İbrahim suresi 9. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
İbrahim suresi 9 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : İbrahim suresi - Ibrahim aya 9 (Abraham).
  
   

﴿اَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُ۬ا الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَۜۛ وَالَّذ۪ينَ مِنْ بَعْدِهِمْۜۛ لَا يَعْلَمُهُمْ اِلَّا اللّٰهُۜ جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّٓوا اَيْدِيَهُمْ ف۪ٓي اَفْوَاهِهِمْ وَقَالُٓوا اِنَّا كَفَرْنَا بِمَٓا اُرْسِلْتُمْ بِه۪ وَاِنَّا لَف۪ي شَكٍّ مِمَّا تَدْعُونَنَٓا اِلَيْهِ مُر۪يبٍ ﴾ [إبراهيم: 9]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Elem ye/tikum nebeu-lleżîne min kablikum kavmi nûhin ve’âdin veśemûd(e)(*) velleżîne min ba’dihim(*) lâ ya’lemuhum illa(A)llâh(u)(c) câet-hum rusuluhum bilbeyyinâti feraddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bimâ ursiltum bihi ve-innâ lefî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîb(un) [İbrahim: 9]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Sizden önce gecen Nuh, Ad, Semud milletlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri ki onları Allah'tan başkası bilmez size ulaşmadı mı? Onlara peygamberleri belgelerle geldiler, fakat ellerini ağızlarına götürüp: "Biz sizinle gönderilene inanmıyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz" dediler. [İbrahim: 9]


İbrahim Suresi 9. ayet tefsiri

Hz. Âdem’den Peygamberimiz ( s.a.s. )’e kadar pek çok millet ve nesil gelip geçmiştir. Bunların bir kısmı Kur’ân-ı Kerîm’de hülasa olarak anlatılır. Kur’ân-ı Kerîm’de ismi zikredilmeyen nice kavimler ve peygamberler de vardır. Nitekim âyet-i kerîmede: “ Biz senden önce de nice peygamberler gönderdik. Onların bazısından sana bahsettik, bazısından ise bahsetmedik ” ( Mü’min 40/78 ) buyrulur. İşte, ister bahsedilmiş ister bahsedilmemiş olsun, bunların kim olduklarını, ne zaman yaşadıklarını, ömürlerini, sayılarını, ne yaptıklarını tam olarak ancak Allah Teâlâ bilir.

Peygamberlerle inkârcı kavimleri arasında karşılıklı konuşma devam ederken meydana gelen “ Ellerin ağızlara götürülmesi ” ( İbrâhim 14/9 ) hareketi hakkında şu izahlar yapılabilir:

Birincisi; her iki zamirin de kâfirlere ait olmasına göre:

    Kâfirler, peygamberleri görmelerinden ve onların sözlerini işitmelerinden dolayı ortaya çıkan kin, nefret ve sıkıntılarından dolayı ellerini ağızlarına götürüp ısırmışlardır. Bunun bir benzeri de “ Münafıklar, size olan kin ve düşmanlıkları yüzünden parmaklarını ısırırlar ” ( Âl-i İmrân 3/119 ) âyetidir.

    Onlar, peygamberlerin sözlerini işittikleri zaman buna şaşakaldılar, alay edip gülüştüler. İşte bu esnada gülmekten kırılan ve elini ağzına götüren kimsenin yaptığı gibi, ellerini ağızlarına götürmüşlerdir.

    Onlar, bununla, peygamberlere, söyledikleri sözden geri durmaları ve bunu söylememelerini işaret etmek için ellerini ağızlarına götürmüşler, yani “ sus ” demek istemişlerdir.

İkincisi; her iki zamirin de peygamberlere raci olmasına göre:

    Kâfirler, peygamberlerin ellerini tutup, onları susturmak ve sözlerini kesmek için, ağızlarına koymuşlardır. Yahut peygamberler, o kâfirlerden tamamen ümit kesince, susmuşlar ve ellerini ağızlarına koymuşlardır.

Üçüncüsü; “ el ”deki zamirin kâfirlere, “ ağız ”daki zamirin ise peygamberlere râci olmasına göre:

    Kâfirler, peygamberlerin nasihat ve öğütlerini işittikleri zaman, onları yalanlayıp reddetmek gayesiyle,  “ Kes sesini,  yeter artık! ” dercesine elleriyle peygamberlerin ağızlarını göstermişlerdir. Yahut peygamberlerin konuşmalarını engellemek için, ellerini onların ağızlarına kapamışlardır. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XIX, 70-71 )

Onların bu inkarları ve fiilî müdahaleye varan azgınlıklarına rağmen:


Ömer Çelik Tefsiri
İbrahim suresi Diyanet

İbrahim'den 9 Ayeti'ni dinle


İbrahim suresi 9 ayeti anlamı - okunuşu

Sizden önceki Nûh kavminin, Âd ve Semûd’un ve onlardan sonra gelenlerin haberi size ulaşmadı mı? Onların hâlini ve başlarına geleni gerçek mânada ancak Allah bilir. Peygamberleri onlara apaçık deliller getirmiş, fakat onlar ellerini ağızlarına götürüp: “Biz sizinle gönderilen dîni kesinlikle inkâr ediyoruz. Çünkü biz, bize yaptığınız dâvetin doğruluğu konusunda derin bir şüphe içindeyiz” dediler.


Mokhtasar tefsiri

-Ey Kafirler- Sizden önce Nuh, Hûd, Âd, Salih, Semûd ve onlardan sonra yaşayıp elçileri yalanlayan kavimlerin helak haberi size ulaşmadı mı? Onların sayısını Allah`tan başka kimse bilemez. Resulleri onlara apaçık delillerle gelmişti. Resullere olan öfkelerinden dolayı parmaklarını ısırmak için ellerini ağızlarına sokarak, resullerine şöyle dediler: "Şüphesiz ki biz, gönderildiğiniz şeyi inkâr ediyoruz ve bizi çağırdığınız şey hakkında da şek ve şüphe duymaktayız."


Ali Fikri Yavuz

Size, sizden önce gelip geçen Nûh kavminin, Âd kavminin, Semûd kavminin ve onlaradan sonra da tafsilâtını ancak Allah’ın bildiği kavimlerin haberleri gelmedi mi? Onlara, Peygamberleri mûcizelerle gelmişlerdi de ellerini (hayretlerinden kendi ağızlarına veya konuşturmamak için Peygamberlerin) ağızlarına itip şöyle demişlerdi: “- Biz, sizinle gönderilen şeyi tanımıyoruz, ona inanmıyoruz ve bizi davet ettiğiniz şeyden, kuşku veren bir şüphe içindeyiz.”


İngilizce - Sahih International


Has there not reached you the news of those before you - the people of Noah and 'Aad and Thamud and those after them? No one knows them but Allah. Their messengers brought them clear proofs, but they returned their hands to their mouths and said, "Indeed, we disbelieve in that with which you have been sent, and indeed we are, about that to which you invite us, in disquieting doubt."

İbrahim suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Sizden önce gelip geçen Nuh, Âd ve Semud kavimleriyle onlardan sonra gelip geçen ve ancak Allah'ın bildiği kavimlere ait olan haberler gelmedi mi size? Onlara peygamberleri, apaçık delillerle gelmişti de onlar, elleriyle peygamberlerinin ağızlarını örtmüşler ve biz demişlerdi, sizinle gönderilenleri inkar ediyoruz ve gerçekten de bizi davet ettiğiniz şeyler hakkında şüphe ve tereddüt içindeyiz.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Məgər sizdən əvvəlki Nuh, Ad, Səmud tayfalarının və onlardan sonra gəlib getmiş, (saylarını və təfsilatını) ancaq Allahın bildiyi ümmətlərin xəbərləri sizə gəlib çatmadımı? Peyğəmbərləri onlara açıq-aşkar mö’cüzələrlə gəlmişdilər. Onlar əllərini (heyrətlərindən, qəzəblərindən özlərinin, yaxud danışmağa imkan verməmək üçün peyğəmbərlərin) ağızlarına qoyub: “Biz sizinlə göndərilənlərə (mö’cüzələrə və peyğəmbərliyinizə) inanmırıq və bizi də’vət etdiyiniz (din) barəsində də möhkəm bir şəkk-şübhə içindəyik!” – demişdilər.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size gönderileni inkar ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz.

İbrahim suresi (Ibrahim) 9 ayeti arapça okunuşu

﴿أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ ۛ وَالَّذِينَ مِن بَعْدِهِمْ ۛ لَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا اللَّهُ ۚ جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّوا أَيْدِيَهُمْ فِي أَفْوَاهِهِمْ وَقَالُوا إِنَّا كَفَرْنَا بِمَا أُرْسِلْتُم بِهِ وَإِنَّا لَفِي شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَنَا إِلَيْهِ مُرِيبٍ
[ إبراهيم: 9]

elem ye'tiküm nebeül lezine min kabliküm kavmi nuhiv veadiv vesemud vellezine mim badihim la yalemühüm illel lah caethüm rusülühüm bilbeyyinati feraddu eydiyehüm fi efvahihim vekalu inna keferna bima ürsiltüm bihi ve inna lefi şekkim mimma tedunena ileyhi müribün

ألم يأتكم نبأ الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم إلا الله جاءتهم رسلهم بالبينات فردوا أيديهم في أفواههم وقالوا إنا كفرنا بما أرسلتم به وإنا لفي شك مما تدعوننا إليه مريب

سورة: إبراهيم - آية: ( 9 )  - جزء: ( 13 )  -  صفحة: ( 256 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Ama inanıp yararlı iş işleyenler, ağırlanacakları bir cennette bulunurlar.
  2. Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayan kimselerin işleri boşa gitmiştir. Onlar işlediklerinin karşılığından başka bir
  3. Sonra onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik.
  4. Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve
  5. Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için
  6. Buna gücümüz yeter; Biz ne güzel güç yetireniz!
  7. Yere, "Suyunu çek!", göğe, "Ey gök sen de tut!" denildi. Su çekildi, iş de bitti;
  8. Gizlediklerini de, açıkladıklarını da Allah'ın bildiğini bilmiyorlar mı?
  9. Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü
  10. Güneşe ve onun ışığına,

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İbrahim indirin:

İbrahim Suresi mp3 : İbrahim suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
İbrahim Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
İbrahim Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
İbrahim Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
İbrahim Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
İbrahim Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
İbrahim Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
İbrahim Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
İbrahim Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
İbrahim Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
İbrahim Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
İbrahim Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
İbrahim Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
İbrahim Suresi Al Hosary
Al Hosary
İbrahim Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
İbrahim Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Saturday, July 27, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler