Tevbe suresi 66. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَا تَعْتَذِرُوا قَدْ كَفَرْتُمْ بَعْدَ ا۪يمَانِكُمْۜ اِنْ نَعْفُ عَنْ طَٓائِفَةٍ مِنْكُمْ نُعَذِّبْ طَٓائِفَةً بِاَنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِم۪ينَ۟ ﴾ [التوبة: 66]
ayet arapça & türkçe okunuşuLâ ta’teżirû kad kefertum ba’de îmânikum(c) in na’fu ‘an tâ-ifetin minkum nu’ażżib tâ-ifeten bi-ennehum kânû mucrimîn(e) [Tevbe: 66]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Özür beyan etmeyin, inandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, suçlarından ötürü bir topluluğa da azab ederiz. [Tevbe: 66]
Tevbe Suresi 66. ayet tefsiri
Bu âyet-i kerîmeler de Tebük seferi sırasında nâzil olmuştur. Rivayete göre Tebük seferinde münafıklardan birisi Resûlullah ve ashâbını kastederek: “ Şu bizim kurramız gibi midesine düşkün, dili yalancı, düşmanla karşılaşma esnasında korkak olanını görmedim ” dedi. Sahâbeden Avf b. Mâlik ( r.a. ): “ Yalan söyledin, fakat sen bir münafıksın ve hiç şüphen olmasın bu söylediklerini gidip Resûlullah ( s.a.s. )’e haber vereceğim ” deyip olanları anlatmak üzere Peygamberimiz’e geldi. Fakat inen âyetler durumu ondan önce haber vermişti. Bahsedilen münafık Allah Resûlü ( s.a.s. )’e geldi. Efendimiz yerinden ayrılmış, devesine binmişti. “ Ey Allah’ın Rasûlü, biz lafa dalmış eğleniyor, yolcuların yolculuktan sıkılmasını önlemek üzere anlattığı sözler kabilinden aramızda konuşuyorduk ” dedi. ( Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 255 )
Yine Tebük seferinde Allah Resûlü ( s.a.s. )’in önünde bir grup münafık yürüyordu. İçlerinden birisi Efendimiz’i kastederek: “ Bu adam Şam’ın kalelerini ve saraylarını fethedeceğini sanıyor, heyhat ki heyhat! ” dedi. Allah Tealâ, Rasûlü’nü onun bu sözüne muttali kıldı. Oradakilere: “ Binitleriniz üzerinde bekleyin ” buyurup o münafıkların yanına geldi ve: “ Şöyle şöyle söylediniz değil mi? ” buyurdu. Onlar: “ Ey Allah’ın Rasûlü, biz konuşmaya dalmış eğleniyorduk ” dediklerin de bu âyet-i kerîmeler nâzil oldu. ( Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 256 )
Münafıkların kim olduğunu daha iyi tanıyabilmemiz için onların diğer kötü vasıfları şöyle haber verilmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe suresi 66 ayeti anlamı - okunuşu
Artık boşuna özür dilemeyin! Çünkü siz iman ettikten sonra tekrar küfre girdiniz. Samimi tevbelerinden dolayı sizden bir grubu affetsek bile, diğerlerini inkâr ve günahta ısrar etmeleri sebebiyle cezalandıracağız.
Mokhtasar tefsiri
Boşuna yalan özürler ile özür dilemeyin. İçinizde gizlemiş olduğunuz inkârınızı alay etmek suretiyle açığa vurdunuz. İçinizden bir grubu, nifakı terk edip ondan tövbe etmeleri ve Allah`a karşı ihlaslı olmaları sebebi ile bağışlasak bile diğer bir gruba, nifak üzerinde ısrar etmeleri ve bundan tövbe etmemeleri sebebi ile azap edeceğiz.
Ali Fikri Yavuz
Boşuna özür dilemeyin. Siz iman ettiğinizi söyledikten sonra, içinizdeki küfrü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmını bağışlasak bile, diğer bir kısmını, suçlarında ısrar ettiklerinden azabımıza uğratacağız
İngilizce - Sahih International
Make no excuse; you have disbelieved after your belief. If We pardon one faction of you - We will punish another faction because they were criminals.
Tevbe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Özür dilemeye kalkışmayın, siz kafir oldunuz sözde iman ettikten sonra. Sizin bir bölüğünüzü affetsek bile suçlu olduklarından dolayı bir bölüğünüzü azaplandıracağız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Əbəs yerə) üzr istəməyin. Siz iman gətirdikdən sonra (daxilinizdəki ikiüzlülüyü biruzə verməklə, Allahın əmrlərini unutmaqla) artıq kafir oldunuz. Aranızda bir qismini (tövbə edəcəyinə görə) bağışlasaq da, digər qismini günahkar olduğu üçün əzaba düçar edəcəyik!
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Boşuna) özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kafir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir gurubu bağışlasak bile, bir guruba da suçlu olduklarından dolayı azap edeceğiz.
Tevbe suresi (At-Tawbah) 66 ayeti arapça okunuşu
﴿لَا تَعْتَذِرُوا قَدْ كَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ ۚ إِن نَّعْفُ عَن طَائِفَةٍ مِّنكُمْ نُعَذِّبْ طَائِفَةً بِأَنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِمِينَ﴾
[ التوبة: 66]
لا تعتذروا قد كفرتم بعد إيمانكم إن نعف عن طائفة منكم نعذب طائفة بأنهم كانوا مجرمين
سورة: التوبة - آية: ( 66 ) - جزء: ( 10 ) - صفحة: ( 197 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- "Biz güçlü kimseler ve zorlu savaş adamlarıyız, emir senindir, sen emretmene bak."
- Ey İnananlar! Allah'tan sakının, inanmışsanız, faizden arta kalmış hesabdan vazgeçin.
- Yoksa melekleri kız olarak yarattığımızda onlar hazır mı idiler?
- Semud milleti de peygamberleri yalanladı.
- Ve sakın bir şey isteyeni azarlama;
- Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.
- Onu yalancı saydılar; ama Biz onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Onları ötekilerin yerine geçirdik,
- Sizi yaratan O'dur; kiminiz inkarcı kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı gören'dir.
- "Ey Musa! Verdiklerimle ve seninle konuşmamla seni insanlar arasından seçtim; sana verdiğimi al ve şükret"
- Size, geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü aydınlık olarak yaratan Allah'tır. Doğrusu Allah insanlara karşı
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tevbe indirin:
Tevbe Suresi mp3 : Tevbe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler