Enbiya suresi 80. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Enbiya suresi 80 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Enbiya suresi - Al-Anbiya aya 80 (The Prophets).
  
   

﴿وَعَلَّمْنَاهُ صَنْعَةَ لَبُوسٍ لَكُمْ لِتُحْصِنَكُمْ مِنْ بَأْسِكُمْۚ فَهَلْ اَنْتُمْ شَاكِرُونَ ﴾ [الأنبياء: 80]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve’allemnâhu san’ate lebûsin lekum lituhsinekum min be/sikum(s) fehel entum şâkirûn(e) [Enbiya: 80]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz? [Enbiya: 80]


Enbiya Suresi 80. ayet tefsiri

Hz. Süleymân, çocukluğundan itibâren yüksek bir anlayışa sahip, çok zeki biriydi. Bir gece, bir koyun sürüsü bir tarlayı harâb etmişti. Tarla sahipleri, Dâvûd ( a.s. )’a gelip şikâyetçi oldular. Telef olan tarla, kıymet bakımından koyun sürüsüne müsâvî idi. Bunun üzerine Hz. Dâvûd, koyunların tarla sahibine verilmesine hükmetti. Süleymân ( a.s. ), o sırada küçük yaşta olmasına rağmen:

“ –Babacığım, bir yol daha var! Koyunları tarla sahibine borç olarak verelim; sütünden ve yününden istifade etsin. Bu arada tarlayı düzenlesin. Tarla eski hâline gelinceye kadar koyunlar kendisinde kalsın. İşleri yoluna girince de, sürüyü sahibine teslîm etsin! ” dedi.

Dâvûd ( a.s. ) bu teklifi çok beğendi ve öyle hükmetti.

Hz. Süleymân’ın firâsetiyle alâkalı bir başka hâdiseyi de Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle anlatır:

“ …Vaktiyle iki kadın ve beraberlerinde iki oğlan vardı. Yolda giderlerken bir kurt gelip kadınlardan büyük olanın çocuğunu alıp götürdü. Bunun üzerine bu kadın, arkadaşı olan küçük kadına:

«–Kurt, senin çocuğunu götürdü» dedi.

Öbür kadın:

«–Hayır, senin çocuğunu götürdü» dedi.

Nihâyet bu iki kadın, aralarında hükmetmesi için Dâvûd ( a.s. )’a mürâcaat ettiler. Hz. Dâvûd, çocuğun büyük kadına âit olduğuna hükmetti. Onlar muhâkemeden çıkıp, Hz. Dâvûd’un oğlu Süleymân ( a.s. )’a gittiler. Dâvûd ( a.s. )’ın hükmünü söylediler. Hz. Süleymân da:

«–Bana bir bıçak getirin! Çocuğu bu iki kadın arasında paylaştırayım!» dedi.

Bunun üzerine küçük kadın:

«–Aman! Allah aşkına böyle bir şey yapma! Çocuk bu kadınındır!» dedi.

Bunun üzerine Süleymân ( a.s. ), çocuğun küçük kadına âit olduğuna hükmetti. ” ( Buhârî, Enbiyâ 40; Müslim, Akdiye 20 )

Çünkü analık şefkati, evlâdının ölmesine râzı gelemezdi.

Hz. Dâvûd da, Hz. Süleyman da birer peygamberdi. Allah onlara hüküm ve ilim vermişti. Ancak her birinin ayrı ayrı mümeyyiz vasıfları vardı. Hz. Süleyman’a isabetli hüküm verme konusunda bir imtiyaz bahşettiği gibi, Hz. Dâvûd’a dağları ve kuşları emrine vermişti, onunla beraber Allah’ı tesbih ederlerdi. Dâvûd ( a.s. ), tesbih ederek dağların yanından geçer, dağlar da tesbih ile ona karşılık verirlerdi. Kuşlar da öyleydi. Başka bir rivayete göre, Hz. Dâvûd zikir ve tesbihatta kendisinde biraz yorgunluk hissettiğinde dağlara emreder, onlar tesbih ederlerdi. Bu hal, kendisi tesbihi özleyinceye kadar devam ederdi.

Ayrıca Cenâb-ı Hak Dâvûd ( a.s. )’a savaşlarda giyilmek üzere zırh yapma sanatını öğretmişti. O, zırh yaparak hem ordularını düşmanlarından muhâfaza etmiş hem de rızkını elinin emeğiyle kazanmıştır. Mülk ve siyâsî otorite sahibi, iktisâdî imkânları bol bir peygamber olmasına rağmen, elinin emeğiyle geçinme yolunu tercih etmiştir. Nitekim Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurmuştur:

“ Hiçbir kimse, asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. Allah’ın Peygamberi Dâvûd ( a.s. ) da kendi elinin emeğini yerdi. ” ( Buhârî, Büyû‘ 15; Enbiyâ 37 )

Hz. Dâvûd, ilâhî yardıma nâil olmak, kendisine birçok muhâfız verilerek büyük ordulara kumanda etmek ve heybet sahibi olmak gibi yüksek pâyelerle güçlendirilmişti. Ayrıca peygamberlik, isâbetli görüş, kitap, şerîat, ilim, amel, güzel konuşma ve hikmete sahip olmuştu. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“ Biz onun hâkimiyetini güçlendirdik; kendisine hikmet, nübüvvet, adâletle hükmetme ve yerli yerince söz söyleme kâbiliyeti verdik. ” ( Sād 38/20 )

Hz. Süleyman’a da ayrı olarak şu lutuflarda bulunmuştu:


Ömer Çelik Tefsiri
Enbiya suresi Diyanet

Enbiya'den 80 Ayeti'ni dinle


Enbiya suresi 80 ayeti anlamı - okunuşu

Bir de Dâvûd’a, sizi savaşın şiddeti ve silahların darbesinden koruması için zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz, bunca nimetler için Rabbinize gereğince şükrediyor musunuz?


Mokhtasar tefsiri

Süleyman`a değil de Dâvûd`a silahın öldürücü darbelerine karşı vücutlarınızı koruyacak zırh yapma sanatını öğrettik. -Ey İnsanlar!- Allah`ın size bahşetmiş olduğu bu nimetinden dolayı O`na şükredecek misiniz?


Ali Fikri Yavuz

Bir de Davud’a, sizi harbin şiddetinden korumak için zırh-elbise sanatını öğrettik. şimdi siz, şükrünü yapıyor musunuz


İngilizce - Sahih International


And We taught him the fashioning of coats of armor to protect you from your [enemy in] battle. So will you then be grateful?

Enbiya suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve ona, sizi savaşlarda koruması için zırh yapma sanatını öğrettik, hala mı şükretmezsiniz?


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Biz (Davuda) sizi (düşmənlə) vuruşda qorumaq üçün zireh (toxumaq) sənətini öyrətdik. (Ey Məkkə əhli! Rəbbinizin bu ne’mətinə) artıq şükür edərmisiniz?


Kuran Araştırmaları Vakfı


Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz?

Enbiya suresi (Al-Anbiya) 80 ayeti arapça okunuşu

﴿وَعَلَّمْنَاهُ صَنْعَةَ لَبُوسٍ لَّكُمْ لِتُحْصِنَكُم مِّن بَأْسِكُمْ ۖ فَهَلْ أَنتُمْ شَاكِرُونَ
[ الأنبياء: 80]

veallemnahü sanate lebusil leküm lituhsineküm mim be'siküm fehel entüm şakirun

وعلمناه صنعة لبوس لكم لتحصنكم من بأسكم فهل أنتم شاكرون

سورة: الأنبياء - آية: ( 80 )  - جزء: ( 17 )  -  صفحة: ( 328 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Zekatlar; Allah'tan bir farz olarak yoksullara, düşkünlere, onu toplayan memurlara, kalbleri Müslümanlığa ısındırılacaklara verilir; kölelerin,
  2. İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir
  3. İbrahim'in sözlerine milletinin cevabı sadece: "Onu öldürün yahut yakın" demek oldu. Ama Allah onu ateşten
  4. De ki: "Ben sizden bir ücret istersem, o sizin olsun; benim ecrim Allah'a aittir. O
  5. Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.
  6. Biz onları yeryüzünde iyiler ve aşağılıklar olarak bölük bölük ayırdık; iyiliğe dönerler diye onları güzellikler
  7. Oysa onu mütecaviz günahkardan başka kimse yalanlamaz.
  8. "Doğrusu insanların ve cinlerin Allah'a karşı yalan uydurabileceklerini sanmazdık."
  9. Biz bu Kuran'da insanlara her türlü misali, belki öğüt alırlar diye, and olsun ki verdik.
  10. Bu kimseler, sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, övülmeğe layık olan Allah'ın yoluna eriştirilmişlerdir.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enbiya indirin:

Enbiya Suresi mp3 : Enbiya suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Enbiya Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Enbiya Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Enbiya Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Enbiya Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Enbiya Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Enbiya Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Enbiya Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Enbiya Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Enbiya Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Enbiya Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Enbiya Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Enbiya Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Enbiya Suresi Al Hosary
Al Hosary
Enbiya Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Enbiya Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler