar, Kur’an’ın nasıl bir kitap ve Peygamber ( a.s. )’ın nasıl bir insan olduğunu düşünselerdi, gerçeği anlayabilirlerdi:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 64 ayeti anlamı - okunuşu
Nihâyet onların hiçbir ahlâkî kaygı ve sorumluluk taşımadan refah ve dünyevî lezzetler içinde şımarık bir hayat sürenlerini azabımızla kıskıvrak yakaladığımızda, işte o zaman feryadı basarlar.
Mokhtasar tefsiri
Onların, dünyada refaha erdirilmiş olanlarını kıyamet günü azap ile yakaladığımız zaman; onlar, imdat dileyerek seslerini feryat ile yükseltirler.
Ali Fikri Yavuz
Nihayet onların (zevke düşkün) elebaşlarını azab ile yakaladığımız zaman, çığlık kopararak yardım istiyeceklerdir
İngilizce - Sahih International
Until when We seize their affluent ones with punishment, at once they are crying [to Allah] for help.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sonunda nimet içinde yaşayanlarını azaba uğrattığımız zaman feryada ve yalvarmaya başlarlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Nəhayət, onların naz-ne’mət içində yaşayan başçılarını əzabla yaxaladığımız zaman (Bədr vuruşu günü) fəryad edib imdad diləyərlər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.
Müminun suresi (Al-Muminun) 64 ayeti arapça okunuşu
﴿حَتَّىٰ إِذَا أَخَذْنَا مُتْرَفِيهِم بِالْعَذَابِ إِذَا هُمْ يَجْأَرُونَ﴾
[ المؤمنون: 64]
حتى إذا أخذنا مترفيهم بالعذاب إذا هم يجأرون
سورة: المؤمنون - آية: ( 64 ) - جزء: ( 18 ) - صفحة: ( 346 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline
- De ki: "Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka bilen yoktur." Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
- "Size, amelce en çok kayıpta bulunanları haber verelim mi?" de.
- Bundan sonra yine yüz çevirdiniz; eğer Allah'ın size bol nimeti ve merhameti olmasaydı, muhakkak zarara
- Allah gözlerin hainliğini ve gönüllerin gizlediğini bilir.
- İbrahim şöyle demişti: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl; beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut."
- Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber
- Allah: "İkinizin duası kabul olundu. Dürüst hareket edin; bilmeyenlerin yoluna asla uymayın" dedi.
- Veya, görülmeyeni bilmek kendilerine aittir de, onlar mı yazıyorlar?
- Firavun: "Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz? Muhakkak ki o, size sihri öğreten
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler