Hud suresi 95. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا ف۪يهَاۜ اَلَا بُعْدًا لِمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ۟ ﴾ [هود: 95]
ayet arapça & türkçe okunuşuKeen lem yaġnev fîhâ(k) elâ bu’den limedyene kemâ be’idet śemûd(u) [Hud: 95]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı. [Hud: 95]
Hud Suresi 95. ayet tefsiri
Nihâyet ilâhî azap gelip çattı. Medyen halkı müthiş bir çığlık ile zelzeleye yakalandılar. Çünkü A‘râf sûresi 91. âyette “ onları zelzele yakaladı ” buyrulmaktadır. Demek ki Medyen halkı da, Semûd kavmi gibi korkunç bir ses ve zelzele ile helak edilmişlerdir. Cenâb-ı Hak, Hz. Şuayb ve ona iman edenleri ise rahmetiyle kurtarmıştır.
Şuayb ( a.s. ), kavmiyle güzel konuştuğu, onlara son derece güzel cevaplar verdiği için “ Hatîbü’l-Enbiyâ: Peygamberlerin Hatîbi ” ünvanıyla meşhur olmuştur. Çok ağlardı. O derecede ki nihâyet gözlerini kaybetti. Fakat Allah daha sonra gözlerini geri verip şöyle buyurdu:
“ - Bu ağlama cennete duyduğun şevkten mi yoksa cehennemden korktuğundan mı ileri geliyor? ”
Şuayb şöyle dedi:
“ - Rabbim, sen biliyorsun ki ne cennet arzusuyla ne de cehennem korkusuyla ağlıyorum. Seni sevdiğime tüm kalbimle inanıyorum. Sana nazar ettiğim zaman bana ne yapıp yapmayacağına hiç aldırmam. ”
Bunun üzerine Allah Teâlâ ona şöyle vahyetti:
“ - Ey Şuayb! O halde, bana kavuşmak sana helâl olsun. Ey Şuayb, bu hâlin sebebiyle kelimim Mûsâ b. İmrân’ı sana hizmetçi kılıyorum. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 235 )
Medyen halkının helâkinden sonra aradan yıllar geçti. Zamanla inkârcılık yeniden ortaya çıktı. İşte insanlık tarihinin bir başka ibret verici sayfası:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 95 ayeti anlamı - okunuşu
Sanki bir zaman bolluk içinde orada hiç yaşamamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi helâk olup gittiği gibi, Medyen halkı da öyle helâk olup gittiler.
Mokhtasar tefsiri
Üzerlerine Allah`ın cezasının inmesinden sonra sanki orada hiç yaşamamış gibiydiler. Yüce Allah üzerlerine gazabını indirip Semûd kavmini rahmetinden uzaklaştırdığı gibi Medyen kavmi de üzerlerine Allah`ın intikamının gelmesiyle Allah Teâlâ`nın rahmetinden uzaklaştırıldılar.
Ali Fikri Yavuz
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlaradı. Bakın, Semûd kavmi nasıl helâk olduysa, Medyen halkı da öylece helâk olmuştur
İngilizce - Sahih International
As if they had never prospered therein. Then, away with Madyan as Thamud was taken away.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Sanki yurtlarında hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki uzaklık Medyen ehline, nitekim Semud da öylece uzaklaşıp gitti.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sanki onlar heç yaşamamışdılar. Bilin ki, Mədyən tayfası da Səmud qövmü kimi (Allahın rəhmətindən) uzaq (kənar) oldu!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semud kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
Hud suresi (Hud) 95 ayeti arapça okunuşu
﴿كَأَن لَّمْ يَغْنَوْا فِيهَا ۗ أَلَا بُعْدًا لِّمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ﴾
[ هود: 95]
كأن لم يغنوا فيها ألا بعدا لمدين كما بعدت ثمود
سورة: هود - آية: ( 95 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 232 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Musa'nın ablasına: "Onu izle" dedi. O da, kimse farkına varmadan, Musa'yı uzaktan gözetledi.
- De ki: "göklerde ve yerde olanlar kimindir?", "Allah'ındır" de. O, rahmet etmeyi kendi üzerine almıştır;
- Allah'a ve peygamberlerine inananlara, dosdoğru olanlara ve Allah yolunda şehit düşenlere, işte onlara, Rableri katında
- Onlar hiçbir müminin yakınlık veya ahdini gözetmezler. İşte aşırı gidenler bunlardır.
- Ama sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
- "Sizi, mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın."
- Bu bir büyü müdür, yoksa hala görmez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık
- İlgililere şöyle emredilir: "Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem
- De ki: "Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kimdir?" De ki: "Allah'tır. Öyleyse doğru yolda veya
- Sonunda, üzerlerine yürüyüp kuvvetle vurdu.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler