Yusuf suresi 84. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَتَوَلّٰى عَنْهُمْ وَقَالَ يَٓا اَسَفٰى عَلٰى يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظ۪يمٌ ﴾ [يوسف: 84]
ayet arapça & türkçe okunuşuVetevellâ ‘anhum vekâle yâ esefâ ‘alâ yûsufe vebyaddat ‘aynâhu mine-lhuzni fehuve kazîm(un) [Yusuf : 84]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara sırt çevirdi, "Vah, Yusuf'a yazık oldu!" dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde saklıyordu. [Yusuf : 84]
Yusuf Suresi 84. ayet tefsiri
Bünyamin’in de kaybıyla kederi doruk noktasına çıkan Yakup ( a.s. )’ın, birden Yûsuf’a olan hasreti depreşti. “ Âh, Yûsufum, âh ” demeye başladı. “ Yûsuf’a olan hasretim neredesin, gel, şimdi tam gelme vaktindir ” diye sızlandı. İçini saran hüzünden gözlerine ak düştü; görmez oldu. Fakat çocuklarına kızmıyor, kimseyi suçlamıyor; öfkesini, kederini ve hüznünü kalbine gömüyordu. Acısını yutkundukça yutkunuyordu. Çocukları onun bu haline çok üzüldüler. Onu teselli etmeye çalıştılar. Böyle giderse çok ıstırap çekeceğini, kederinden hastalanıp eriyeceğini, hatta ölüp gideceğini söylediler. Bu sözler onu teselli etmeye yetmedi. Kederini ve hüznünü Allah’a arzetti. Bunun Allah Teâlâ’dan böyle bir iptila ve imtihan olduğunun farkındaydı. Belalara sabrın büyük mükafatlara vesile olacağını çok iyi biliyordu. Bu açıdan bakıldığında üç çeşit bela olduğu görülür:
› Kula verilecek cezayı hemen acele olarak vermektir. Bu, Yûsuf’un hanımlar tarafından vâki olan arzu ve istek yüzünden hapse atılması ve hapishane arkadaşına “ Efendinin yanında benden söz et! ” ( Yûsuf 12/42 ) demesi yüzünden zindanda bir süre daha kalması hadisesinde görülür. Hz. Yakub’un başına gelenler de bu belâ çeşidine misaldir.
› Rabbinin katında sahip olduğu derece herkes tarafından anlaşılsın, içinde olanlar ortaya çıksın diye mihnete ve sıkıntıya tabi tutulmaktır. Eyyûb ( a.s. )’ın başına gelenler, bu kısma misaldir. Allah Teâlâ buyurur ki: “ Gerçekten biz onu sıkıntılara karşı sabırlı bulduk. O ne güzel bir kuldu. Doğrusu o, tam bir teslimiyet ve samimiyetle sürekli Allah’a yönelir dururdu. ” ( Sād 38/44 )
› Allah katındaki yakınlık ve şerefi daha da artsın diye ihsân edilen belâlardır. Buna misal de Hz. Yahyâ’nın başına gelenlerdir. Bu yüce peygamber hiçbir hata işlememiş ve işlemeğe de tevessül etmemiş olduğu halde, kuzu gibi boğazlanmıştı. Bütün bu belâ çeşitlerinin karşılığında sabredip ıstırabını belli etmeyenlere büyük ecir ve sevaplar verilecektir.
Ebu’l-Kasım el-Kuşeyrî ( k.s. ) der ki: Ebû Ali ed-Dekkak ( r.h. )’in hastalığının iyice arttığı âhir ömründe şöyle dediğini duymuştum: “ Hakkınızda verilen ve uygulandığında nefsinizin hoşuna gitmeyecek hüküm vakitlerinde tevhidi koruyabilmek ilâhî yardım ve desteğe nâil olduğunuzu gösteren alametlerdendir. ” Sonra da içinde bulunduğu hâli ve böyle durumlarda kendisinin nasıl hareket ettiğini açıklıyormuşçasına şöyle dedi: “ Bu ise, hükümlerin yürürlüğe konulduğu zamanlarda kudret makaslarıyla lime lime doğranmanız, fakat bu sırada ölü gibi sessiz ve sâkin durabilmeniz demektir. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 391 )
Rivayete göre Resûlullah ( s.a.s. ) Cebrâil ( a.s. )’a: “ Yâkub’un Yûsuf’a duyduğu ayrılık acısı ne dereceye varmıştı? ” diye sormuş, Cebrâil de: “ Evladını kaybeden yetmiş ananın toplam acısına ” demiştir. “ O halde onun sevabı ne kadardır? ” diye sual edince de: “ Yüz şehîd sevabıdır. Çünkü o, Allah’a bir an bile kötü zanda bulunmadı ” buyurmuştur. ( ed-Dürrü’l-Mensûr, IV, 570 )
Şu beyt Hz. Yâkub’un gönlünü kavuran hasret ateşini ne güzel dile getirir:
“ Enîsim hemm, celîsim ğam, işim subh u mesâ mâtem,
Gözüm pür-nem, dilim pür-âh-ı âteşbârdır sensiz. ” ( Nevres )
“ Ey sevgili! Sensiz yoldaşım üzüntü, arkadaşım gam ve keder, işim sabah ve akşam mâtemdir. Gözüm yaş dolu, dilim de durmadan âh edip ateş saçmaktadır. ”
Peygamberler de, bir yönleriyle bizim gibi insan olmaları hasebiyle kederlenip üzülürler. Bunda bir sakınca yoktur. Nitekim Nebiyy-i Ekrem ( s.a.s. ) oğlu İbrâhim’in ölümüne ağlayınca, bunu hayretle karşılayanlara göz yaşlarının rahmet ve şefkat eseri olduğunu hatırlatarak şöyle buyurmuştur: “ Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimizin râzı olacağı sözleri söyleriz. ” ( Buhârî, Cenâiz 43; Müslim, Fezâil 62 )
Bütün bunlara rağmen Yâkub ( a.s. ): “ Ben, Allah’tan gelen vahiyle sizin bilmediğiniz nice şeyleri biliyorum ” ( Yûsuf 12/86 ) diyerek de, hadisenin perde arkasındaki bir kısım hikmetlerinden haberdar olduğuna işaret etti. Yûsuf ve Bünyamin’i araştırıp bulma ümidiyle evlatlarını tekrar Mısır’a doğru yola uğurlarken, mü’minin Allah’ın rahmetinden asla ümit kesmemesi gerektiği, ancak kâfir olanların O’ndan ümit keseceği gerçeğini hatırlattı.
Yakub’un oğulları, babalarının verdiği hikmet dolu nasihatleri ve dile getirdiği talebinin ardından hem kardeşlerinin durumunu araştırma, hem de erzak temin etme maksadıyla tekrar Mısır’a geldiler:
Ömer Çelik Tefsiri
Yusuf suresi 84 ayeti anlamı - okunuşu
Onlardan yüzünü çevirmiş, “Âh Yûsufum! Neredesin Yûsuf?” diye ağlıyor, sızlanıyordu. Hüzün ve kederinden iki gözüne ak düştü, görmez oldu. Buna rağmen o, oğullarına duyduğu kızgınlığı belli etmiyor, bir diken yutar gibi acısını içine gömüyordu.
Mokhtasar tefsiri
(Yakup) Onlardan yüz çevirerek uzaklaştı ve dedi ki: Ey Yusuf`a olan şiddetli hüznüm diyordu. Göz bebeklerinin siyahlığı ağlamaktan dolayı beyaza büründü. O hüzün ve keder dolu olmasına rağmen bunu insanlardan gizliyordu.
Ali Fikri Yavuz
Yakup, oğullarından yüzünü çevirdi de: “- Ey Yûsuf’un ayrılığı ile bana gelen hüzün!” dedi ve kederinden gözlerine ak düştü; artık derdini gizleyip duruyordu
İngilizce - Sahih International
And he turned away from them and said, "Oh, my sorrow over Joseph," and his eyes became white from grief, for he was [of that] a suppressor.
Yusuf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve onlardan yüz çevirdi de ey beni tükenmez, sonu gelmez kederlere salan Yusuf demeye başladı ve kederden gözleri ağardı ve artık derdini yutmaktaydı o.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Bu sözlərdən sonra Yə’qub) onlardan (oğlanlarından) üz döndərdi. (Bin Yaminin başına gələn bu iş onun yadına sevimli oğlu Yusifin müsibətini saldı) və: “(Heyf sənə) yazıq Yusif!” – dedi. Dərd-qəmdən (həmişə ağlamaqdan Yə’qubun) gözlərinə ağ gəldi. O, (bütün dərdini) içində çəkirdi (oğlanlarına bildirmirdi).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.
Yusuf suresi (Yusuf) 84 ayeti arapça okunuşu
﴿وَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَا أَسَفَىٰ عَلَىٰ يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ﴾
[ يوسف: 84]
وتولى عنهم وقال ياأسفى على يوسف وابيضت عيناه من الحزن فهو كظيم
سورة: يوسف - آية: ( 84 ) - جزء: ( 13 ) - صفحة: ( 245 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Yusuf: "Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne
- Allah şüphesiz, inkarcılara lanet etmiş ve onlara içinde sonsuz olarak temelli kalacakları çılgın alevli cehennemi
- 'Allah şöyle dedi: "Benim gerekli kıldığım dosdoğru yol budur; kullarımın üzerinde senin bir nüfuzun olamaz.
- O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön!
- Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde
- Allah kendisine inananları ve Kitabına sarılanları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak, onları Kendisine götüren doğru
- Firavun'un adamları onu almışlardı. Firavun, Haman ve askerleri, suçlu olduklarından, o onlara düşman ve başlarına
- And olsun ki, yakın göğü kandillerle donattık, onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve şeytanlara çılgın
- Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar.
- Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yusuf indirin:
Yusuf Suresi mp3 : Yusuf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler